Başında kal olan 7 harfli 39 kelime var. Kal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kal olan kelimeler listesine ya da sonu kal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALPTEN
- ...
- KALAVRA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ölçeksiz ayakkabı, yemeni
-
Deriden yapılmış eşya
-
[isim]
Ölçeksiz ayakkabı, yemeni
- KALPGAH
- ...
- KALPLIK
-
-
[isim]
Düzmelik, sahtelik
-
İş yapma isteksizliği
-
[isim]
Düzmelik, sahtelik
- KALMALI
-
-
[sıfat]
Kalma durumunda olan
-
[sıfat]
Kalma durumunda olan
- KALİNOS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Levreğe benzer bir balık
-
[isim]
Levreğe benzer bir balık
- KALAMİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amfibol cinsinden bir mineral türü
-
İlk Çağ ağaç taşılı
-
[isim]
Amfibol cinsinden bir mineral türü
- KALSEMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kandaki kalsiyum miktarı
-
[isim]
Kandaki kalsiyum miktarı
- KALİPSO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Jamaika'dan yayılmış iki zamanlı bir dans
-
Bu dansın müziği
-
[isim]
Jamaika'dan yayılmış iki zamanlı bir dans
- KALKMAK
-
-
[nsz]
Gitmek üzere yerinden ayrılmak
- "Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız."
-
[-den]
Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak
- "Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[-den]
Uyanarak yataktan ayrılmak
- "İstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım." (Ömer Seyfettin)
-
Yukarı doğru yükselmek
- "Terazinin bir gözü inince öbürü kalkar."
-
Taşıtlar yola çıkmak
- "Tren saat onda kalktı."
-
[-den]
Uçmak, havalanmak
- "Uçak pistten kalktı."
-
Yerinden ayrılıp yol almaya başlamak
- "Çıkın arabaya, kalkacak şimdi, kalacaksınız buracıkta!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-e]
Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almak
- "At, art ayakları üzerine kalktı."
-
Kabarmak, ayrılmak
- "Masanın kaplaması kalktı."
-
Derlenip götürülmek
- "Ne zaman kalkacağını, nereye gömüleceğini bilmek, bildirmek mümkün değil." (Memduh Şevket Esendal)
-
Hasta iyileşerek gezecek duruma gelmek
- "Hasta bir haftaya kadar kalkar."
-
Varlığı, hayatı son bulmak
- "Halifelik kalktı."
-
[-den]
Yok olmak, artık bulunmamak
- "Ortalıktan kar kalkınca..."
-
[-e]
Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmek
- "Gözlüklerini takmadan okumaya kalktı." (Necati Cumalı)
-
Geçerli olmamak, geçerliğini yitirmek, geçmez olmak
- "Yasanın bu maddesi kalktı."
-
Uygulanmaz olmak
- "Sıkıyönetim kalktı."
-
Güncelliğini yitirmek
- "Bu âdet çoktan kalktı."
-
[-e]
Bir durumdan başka bir duruma geçmek
- "Dörtnala kalkmak."
- "Tırısa kalkmak."
-
[-den]
Başka yere gitmek, taşınmak
- "O yıl, çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı." (Necati Cumalı)
-
[-e]
Ayakta beklemek
- "Mektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Gitmek üzere yerinden ayrılmak
- KALÇALI
-
-
[sıfat]
Kalçası geniş olan
-
[sıfat]
Kalçası geniş olan
- KALAYSI
-
-
[sıfat]
Kalayı andıran, kalaya benzeyen, kalay gibi
-
[sıfat]
Kalayı andıran, kalaya benzeyen, kalay gibi
- KALEMİS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir tür misk faresi (Civet tictis)
-
[isim]
Bir tür misk faresi (Civet tictis)
- KALGIMA
-
-
[isim]
Kalgımak işi
-
[isim]
Kalgımak işi
- KALECİK
- ...
- KALIPLI
-
-
[sıfat]
Kalıplanmış olan
-
Düzgün, biçimli
- "Hüseyin Efendi, ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
İri yapılı, heybetli
-
[sıfat]
Kalıplanmış olan
- KALIPÇI
-
-
[isim]
Kalıp yapan veya satan kimse
-
Görevi herhangi bir şeyi kalıba vurmak olan kimse
-
Beton kalıplarını yapan kimse
-
[isim]
Kalıp yapan veya satan kimse
- KALAYCI
-
-
[isim]
Kap kalaylayan kimse
-
[sıfat]
Üstünkörü iş yapan, sahtekâr
-
[isim]
Kap kalaylayan kimse
- KALESKA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası
-
[isim]
Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası
- KALAMİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat
-
Havada, yüksek ısıda işlenen metal parçaların yüzeyinde oluşan oksit katmanı
-
[isim]
Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat