Başında kal olan 10 harfli 43 kelime var. Kal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kal olan kelimeler listesine ya da sonu kal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALITIMSAL
-
-
[sıfat]
Soydan geçme, soydan kalma, kalıtımla ilgili, kalıtsal, irsî
- "Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı." (Refik Erduran)
-
[sıfat]
Soydan geçme, soydan kalma, kalıtımla ilgili, kalıtsal, irsî
- KALDIRIMLI
-
-
[sıfat]
Kaldırımı olan
-
[sıfat]
Kaldırımı olan
- KALIPÇILIK
-
-
[isim]
Kalıpçının yaptığı iş
-
[isim]
Kalıpçının yaptığı iş
- KALINLAŞMA
-
-
[isim]
Kalınlaşmak işi
-
[isim]
Kalınlaşmak işi
- KALITÇILIK
- ...
- KALDIRTMAK
-
-
[-i]
Kaldırma işini yaptırmak
-
[-i]
Kaldırma işini yaptırmak
- KALTABANCA
- ...
- KALDIRIMSI
-
-
[sıfat]
Oluşu, kaldırım görünüşünü andıran (doku)
-
[sıfat]
Oluşu, kaldırım görünüşünü andıran (doku)
- KALAFATSIZ
-
-
[sıfat]
Kalafatı olmayan
-
[sıfat]
Kalafatı olmayan
- KALANDIRCI
-
-
[isim]
Kalandır işini makine aracılığıyla yapan kimse
-
[isim]
Kalandır işini makine aracılığıyla yapan kimse
- KALPSİZLİK
-
-
[isim]
Katı yüreklilik, acımasızlık, duygusuzluk, merhametsizlik
-
[isim]
Katı yüreklilik, acımasızlık, duygusuzluk, merhametsizlik
- KALIPLILIK
- ...
- KALBURLAMA
-
-
[isim]
Kalburlamak işi
-
[isim]
Kalburlamak işi
- KALEMTIRAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kamış kalemleri açmak için kullanılan uzun saplı küçük bıçak
-
Kurşun kalemlerin ucunu açmak için kullanılan türlü biçimlerdeki keski, kalem açacağı
-
[isim]
Kamış kalemleri açmak için kullanılan uzun saplı küçük bıçak
- KALKOLİTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bakırın kullanılmaya başlamasıyla nitelenen (tarih öncesi dönem)
-
[sıfat]
Bakırın kullanılmaya başlamasıyla nitelenen (tarih öncesi dönem)
- KALAKALMAK
-
-
[nsz]
Bir şey veya durum karşısında şaşırmak
-
Güç durumda kalmak
- "Arka tekerler alıp başını geçti gitti. Kırk yolcu yolun ortasında kalakaldık." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[nsz]
Bir şey veya durum karşısında şaşırmak
- KALKANDERE
- ...
- KALDIRILIŞ
-
-
[isim]
Kaldırılma işi veya biçimi
-
[isim]
Kaldırılma işi veya biçimi
- KALDIRIMCI
-
-
[isim]
Kaldırım döşeyen kimse
-
Mağazada alışveriş yapan kimsenin çantasını tezgâh üzerinden kaparak çalan kimse
-
[isim]
Kaldırım döşeyen kimse
- KALIPLANMA
-
-
[isim]
Kalıplanmak işi
-
[isim]
Kalıplanmak işi