İçinde ÜZÜ geçen 7 harfli kelimeler

İçinde üzü olan 7 harfli 20 kelime var. İçerisinde ÜZÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üzü olan kelimeler listesine ya da Sonu üzü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜZÜMSÜZ

1. [sıfat] İçinde üzüm olmayan

YÜZÜNCÜ

1. [sıfat] Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen

GÜNYÜZÜ

...

YERYÜZÜ

1. [isim] Yer kabuğu
2. Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler
3. Dünya
   • "Hayat bitip cümle mahlukat yeryüzünden silinince kıyamet borusunu bu üfürecektir." (Haldun Taner)

BÜZÜLME

1. [isim] Büzülmek işi

GÖKYÜZÜ

1. [isim] Göğün görünen yüzeyi, sema
   • "Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu." (Cahit Sıtkı Tarancı)

BÜZÜŞÜK

1. [sıfat] Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüş olan, büzüşmüş
2. Kırışık

SÜZÜLME

1. [isim] Süzülmek işi
2. Bir kuşun kanat vurmadan yaptığı uçuş
3. Bir uçağın motorunu boşa alarak veya durdurarak yaptığı uçuş

SÜZÜLÜŞ

1. [isim] Süzülme işi veya biçimi

SÜZÜŞME

...

HÜZÜNLÜ

1. [sıfat] Gönle üzgünlük veren, iç kapanıklığına yol açan
   • "Bir şey söylemeyerek hüzünlü bir hâlde gazetesinin başka sütunlarına geçer." (Abdülhak Şinasi Hisar)

SÜZÜNTÜ

1. [isim] Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu
2. Vücut suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı

ÜZÜNÇLÜ

1. [sıfat] Üzüntülü
   • "İçlerinden biri titrek ve üzünçlü bir sesle hicazkâr üzerinde gezinmeye başladı." (Salâh Birsel)

YÜZÜKSÜ

...

BÜZÜŞME

1. [isim] Büzüşmek işi
2. Birleşik kelimelerin oluşturulmasında iki ayrı hecedeki ünlünün tek hecede toplanması: kahve altı > kahvaltı, ne için > niçin vb

ÜZÜLMEK

1. [nsz] Üzme işine konu olmak
   • "Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi." (Reşat Nuri Güntekin)
2. Üzüntü duymak, kaygılanmak
   • "Bu apartmandan başka yere gideceksiniz diye üzülüyorum." (Peyami Safa)

BÜZÜLÜŞ

1. [isim] Büzülme işi veya biçimi

YÜZÜLME

1. [isim] Yüzülmek işi

DÜZÜLME

1. [isim] Düzülmek işi veya durumu

YÜZÜSTÜ

1. [zarf] Yüzü yere gelecek biçimde
   • "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
   • "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
2. Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
   • "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)