İçinde olan 5 harfli 45 kelime var. İçerisinde YI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yı olan kelimeler listesine ya da Sonu yı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇAYIR

  1. [isim] Üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer
    • "Çocukların neşesi birdenbire sönmüş, çayıra bir eski mezarlık sükûtu çökmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Böyle yerde biten ot

KAYIŞ

  1. [isim] Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
    • "Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu." (Ömer Seyfettin)
    • "Kayış gibi et."
  2. Ustura bilenen cilalı kösele
    • "Kayış gibi çamaşır."

MAYIN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Toprak altına, üstüne veya suyun içine yerleştirilen, doğrudan doğruya, çarpma veya basınç etkisiyle patlayarak zarara yol açan patlayıcı madde
    • "Akustik mayın. Mıknatıslı mayın."

HAYIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kadınlarda aybaşı

YAYIN

  1. [isim] Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan veya radyo, televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, neşriyat

SAYIŞ

  1. [isim] Sayma işi veya biçimi

KAYIK

  1. [isim] Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne
    • "Balıkçı kayığı."
  2. [sıfat] Bir yana kaymış

HAYIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım
    • "Ona o kadar öğüt hayır etmedi."
    • "Sevmeden yapılan işten hiç kimseye hayır gelmez." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Ne o, ne ben bu seçimlerimizin hayrını görmüştük!" (Halit Fahri Ozansoy)
    • "Bir iki yıla varmaz, ne evden ne eşyadan hayır kalır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [sıfat] İyi, hayırlı, yararlı, faydalı
    • "Hayır haberdir inşallah!"
    • "Hayırdır inşallah, rüya mı gördün böyle birdenbire?" (Ömer Seyfettin)

MAYIS

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Yılın otuz bir gün süren, beşinci ayı

BIYIK

  1. [isim] Üst dudak üzerinde çıkan kıllar
    • "Bıyık ve kaşlarımdaki aklar saçlarımdakinden daha azdı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Çocuklar, şimdilik ele güne karşı onların ana, babası olmakla övünmemize bıyık altından gülmektedirler." (Haldun Taner)
    • "Çocukları ve bıyıkları terlemeye yüz tutmuşları selamlıktan çağırdılar." (Refik Halit Karay)
    • "Bıyık buran, göğüs geren erleriz." (Enis Behiç Koryürek)
  2. Balıklarda deri uzantısı
  3. Asma vb. bitkilerde, sarılıp tutunmaya yarayan sürgün

YIĞIN

  1. [isim] Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe
    • "Pencereden süzülen ılık bahar güneşi masayı dolduran kâğıt yığınları üstünde ağır ağır ilerliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Birçok kimsenin veya nesnenin bir araya gelmesiyle oluşan kalabalık, küme, kitle, kütle

KAYIT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yere mal ederek deftere geçirme
    • "Çocuğun kaydı bulunamadı."
    • "Ben kayıt altına giremem."
    • "Kanun ... kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz." (Anayasa)
  2. Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması
    • "Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır." (Refik Halit Karay)
  3. Önem verme, gözetme
  4. Resmî belge
  5. Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi
  6. Şart
    • "Kitabımı geri gönderme kaydıyla verebilirim."
  7. Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme
    • "Hiçbir kayıt ileri sürmeksizin."

SAYIM

  1. [isim] Sayma işi, tadat
    • "Nüfus sayımı."

YILAN

  1. [isim] Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen
    • "Ok yılanı. Su yılanı. Çıngıraklı yılan. Gözlüklü yılan."
  2. [sıfat] Sinsi ve hain
    • "Gözlerinde ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)

YAYIŞ

  1. [isim] Yayma işi veya biçimi
    • "Gazete ve kitabın az okunması yayış ve satış işinin bozuk olmasından ileri geliyor." (Reşat Nuri Güntekin)

YAYIK

  1. [isim] Tereyağı çıkarmak için sütün, yoğurdun içinde çalkalandığı kap veya makine
    • "Nina'nın bildiği alet değirmen ve yayıktır; buğday öğüten ve tereyağı çıkaran yararlı iki basit makine." (Refik Halit Karay)
    • "Yayık dövmek, yağ çıkartmak yeni gelinlerin görevi." (Nezihe Araz)

KIYIN

  1. [isim] Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, zulüm

SAYIN

  1. [sıfat] Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz, saygıdeğer, muhterem

AYIRT
...
CAYIŞ

  1. [isim] Cayma işi veya biçimi
    • "Yüreğinde, gevşek bir isteksizlik, cayışa benzeyen tatsız bir gerileme vardı." (Cahit Uçuk)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü