İçinde yı olan 5 harfli 45 kelime var. İçerisinde YI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yı olan kelimeler listesine ya da Sonu yı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAYIN
-
-
[sıfat]
Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz, saygıdeğer, muhterem
-
[sıfat]
Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz, saygıdeğer, muhterem
- YIKIM
-
-
[isim]
Yıkma işi
-
Yok olmaya sebep olabilecek şey, büyük zarar, felaket
- "Evin içinde günlük kokusu, papaz uluması bizim için yıkımdır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Vücuda verilen çeşitli ilaçların yol açtığı zarar
-
Yadımlama
-
[isim]
Yıkma işi
- AYICI
-
-
[isim]
Ayı oynatmayı iş edinen kimse
-
Kaba saba kimse
-
[isim]
Ayı oynatmayı iş edinen kimse
- MAYIS
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Yılın otuz bir gün süren, beşinci ayı
-
[isim]
Yılın otuz bir gün süren, beşinci ayı
- KIYIM
-
-
[isim]
Kıyma işi
-
Kıyılma biçimi
- "Bu tütünün kıyımı iri."
-
Görev yönünden kötü bir duruma sokma, haksızlığa uğratma
-
[isim]
Kıyma işi
- BAYIR
-
-
[isim]
Küçük yokuş
- "Her gün kırda bayırda dolaşmaya alışmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Küçük yokuş
- KAYIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaybolma, yitme, yitim
- "Bizim yokuş son iki yılda çok kayıp vermişti. Cemal Nadir bu kayıpların en büyüğüydü." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Şu yeşil bu mor derken bizim futbol sevgisi gene kayıplara karıştı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Kaybolmuş olan, yitik, zayi
- "Kayıp eşya."
-
[isim]
Kaybolma, yitme, yitim
- YAYIM
-
-
[isim]
Yayma işi
-
Kitap, gazete vb. okunacak şeylerin basılıp dağıtılması, neşir
- "Kitap ve gazete yayımı işi bizim can davamızdır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Herhangi bir eserin radyo ve televizyon aracılığıyla dinleyiciye, seyirciye ulaştırılması, neşir
-
[isim]
Yayma işi
- KAYIR
-
-
[isim]
Kalın kum
-
İnce kum
-
[isim]
Kalın kum
- KAYIN
-
-
[isim]
Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 m boyunda, 2 m çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış
-
[isim]
Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 m boyunda, 2 m çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
- YILKI
-
-
[isim]
At, eşek gibi tek tırnaklı hayvan sürüsü
-
Başıboş bırakılmış at veya eşek
-
[isim]
At, eşek gibi tek tırnaklı hayvan sürüsü
- YILMA
-
-
[isim]
Yılmak işi
-
[isim]
Yılmak işi
- YIKIŞ
-
-
[isim]
Yıkma işi veya biçimi
-
[isim]
Yıkma işi veya biçimi
- YILAN
-
-
[isim]
Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen
- "Ok yılanı. Su yılanı. Çıngıraklı yılan. Gözlüklü yılan."
-
[sıfat]
Sinsi ve hain
- "Gözlerinde ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen
- HAYIT
-
-
[isim]
Ayıt
-
[isim]
Ayıt
- HAYIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım
- "Ona o kadar öğüt hayır etmedi."
- "Sevmeden yapılan işten hiç kimseye hayır gelmez." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "Ne o, ne ben bu seçimlerimizin hayrını görmüştük!" (Halit Fahri Ozansoy)
- "Bir iki yıla varmaz, ne evden ne eşyadan hayır kalır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
İyi, hayırlı, yararlı, faydalı
- "Hayır haberdir inşallah!"
- "Hayırdır inşallah, rüya mı gördün böyle birdenbire?" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım
- YAYIŞ
-
-
[isim]
Yayma işi veya biçimi
- "Gazete ve kitabın az okunması yayış ve satış işinin bozuk olmasından ileri geliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yayma işi veya biçimi
- YIKMA
-
-
[isim]
Yıkmak işi
-
[isim]
Yıkmak işi
- TAYIN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Asker azığı
-
Asker ekmeği
-
Savaş veya seferberlik dönemlerinde vatandaşlara karneyle dağıtılan ekmek
- "Çok defa kahvaltı tayınım olan bir dilim kuru ekmekle bir topak tulum peynirini bile tıkınmaya imkân bulamıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Asker azığı
- KAYIŞ
-
-
[isim]
Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
- "Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu." (Ömer Seyfettin)
- "Kayış gibi et."
-
Ustura bilenen cilalı kösele
- "Kayış gibi çamaşır."
-
[isim]
Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi