İçinde us olan 6 harfli 55 kelime var. İçerisinde US bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında us olan kelimeler listesine ya da Sonu us ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HUSUSİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Özel
- "Yürümek arzusundan başka bir hususi niyetim yoktu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Özel olarak, özel bir biçimde
- "Annemle babam dört gün içinde üç defa hususi konuştular." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Özel
- SUSKUN
-
-
[sıfat]
Çok az konuşan, sessiz, sakin olan, sükûti
- "Suat, karım. Suskun, çok az konuşan..." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Sessiz, sakin bir biçimde
-
[sıfat]
Çok az konuşan, sessiz, sakin olan, sükûti
- UTERUS
- ...
- RUSTAİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Köylü
- "Fakat artık korunun rustai perisinden eser görmüyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Köylü
- MUSLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir tür kumaş
- "Bir bebek yatağı hazırlar gibi özene bezene muslinlerle süslemiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış olan
-
[isim]
Sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir tür kumaş
- ULUSAL
-
-
[sıfat]
Millî
-
[sıfat]
Millî
- SUSMAK
-
-
[nsz]
Konuşmasını kesmek
- "Son mısraları acele okuyarak susmuştu." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Konuşmaktan kaçınmak
-
Ses veya gürültüyü kesmek, ses ve gürültü yapmamak
-
Etkisini göstermemek, tepki göstermemek
- "Adaletin sustuğu yerde haksızlık başlar."
-
[nsz]
Konuşmasını kesmek
- USANIŞ
- ...
- MUSLUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet
-
El yıkamaya yarayan yer, lavabo
- "Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet
- KUSKUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Un, süt, yumurta, bulgur ile yapılan ufak ve yuvarlak taneler biçiminde kurutulmuş hamur
-
[isim]
Un, süt, yumurta, bulgur ile yapılan ufak ve yuvarlak taneler biçiminde kurutulmuş hamur
- USULEN
- ...
- PUSMAK
-
-
[nsz]
Sinmek
-
Bir şeyi kendine siper edip saklanmak
-
Ortalığı hafif sis kaplamak, pusarmak
- "Yüce dağlar ne kararıp pusarsın." (Karacaoğlan)
-
[nsz]
Sinmek
- RUSTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Köy evi veya köy görünüşü veren, kırsal
- "Rustik barlarda her şey sıcacık ve tahtadır." (Çetin Altan)
-
[isim]
Pencere üstlerine takılan ahşap korniş
-
[sıfat]
Köy evi veya köy görünüşü veren, kırsal
- SUSPUS
-
-
[sıfat]
Susmuş, sinmiş
- "Başını öne eğip suspus oluşlarında böyle bir huyun tesirini keşfedebilmekteyim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir an üçü de suspus oldular, hiç kimse konuşmadı." (Tarık Dursun K)
-
[zarf]
Susmuş, sinmiş bir biçimde
-
[sıfat]
Susmuş, sinmiş
- USTACA
-
-
[sıfat]
Ustaya yakışan
- "Her zamanki gibi ustaca makyaj sayesinde yüzümü iyice benzetmişti." (Refik Erduran)
-
[zarf]
El uzluğu ile, ustalıkla
- "Eve girişinden beri eksilmeyen gülüşü genişliyor; ellerini hızlı hızlı ovuşturuyor; ustaca çocuklaşıyor." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Becerikli olarak, kurnazlıkla
-
[sıfat]
Ustaya yakışan
- MUSİKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müzik
- "Musikisinde bir taraftan din / Bir taraftan bütün hayat akmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kulağa hoş gelen sesler dizisi
- "Şiirin musikisi demek, resmin musikisi demek gibi bir şeydir." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Müzik
- USULET
- ...
- USANTI
-
-
[isim]
Usanç, usanma durumu
-
[isim]
Usanç, usanma durumu
- DEYYUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Karısının veya kendisine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman (kimse)
-
[ünlem]
(de'yyus) Bir sövgü sözü
-
[sıfat]
Karısının veya kendisine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman (kimse)
- PUSSUZ
- ...