İçinde us olan 5 harfli 56 kelime var. İçerisinde US bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında us olan kelimeler listesine ya da Sonu us ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NÜFUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kişi
- "Burada beş nüfus var."
- "Kızının çocuklarının nüfusunu çıkartacağım." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir ülkede, bir bölgede, bir evde belirli bir anda yaşayanların oluşturduğu toplam sayı
- "Nüfus sayımı. Nüfusu çoğalmak."
-
Ortak bir özellik gösteren kimselerin bütünü
- "Tarım nüfusu. Gecekondu nüfusu."
-
[isim]
Kişi
- SUSAK
-
-
[sıfat]
Susamış olan, susayan
-
[isim]
Su kabağından yapılmış veya ağaçtan oyulmuş maşrapa
-
Salak, aptal
-
[sıfat]
Susamış olan, susayan
- MUSIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
- ALMUS
- ...
- MAPUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mahpus
-
Mapushane, cezaevi, hapishane
- "Mapuslarda çürüyemem / Başımı belaya sokma benim." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Mahpus
- KAMUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sözlük
- "İstanbul sözündeki İstanbul kelimesinin manalarını anlatmak için koca bir kamus lazım." (Falih Rıfkı Atay)
-
Büyük sözlük
-
[isim]
Sözlük
- PUSMA
-
-
[isim]
Pusmak işi
-
[isim]
Pusmak işi
- HUMUS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitkilerin çürümesiyle oluşan koyu renkte organik toprak
-
[isim]
Bitkilerin çürümesiyle oluşan koyu renkte organik toprak
- CASUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ajan
- "Ortalığı karıştırmak isteyen yabancı kimseler, askerlik casusları burada oturur." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Ajan
- HUSUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olma, oluş, oluşma, meydana gelme
-
[isim]
Olma, oluş, oluşma, meydana gelme
- SUSUZ
-
-
[sıfat]
Suyu olmayan, suyu bulunmayan
- "Bir kadeh rakıyı susuz ve bir hamlede içti." (Peyami Safa)
-
Suyu çok az olan
- "Susuz portakal."
-
Yağmursuz, kurak geçen
- "Susuz bir yaz."
-
Susamış olan
- "Koca bir tarihin tutuştuğu çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[zarf]
Su olmadan
- "Susuz bırakmak."
-
[sıfat]
Suyu olmayan, suyu bulunmayan
- TAVUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tavus kuşu
-
[isim]
Tavus kuşu
- KABUS
- ...
- CÜLUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hükümdarlık tahtına çıkma, tahta oturma
-
[isim]
Hükümdarlık tahtına çıkma, tahta oturma
- FANUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Süslü, ayaklı fener
-
Saat, mikroskop vb. araçları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan, yarım küre biçiminde cam kap
-
Genellikle silindir biçiminde olan mum, gaz lambası vb. aydınlatma araçlarının çevresini kapatarak rüzgârdan koruyan cam
- "Madenî darbe ortada asılı avizenin fanuslarına çarptı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Süslü, ayaklı fener
- KUSUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eksiklik, noksan, nakısa
- "Biz bu meslek kusurundan oldum olası kendimizi kurtaramamışız ve hâlâ kurtaramamaktayız." (Burhan Felek)
- "Hepsi de yeni gelende bir kusur arıyorlar." (Refik Halit Karay)
- "Saygıda kusur etmemek için âdeta birbirleriyle yarış ediyorlardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
- "Kusura bakma, hatırını soramadım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Özür
- "Nesine itiraz ederseniz ediniz, boyun bağına, pantolonun ütüsüne kusur bulamazsınız." (Halide Edip Adıvar)
-
Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama
-
Elverişsiz durum
-
[isim]
Eksiklik, noksan, nakısa
- RUSYA
- ...
- USULİ
- ...
- SUSUŞ
-
-
[isim]
Susma işi veya biçimi
- "Bu susuş söyleyecek söz bulamadığı için değildi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Susma işi veya biçimi
- SUSTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Köpeğin arka ayakları üzerinde durması
-
[isim]
Köpeğin arka ayakları üzerinde durması