İçinde tu olan 6 harfli 86 kelime var. İçerisinde TU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tu olan kelimeler listesine ya da Sonu tu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TUĞBAY
-
-
[isim]
Tugay komutanlığı yapan albay
-
[isim]
Tugay komutanlığı yapan albay
- UĞULTU
-
-
[isim]
Gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses, uğuldama sesi
- "İçeride müphem, karışık bir uğultu var." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses, uğuldama sesi
- KUTUCU
-
-
[isim]
Kutu yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kutu yapan veya satan kimse
- TURUNÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turunçgillerden, bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, kışın yaprağını dökmeyen bir ağaç, narenç (Citrus aurantium amara)
-
Bu ağacın portakala benzeyen, suyu acımtırak meyvesi
-
[isim]
Turunçgillerden, bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, kışın yaprağını dökmeyen bir ağaç, narenç (Citrus aurantium amara)
- TUTSAK
-
-
[isim]
Savaşta ele geçen düşman, esir
- "Geleneğe, ahlaki kaygılara tutsak düşüyor." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Gitmesine, serbestçe hareketine engel olunan
- "Hayatı anlamazsan tutsak olduğunu bile bilemezsin, hakkını arayamazsın." (Emine Işınsu)
-
Bir şeye veya bir kimseye çok bağlı, kendisini bir şeyin etkisinden kurtaramayan kimse
- "Her insan kendi kuruluşuna uygun bir romantizmin tutsağı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Savaşta ele geçen düşman, esir
- TUTUCU
-
-
Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen kimse, muhafazakâr
-
Durmalı çıkışlarda, bisikletçiye yardım eden kişi
-
Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen kimse, muhafazakâr
- AVUTUŞ
-
-
[isim]
Avutma işi veya biçimi
-
[isim]
Avutma işi veya biçimi
- MAKTUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Öldürülmüş, öldürülen
- "Tarlasında, maktul bulunmuş bir çiftçiyi muayene etmiş, rapor vermiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Öldürülmüş, öldürülen
- YONTUK
-
-
[isim]
Yontulmuş yer
-
Yontulmuş parça
- "Yontukları süpürüp atın."
-
[sıfat]
Yontulmuş olan
- "Yontuk kalem."
-
[isim]
Yontulmuş yer
- TUMŞUK
-
-
[isim]
Papağan, kartal vb. kuşların kemerli gagası
-
[isim]
Papağan, kartal vb. kuşların kemerli gagası
- HARTUÇ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kartuş
-
[isim]
Kartuş
- VANTUZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deri üzerine yapıştırılarak çekip emmeye yarayan şişe vb. alet, çekmen
- "Doktor geldi, ilaç yazdı, sırtıma vantuz çekti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Deri üzerine yapıştırılarak çekip emmeye yarayan şişe vb. alet, çekmen
- UTULMA
-
-
[isim]
Utulmak işi
-
[isim]
Utulmak işi
- TORTUM
- ...
- TUŞSUZ
- ...
- OTUZAR
-
-
[sıfat]
Otuz sayısının üleştirme biçimi, her defasında otuzu bir arada, her birine otuz
-
[sıfat]
Otuz sayısının üleştirme biçimi, her defasında otuzu bir arada, her birine otuz
- OKUTUŞ
-
-
[isim]
Okutma işi veya biçimi
-
[isim]
Okutma işi veya biçimi
- OTURUM
-
-
[isim]
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
- "Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım." (Haldun Taner)
-
Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri
-
[isim]
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
- OTURUŞ
-
-
[isim]
Oturma işi veya biçimi
- "Başta delikanlılar, çoğunun oturuşunda bir büyüklenme var." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Oturma işi veya biçimi
- OKUNTU
-
-
[isim]
Çağrı kâğıdı, çağrılık, davetiye
-
[isim]
Çağrı kâğıdı, çağrılık, davetiye