İçinde sak olan 8 harfli 37 kelime var. İçerisinde SAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sak olan kelimeler listesine ya da Sonu sak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKS, ASK, KAS, SAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAKINMAK
-
-
[-i]
Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- "Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş." (Haldun Taner)
-
Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
- "Bir insanı, yanında uşak gibi kullandıracak her işten sakın." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Korumak, esirgemek, gözetmek
- "Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- SAKİNLİK
-
-
[isim]
Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet
- "Ağaçlar, çimler, çiçekler, ikindi güneşinin sakinliği içindeydiler." (Çetin Altan)
-
[isim]
Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet
- İMSAKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ramazanda imsak vaktini ve namaz vakitlerini gösteren çizelge
-
[isim]
Ramazanda imsak vaktini ve namaz vakitlerini gösteren çizelge
- SAKLAMAK
-
-
[-i]
Elinde bulundurmak, tutmak
- "Okul kitaplarımı saklıyorum."
-
[-i]
Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak
- "Paralarını kasada saklıyor."
-
Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak
-
[-i]
Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek
- "Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak."
-
[-i]
Gizli tutmak, duyurmamak
- "Bu haberi ondan saklamışlar."
-
[-i]
Birine vermek için ayırmak
- "Bu kitabı size sakladım."
-
[nsz]
Korumak, esirgemek
- "Allah saklasın."
-
[-i]
Elinde bulundurmak, tutmak
- SAKAĞILI
- ...
- YAKINSAK
-
-
[sıfat]
Tek bir noktaya yöneltme niteliği taşıyan (mercek)
-
[sıfat]
Tek bir noktaya yöneltme niteliği taşıyan (mercek)
- BASAKSIZ
-
-
[sıfat]
Merdiveni olmayan
- "Kavağın dibine gülük yaptırdım / Basaksız evlere hayat yaptırdım." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Merdiveni olmayan
- SAKSAFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı
-
[isim]
Bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı
- YASAKSIZ
- ...
- SAKLANMA
-
-
[isim]
Saklanmak işi
-
[isim]
Saklanmak işi
- SAKULETA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Silindir biçiminde bir demirin içine çivi, cıvata vb. maddelerin doldurulması ile yapılan bir tür mermi
-
[isim]
Silindir biçiminde bir demirin içine çivi, cıvata vb. maddelerin doldurulması ile yapılan bir tür mermi
- SAKİLLİK
- ...
- SAKLANIŞ
-
-
[isim]
Saklanma işi veya biçimi
-
[isim]
Saklanma işi veya biçimi
- YASAKLIK
- ...
- KURSAKLI
-
-
[sıfat]
Kursağı olan
- "Kursaklı düdük."
-
Guatr hastalığı olan (kimse)
-
[sıfat]
Kursağı olan
- SAKINGAN
-
-
[sıfat]
Sakınarak davranan, ihtiyatlı, ihtiyatkâr
-
[sıfat]
Sakınarak davranan, ihtiyatlı, ihtiyatkâr
- YEKNESAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Tekdüze
-
[sıfat]
Tekdüze
- İLTİSAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bitişken
-
[sıfat]
Bitişken
- SAKLATMA
-
-
[isim]
Saklatmak işi
-
[isim]
Saklatmak işi
- AKSAKLIK
-
-
[isim]
Aksak olma durumu
- "Gördüğüm aksaklıklar varsa belirtmemi istediler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aksak olma durumu