İçinde sak olan 8 harfli 37 kelime var. İçerisinde SAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sak olan kelimeler listesine ya da Sonu sak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKS, ASK, KAS, SAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAKİTLİK
- ...
- YEKNESAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Tekdüze
-
[sıfat]
Tekdüze
- SAKAĞILI
- ...
- BURUNSAK
-
-
[isim]
Hayvan yavrusunun anasından süt emmesini önlemek için burnuna geçirilen başlık, burunsalık
-
Hayvanların burunlarına geçirilen ip, burunsalık
-
[isim]
Hayvan yavrusunun anasından süt emmesini önlemek için burnuna geçirilen başlık, burunsalık
- BAĞIRSAK
-
-
[isim]
Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü
-
[isim]
Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü
- KURSAKLI
-
-
[sıfat]
Kursağı olan
- "Kursaklı düdük."
-
Guatr hastalığı olan (kimse)
-
[sıfat]
Kursağı olan
- AKSAKLIK
-
-
[isim]
Aksak olma durumu
- "Gördüğüm aksaklıklar varsa belirtmemi istediler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aksak olma durumu
- SAKSAFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı
-
[isim]
Bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı
- SAKLAMAK
-
-
[-i]
Elinde bulundurmak, tutmak
- "Okul kitaplarımı saklıyorum."
-
[-i]
Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak
- "Paralarını kasada saklıyor."
-
Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak
-
[-i]
Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek
- "Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak."
-
[-i]
Gizli tutmak, duyurmamak
- "Bu haberi ondan saklamışlar."
-
[-i]
Birine vermek için ayırmak
- "Bu kitabı size sakladım."
-
[nsz]
Korumak, esirgemek
- "Allah saklasın."
-
[-i]
Elinde bulundurmak, tutmak
- SAKLANIŞ
-
-
[isim]
Saklanma işi veya biçimi
-
[isim]
Saklanma işi veya biçimi
- SAKLANMA
-
-
[isim]
Saklanmak işi
-
[isim]
Saklanmak işi
- SAKALSIZ
-
-
[sıfat]
Sakalı olmayan
-
[sıfat]
Sakalı olmayan
- SAKİNLİK
-
-
[isim]
Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet
- "Ağaçlar, çimler, çiçekler, ikindi güneşinin sakinliği içindeydiler." (Çetin Altan)
-
[isim]
Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet
- SAKLATMA
-
-
[isim]
Saklatmak işi
-
[isim]
Saklatmak işi
- SAKKAROZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen bir tür şeker (C12H22O11)
-
[isim]
Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen bir tür şeker (C12H22O11)
- SUSAKLIK
-
-
[isim]
Susamış olma durumu
-
Salaklık, aptallık
-
[isim]
Susamış olma durumu
- YASAKLIK
- ...
- SAKINMAK
-
-
[-i]
Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- "Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş." (Haldun Taner)
-
Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
- "Bir insanı, yanında uşak gibi kullandıracak her işten sakın." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Korumak, esirgemek, gözetmek
- "Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- SAKLAYIŞ
-
-
[isim]
Saklama işi veya biçimi
-
[isim]
Saklama işi veya biçimi
- SAKSONYA
-
-
[isim]
Almanya'da Saksonya bölgesinde yapılan, iyi nitelikli porselen tabak veya kap
-
[isim]
Almanya'da Saksonya bölgesinde yapılan, iyi nitelikli porselen tabak veya kap