İçinde sak olan 8 harfli 37 kelime var. İçerisinde SAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sak olan kelimeler listesine ya da Sonu sak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AKS, ASK, KAS, SAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAKALSIZ

  1. [sıfat] Sakalı olmayan

SARSAKÇA

  1. [sıfat] Titrer gibi, sarsak
  2. [zarf] Sarsak bir biçimde, titreyerek

SAKLANTI

  1. [isim] Saklanan şey

BASAKSIZ

  1. [sıfat] Merdiveni olmayan
    • "Kavağın dibine gülük yaptırdım / Basaksız evlere hayat yaptırdım." (Halk türküsü)

BAĞIRSAK

  1. [isim] Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü

SAKKAROZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen bir tür şeker (C12H22O11)

YEKNESAK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Tekdüze

SAKINGAN

  1. [sıfat] Sakınarak davranan, ihtiyatlı, ihtiyatkâr

SAKİNLİK

  1. [isim] Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet
    • "Ağaçlar, çimler, çiçekler, ikindi güneşinin sakinliği içindeydiler." (Çetin Altan)

SAKINMAK

  1. [-i] Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
    • "Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş." (Haldun Taner)
  2. Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
    • "Bir insanı, yanında uşak gibi kullandıracak her işten sakın." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Korumak, esirgemek, gözetmek
    • "Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SAKLAMAK

  1. [-i] Elinde bulundurmak, tutmak
    • "Okul kitaplarımı saklıyorum."
  2. [-i] Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak
    • "Paralarını kasada saklıyor."
  3. Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak
  4. [-i] Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek
    • "Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak."
  5. [-i] Gizli tutmak, duyurmamak
    • "Bu haberi ondan saklamışlar."
  6. [-i] Birine vermek için ayırmak
    • "Bu kitabı size sakladım."
  7. [nsz] Korumak, esirgemek
    • "Allah saklasın."

SAKLANMA

  1. [isim] Saklanmak işi

SAKLAYIŞ

  1. [isim] Saklama işi veya biçimi

KURSAKLI

  1. [sıfat] Kursağı olan
    • "Kursaklı düdük."
  2. Guatr hastalığı olan (kimse)

YAKINSAK

  1. [sıfat] Tek bir noktaya yöneltme niteliği taşıyan (mercek)

YASAKSIZ
...
İMSAKİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ramazanda imsak vaktini ve namaz vakitlerini gösteren çizelge

SAKLANIŞ

  1. [isim] Saklanma işi veya biçimi

SAKSONYA

  1. [isim] Almanya'da Saksonya bölgesinde yapılan, iyi nitelikli porselen tabak veya kap

AKSAKLIK

  1. [isim] Aksak olma durumu
    • "Gördüğüm aksaklıklar varsa belirtmemi istediler." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü