İçinde sak olan 7 harfli 28 kelime var. İçerisinde SAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sak olan kelimeler listesine ya da Sonu sak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AKS, ASK, KAS, SAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAKAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
- SAKINIŞ
-
-
[isim]
Sakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Sakınma işi veya biçimi
- MUSAKKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, kuşbaşı et veya kıyma ve soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek
- "Patlıcan musakkası. Kabak musakkası."
-
[isim]
Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, kuşbaşı et veya kıyma ve soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek
- BOĞASAK
-
-
[isim]
Boğaya gelmiş veya boğa isteyen inek
-
[isim]
Boğaya gelmiş veya boğa isteyen inek
- SAKINCA
-
-
[isim]
Çekinilmesi, dikkatli olunması gereken, sakınmayı gerektiren durum, mahzur
- "Kabul etmekte bir sakınca yoktur." (Burhan Felek)
-
[isim]
Çekinilmesi, dikkatli olunması gereken, sakınmayı gerektiren durum, mahzur
- SAKATAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları
-
[isim]
Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları
- YASAKÇI
-
-
[isim]
Yasağı koyan veya uygulayan kimse
- "Yasaklanan bir filmin ya da bir kitabın, yasakçıya neden zarar vermemiş olduğu sorusu yanıtsız kalır." (Melih Cevdet Anday)
-
Kavas
-
Bekçi, nöbetçi
-
[isim]
Yasağı koyan veya uygulayan kimse
- IRAKSAK
-
-
[sıfat]
Birbirinden gittikçe uzaklaşan (ışınlar, çizgiler)
-
[sıfat]
Birbirinden gittikçe uzaklaşan (ışınlar, çizgiler)
- SAKINTI
-
-
[isim]
Sıkıntıya yol açabilecek durumlara karşı alınan önlem, ihtiyat
-
[isim]
Sıkıntıya yol açabilecek durumlara karşı alınan önlem, ihtiyat
- SAKLAMA
-
-
[isim]
Saklamak işi
-
[isim]
Saklamak işi
- SAKIRTI
-
-
[isim]
Korkudan veya soğuktan titreme
-
[isim]
Korkudan veya soğuktan titreme
- SAKIRGA
-
-
[isim]
Kene
-
[isim]
Kene
- SAKIZLI
-
-
[sıfat]
Sakızı olan, içinde sakız bulunan
-
[sıfat]
Sakızı olan, içinde sakız bulunan
- SAKIZCI
-
-
[isim]
Sakız yapan veya satan kimse
-
[isim]
Sakız yapan veya satan kimse
- SAKALLI
-
-
[sıfat]
Sakalı olan
- "Uzaktan çadırımıza doğru gelen siyah sakallı, kırk beşlik bir bedeviyi işaret ettiler." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yaşı geçkin savaş tutsağı
-
[sıfat]
Sakalı olan
- SAKARYA
- ...
- SAKARCA
-
-
[zarf]
Sakar gibi, sakara benzer bir biçimde
-
[zarf]
Sakar gibi, sakara benzer bir biçimde
- AKSAKAL
-
-
[isim]
Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
-
Ermiş, evliya
-
[isim]
Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
- SAKALIK
-
-
[isim]
Sakanın işi
-
[isim]
Sakanın işi
- SAKINMA
-
-
[isim]
Sakınmak işi, içtinap
-
Olabileceği düşünülen kötü durumlara karşı önlem alma, ihtiyat
-
Boksörün korunmak için, ayaklarını oynatmadan eliyle, gövdesiyle sağa sola, öne arkaya yaptığı hareket
-
[isim]
Sakınmak işi, içtinap