İçinde oku olan 143 kelime var. İçerisinde OKU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oku olan kelimeler listesine ya da Sonu oku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DOKUNULMAZLIK, KOKULANDIRMAK
DOKUNAKLILIK, DOKUZUNCULUK, KOKULANDIRMA, OKURYAZARLIK, ONDOKUZMAYIS
DOKUMACILIK, DOKUNDURMAK, DOKUNMABANA, DOKUYUCULUK, FOKURDATMAK, KOKUŞTURMAK, SOKULGANLIK, SOKUŞTURMAK, SUOKUGİLLER, TOKURDATMAK, TOKUŞTURMAK
DOKUMAHANE, DOKUNCASIZ, DOKUNDURMA, DOKUNMATİK, DOKUNULMAK, DOKUNULMAZ, FOKURDAMAK, FOKURDATMA, KOKULANMAK, KOKUŞTURMA, OKULLAŞMAK, OKUTMANLIK, OKUTTURMAK, OKUYUCULUK, SOKUŞTURMA, TOKURDAMAK, TOKURDATMA, TOKUŞTURMA, YOKUMSAMAK, YÜKSEKOKUL
DOKUNAKLI, DOKUNCALI, DOKUNULMA, DOKUZUNCU, FOKURDAMA, KOKULANMA, KUŞLOKUMU, LATİLOKUM, OKULLAŞMA, OKUMUŞLUK, OKUNAKSIZ, OKUNULMAK, OKURYAZAR, OKUTTURMA, OKUTULMAK, TOKURDAMA, YOKUMSAMA
ANAOKULU, DOKUMACI, DOKUMALI, DOKUNMAK, DOKUNSAL, DOKURCUK, DOKURCUN, DOKUTMAK, DOKUYUCU, DOKUZGEN, DOKUZTAŞ, FOKURDAK, KOKURDAN, KOKUŞMAK, KOKUTMAK, OKUNAKLI, OKUNULMA, OKUTULMA, ORTAOKUL, SOKULGAN, SOKULMAK, SOKUŞMAK, TOKURCUN, TOKUŞMAK, YOKUŞSUZ
DOKUMAK, DOKUNAÇ, DOKUNCA, DOKUNMA, DOKUNUM, DOKUNUŞ, DOKUSUZ, DOKUTMA, DOKUYUŞ, DOKUZAR, DOKUZLU, FOKURTU, İLKOKUL, KAZBOKU, KOKUSUZ, KOKUŞMA, KOKUŞUK, KOKUTMA, OKULDAŞ, OKUNMAK, OKUTMAK, OKUTMAN, OKUYUCU, SOKULMA, SOKULUŞ, SOKUŞMA, TOKURTU, TOKUŞMA, YOKUŞÇU, YOKUŞLU
DOKULU, DOKUMA, KOKUCU, KOKULU, OKULLU, OKUMAK, OKUMUŞ, OKUNMA, OKUNTU, OKUNUŞ, OKUTMA, OKUTUŞ, OKUYUŞ, SOKUCU, SOKULU
DOKUZ, FOKUS, KOKUŞ, LOKUM, OKUMA, OKUME, SOKUM, SOKUR, SOKUŞ, SUOKU, TOKUZ, YOKUM, YOKUŞ
DOKU, KOKU, OKUL, OKUR, SOKU
K O U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOKULANDIRMAK
-
-
[-i]
Özel bir koku kazandırmak
-
[-i]
Özel bir koku kazandırmak
- DOKUNULMAZLIK
-
-
[isim]
Dokunulmaz, ilişilmez, karışılmaz olma durumu, masuniyet
-
Anayasa veya uluslararası gelenekler gereğince, kişilere tanınan ilişilmez olma durumu, ayrıcalık
- "Protokolde yeri, bedava yolculuk ve dokunulmazlıklar gibi özellikleri olan bir milletvekilisiniz." (Çetin Altan)
-
[isim]
Dokunulmaz, ilişilmez, karışılmaz olma durumu, masuniyet
- OKURYAZARLIK
-
-
[isim]
Okuryazar olma durumu
-
[isim]
Okuryazar olma durumu
- ONDOKUZMAYIS
- ...
- DOKUNAKLILIK
-
-
[isim]
Dokunaklı olma durumu
-
[isim]
Dokunaklı olma durumu
- KOKULANDIRMA
-
-
[isim]
Kokulandırmak işi
-
Özel bir koku vermek için bir ürüne kokulu bir madde katarak arıtma işlemi
-
[isim]
Kokulandırmak işi
- DOKUZUNCULUK
-
-
[isim]
Dokuzuncu olma durumu
-
[isim]
Dokuzuncu olma durumu
- DOKUNMABANA
-
-
[isim]
Kanser
-
[isim]
Kanser
- SOKUŞTURMAK
-
-
[-i]
Dar bir yere zorla veya iterek sokmak
-
Belli etmeden kötü bir malı vermek
- "Manav çürük elmaları sokuşturup çocuğa verdi."
-
Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek
- "İkide birde başlarında Selman gibi adamlar olduğunu sokuşturuyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Dar bir yere zorla veya iterek sokmak
- TOKURDATMAK
-
-
[-i]
Tokurdama işini yaptırmak
- "O gece oynayacağı oyunun dehşetini unutup gitmiş, Çekirge'de nargile tokurdatıyordu." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Tokurdama işini yaptırmak
- FOKURDATMAK
-
-
[-i]
Fokurdamasını sağlamak
- "Çavlanın fokurdattığı sulara dalıp çıkarak yıkanmaya başladı." (Kemal Bilbaşar)
-
[-i]
Fokurdamasını sağlamak
- DOKUMACILIK
-
-
[isim]
Kumaş dokuma işi, sanatı veya dokuma ticareti, tekstil
-
Dokuma sanayisi
-
[isim]
Kumaş dokuma işi, sanatı veya dokuma ticareti, tekstil
- SUOKUGİLLER
-
-
[isim]
Bir çeneklilerden, örnek bitkisi suoku olan ve yetmiş kadar türü bilinen bir bitki familyası
-
[isim]
Bir çeneklilerden, örnek bitkisi suoku olan ve yetmiş kadar türü bilinen bir bitki familyası
- DOKUNDURMAK
-
-
[-i]
Dokunmasını sağlamak
- "Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir şeyi üstü kapalı ve sitem yollu hatırlatmak, tariz etmek
-
[-i]
Dokunmasını sağlamak
- TOKUŞTURMAK
-
-
[-i]
Birbirine dokundurmak, çarpıştırmak
- "Limonata bardaklarını içki kadehi gibi tokuşturarak fevkalade neşeleniyor görünür." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Birbirine dokundurmak, çarpıştırmak
- KOKUŞTURMAK
-
-
[-i]
Kokuşmasına sebep olmak
-
[-i]
Kokuşmasına sebep olmak
- DOKUYUCULUK
-
-
[isim]
Dokuyucu olma durumu
-
[isim]
Dokuyucu olma durumu
- SOKULGANLIK
-
-
[isim]
Sokulgan olma durumu
- "Hayvanın sokulganlığından cesaret alan bir başka kız da usulca yanına yaklaştı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sokulgan olma durumu
- OKUYUCULUK
-
-
[isim]
Okuyucu olma durumu
-
[isim]
Okuyucu olma durumu
- KOKUŞTURMA
-
-
[isim]
Kokuşturmak işi veya durumu
-
[isim]
Kokuşturmak işi veya durumu