Başında oku olan 33 kelime var. Oku ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde oku olan kelimeler listesine ya da sonu oku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında oku bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
OKURYAZARLIK
OKULLAŞMAK, OKUTMANLIK, OKUTTURMAK, OKUYUCULUK
OKULLAŞMA, OKUMUŞLUK, OKUNAKSIZ, OKUNULMAK, OKURYAZAR, OKUTTURMA, OKUTULMAK
OKUNAKLI, OKUNULMA, OKUTULMA
OKULDAŞ, OKUNMAK, OKUTMAK, OKUTMAN, OKUYUCU
OKULLU, OKUMAK, OKUMUŞ, OKUNMA, OKUNTU, OKUNUŞ, OKUTMA, OKUTUŞ, OKUYUŞ
OKUMA, OKUME
OKUL, OKUR
K O U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OKURYAZARLIK
-
-
[isim]
Okuryazar olma durumu
-
[isim]
Okuryazar olma durumu
- OKUTMANLIK
-
-
[isim]
Okutmanın görevi, lektörlük
-
[isim]
Okutmanın görevi, lektörlük
- OKULLAŞMAK
-
-
[-de]
Bir yerde okula giden öğrenci sayısı artmak
-
Okul sayısı artmak
-
[-de]
Bir yerde okula giden öğrenci sayısı artmak
- OKUYUCULUK
-
-
[isim]
Okuyucu olma durumu
-
[isim]
Okuyucu olma durumu
- OKUTTURMAK
-
-
[-i]
Okutma işini yaptırmak
-
[-i]
Okutma işini yaptırmak
- OKUNAKSIZ
-
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmamış, kolaylıkla okunamayan (yazı)
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmamış, kolaylıkla okunamayan (yazı)
- OKURYAZAR
-
-
[sıfat]
Okuması yazması olan, öğrenim görmüş (kimse)
- "Şimdi Diyarbakır'ın okuryazar gençlerinin hepsi beni tanıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Okuması yazması olan, öğrenim görmüş (kimse)
- OKUMUŞLUK
-
-
[isim]
Okur yazar, öğrenim görmüş olma durumu
- "Okumuşluk yabancı etkilere açılmak demektir ve bu da dili az çok değiştirir." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Okur yazar, öğrenim görmüş olma durumu
- OKUNULMAK
-
-
[nsz]
Okuma işi yapılmak
- "Karanlıkta okunulmaz."
-
[nsz]
Okuma işi yapılmak
- OKUTTURMA
-
-
[isim]
Okutturmak işi
-
[isim]
Okutturmak işi
- OKULLAŞMA
-
-
[isim]
Okullaşmak durumu
- "İlimizde okullaşma oranı çok yükseldi."
-
[isim]
Okullaşmak durumu
- OKUTULMAK
-
-
[nsz]
Okutma işine konu olmak
-
[nsz]
Okutma işine konu olmak
- OKUTULMA
-
-
[isim]
Okutulmak işi
-
[isim]
Okutulmak işi
- OKUNAKLI
-
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmış, kolaylıkla okunabilen (yazı)
- "Eksik olmasın, bizim vergi dairelerinden okunaklı makbuz alınmaz." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmış, kolaylıkla okunabilen (yazı)
- OKUNULMA
-
-
[isim]
Okunulmak işi veya durumu
-
[isim]
Okunulmak işi veya durumu
- OKULDAŞ
-
-
[isim]
Okul arkadaşı
-
[isim]
Okul arkadaşı
- OKUYUCU
-
-
[isim]
Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari
- "Sevgili okuyucularım, hepinize şen, mesut, kısmetli ve bereketli yıllar dilerim." (Burhan Felek)
-
Şarkıcı
-
Türkücü
-
Düğüne çağrı yapan kimse
-
[isim]
Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari
- OKUTMAK
-
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak
-
[nsz]
Okuma işini yaptırmak
- "Kumandan paşaya bu akşam şiir okutmak istiyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Ders vermek, bir konu üzerinde yetiştirmek
- "Lisede İngilizce okutuyor."
-
Satarak elinden çıkarmak
- "Bana iki sandık çay verdi. Bunları al okut! dedi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak
- OKUNMAK
-
-
[nsz]
Okuma işine konu olmak
- "Sokak kapısını çalarken akşam ezanı okunuyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Okunulmak
-
Belli olmak, açıkça görünmek
- "Bütün söyleyecekleri yüzünden okunuyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Davet edilmek, çağrılmak
-
[nsz]
Okuma işine konu olmak
- OKUTMAN
-
-
[isim]
Üniversitede yabancı dil, Türkçe ve inkılap tarihi gibi ortak, zorunlu dersleri öğretmek için görevlendirilen, uygulamalı çalışmaları yöneten öğretim elemanı, lektör
-
[isim]
Üniversitede yabancı dil, Türkçe ve inkılap tarihi gibi ortak, zorunlu dersleri öğretmek için görevlendirilen, uygulamalı çalışmaları yöneten öğretim elemanı, lektör