İçinde oku olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde OKU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oku olan kelimeler listesine ya da Sonu oku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K O U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OKUYUCU
-
-
[isim]
Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari
- "Sevgili okuyucularım, hepinize şen, mesut, kısmetli ve bereketli yıllar dilerim." (Burhan Felek)
-
Şarkıcı
-
Türkücü
-
Düğüne çağrı yapan kimse
-
[isim]
Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari
- KOKUSUZ
-
-
[sıfat]
Kokusu olmayan
-
[sıfat]
Kokusu olmayan
- DOKUZLU
-
-
[sıfat]
Dokuz parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dokuz tane bulunan
-
[isim]
İskambil, domino vb. oyunlarda dokuz işaretini taşıyan kâğıt veya pul
- "Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Dokuz parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dokuz tane bulunan
- KOKUTMA
-
-
[isim]
Kokutmak işi
-
[isim]
Kokutmak işi
- FOKURTU
-
-
[isim]
Sıvılar fokurdarken çıkan ses
-
[isim]
Sıvılar fokurdarken çıkan ses
- OKULDAŞ
-
-
[isim]
Okul arkadaşı
-
[isim]
Okul arkadaşı
- SOKULUŞ
-
-
[isim]
Sokulma işi veya biçimi
- "Hepsinin bir sokuluşu ve birbirini sevişi vardı ki." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sokulma işi veya biçimi
- SOKUNMA
- ...
- DOKUNMA
-
-
[isim]
Dokunmak (I) işi, temas
-
[isim]
Dokunmak (I) işi, temas
- İLKOKUL
-
-
[isim]
Zorunlu öğrenim çağındaki kız ve erkek çocuklarının temel eğitim ve öğretimini sağlamak için devletçe açılan veya açılmasına izin verilen beş yıllık okul, iptidai, iptidai mektep
-
[isim]
Zorunlu öğrenim çağındaki kız ve erkek çocuklarının temel eğitim ve öğretimini sağlamak için devletçe açılan veya açılmasına izin verilen beş yıllık okul, iptidai, iptidai mektep
- DOKUYUŞ
-
-
[isim]
Dokuma işi veya biçimi
-
[isim]
Dokuma işi veya biçimi
- DOKUMAK
-
-
[-i]
Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
- "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
-
Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek
-
[-i]
Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
- SOKUŞMA
-
-
[isim]
Sokuşmak işi veya durumu
-
[isim]
Sokuşmak işi veya durumu
- DOKUSUZ
-
-
[sıfat]
Dokusu olmayan
-
[sıfat]
Dokusu olmayan
- TOKUŞMA
-
-
[isim]
Tokuşmak işi
-
[isim]
Tokuşmak işi
- DOKUNUŞ
-
-
[isim]
Dokunma (I) işi veya biçimi, temas
- "Yolda, bir aralık Lami dizlerinde sıcak bir dokunuş duydu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Dokunma (I) işi veya biçimi, temas
- DOKUNUM
-
-
[isim]
Çevremizdeki nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derimiz aracılığıyla bildiren duyarlık yeteneği, lamise
-
[isim]
Çevremizdeki nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derimiz aracılığıyla bildiren duyarlık yeteneği, lamise
- TOKURTU
-
-
[isim]
Tokurdama sesi
-
[isim]
Tokurdama sesi
- OKUTMAN
-
-
[isim]
Üniversitede yabancı dil, Türkçe ve inkılap tarihi gibi ortak, zorunlu dersleri öğretmek için görevlendirilen, uygulamalı çalışmaları yöneten öğretim elemanı, lektör
-
[isim]
Üniversitede yabancı dil, Türkçe ve inkılap tarihi gibi ortak, zorunlu dersleri öğretmek için görevlendirilen, uygulamalı çalışmaları yöneten öğretim elemanı, lektör
- OKUTMAK
-
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak
-
[nsz]
Okuma işini yaptırmak
- "Kumandan paşaya bu akşam şiir okutmak istiyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Ders vermek, bir konu üzerinde yetiştirmek
- "Lisede İngilizce okutuyor."
-
Satarak elinden çıkarmak
- "Bana iki sandık çay verdi. Bunları al okut! dedi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak