İçinde oku olan 8 harfli 28 kelime var. İçerisinde OKU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oku olan kelimeler listesine ya da Sonu oku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K O U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOKULGAN
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Kısa sürede insanlarla kaynaşıp dost olabilen, kendini çabucak sevdiren
                    
                    - "Kaçırmaktan korkar gibi pek hafif adımlar, pek sokulgan nazarlarla ona doğru yürüdü." (Refik Halit Karay)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kısa sürede insanlarla kaynaşıp dost olabilen, kendini çabucak sevdiren
                    
                    
- FOKURDAK
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Fokurdama özelliği olan
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Fokurdama özelliği olan
                    
                    
- KOKURDAN
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Kalkerli ve karstik özelliği ağır basan yerlerde çukurlukları bol, engebeli arazi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Kalkerli ve karstik özelliği ağır basan yerlerde çukurlukları bol, engebeli arazi
                    
                    
- ORTAOKUL
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Öğrencileri genel eğitim yoluyla bir yandan hayata, bir yandan da liseye hazırlayan, genellikle üç yıllık ortaöğretim okulu
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Öğrencileri genel eğitim yoluyla bir yandan hayata, bir yandan da liseye hazırlayan, genellikle üç yıllık ortaöğretim okulu
                    
                    
- DOKUMACI
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Dokumacılık yapan kimse
                    
                    - "On iki yaşından beri on beş yıl dokumacı olarak çalışmıştı." (Necati Cumalı)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Dokumacılık yapan kimse
                    
                    
- KOKUŞMAK
- 
    - 
                        [nsz]
                    
                        Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokmak, taaffün etmek
                    
                    - "Çöpler kokuşmuş."
 
- 
                    
                        Kişi, toplum vb. bozularak özelliğini yitirmek, tefessüh etmek
                    
                    
- 
                    
                        Koklaşmak
                    
                    - "Öpüşürken, kokuşurken çıkageldi kocası..." (Memduh Şevket Esendal)
 
 
- 
                        [nsz]
                    
                        Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokmak, taaffün etmek
                    
                    
- DOKUZLUK
- ...
- SOKUŞMAK
- 
    - 
                        [-e]
                    
                        Dar bir yere sokulmak
                    
                    
- 
                    
                        Usulcacık araya girmek
                    
                    
 
- 
                        [-e]
                    
                        Dar bir yere sokulmak
                    
                    
- DOKURCUK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Desenli veya yollu dokunmuş yün kumaş
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Desenli veya yollu dokunmuş yün kumaş
                    
                    
- OKUNAKLI
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Açık ve düzgün harflerle yazılmış, kolaylıkla okunabilen (yazı)
                    
                    - "Eksik olmasın, bizim vergi dairelerinden okunaklı makbuz alınmaz." (Burhan Felek)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Açık ve düzgün harflerle yazılmış, kolaylıkla okunabilen (yazı)
                    
                    
- YOKUŞSUZ
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Yokuşu olmayan
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Yokuşu olmayan
                    
                    
- DOKUZTAŞ
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Dokuz taşla oynanan ve taşların yerleri ile yürütme yolları çizgilerle gösterilen oyun, dokurcun
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Dokuz taşla oynanan ve taşların yerleri ile yürütme yolları çizgilerle gösterilen oyun, dokurcun
                    
                    
- TOKUŞMAK
- 
    - 
                        [nsz]
                    
                        İki şey birbirine çarpmak, çarpışmak
                    
                    
- 
                    
                        Kafa kafaya vuruşmak
                    
                    
 
- 
                        [nsz]
                    
                        İki şey birbirine çarpmak, çarpışmak
                    
                    
- DOKUNSAL
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Dokunum ile ilgili olan
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Dokunum ile ilgili olan
                    
                    
- DOKUTMAK
- 
    - 
                        [-i]
                    
                        Dokuma işini yaptırmak
                    
                    
 
- 
                        [-i]
                    
                        Dokuma işini yaptırmak
                    
                    
- DOKUMALI
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Dokuması olan
                    
                    
- 
                    
                        Dokunmuş
                    
                    - "Ayağındaki seyrek dokumalı çorabından utanarak beni önüne doğru itip arkamdan yürüdü." (Falih Rıfkı Atay)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Dokuması olan
                    
                    
- ANAOKULU
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi
                    
                    
- DOKUZGEN
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Dokuz kenarı olan çokgen
                    
                    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Bu biçimde olan
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Dokuz kenarı olan çokgen
                    
                    
- OTOFOKUS
- ...
- OKUNULMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Okunulmak işi veya durumu
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Okunulmak işi veya durumu
                    
                    
