İçinde nti olan 6 harfli 23 kelime var. İçerisinde NTİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nti olan kelimeler listesine ya da Sonu nti ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TİN
2 Harfli Kelimeler
İN, İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖZENTİ
-
-
[isim]
Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası
- "Taklit ve özenti devri en çok bizde sürmüştür." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası
- ÇENTİK
-
-
[isim]
Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık
- "Bıçağın ağzında çentik var."
-
Küçük oyuk
- "İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler, yenikler görünüyor." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Kertikli
- "Çentik bıçakla iş yapılamıyor."
-
Basım sırasında basım aletinin diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk
-
[isim]
Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık
- ANTİYE
- ...
- İNTİFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yararlanma, faydalanma, asılanma
-
[isim]
Yararlanma, faydalanma, asılanma
- İNTİHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Son, sona erme, sonu gelme
-
[isim]
Son, sona erme, sonu gelme
- İNTİBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İzlenim
-
[isim]
İzlenim
- EĞİNTİ
-
-
[isim]
Eğelenen bir şeyden dökülen ince toz
- "Demir eğintisi."
-
[isim]
Eğelenen bir şeyden dökülen ince toz
- İRİNTİ
-
-
[isim]
Elek ve kalbur üzerinde kalan iri taneler
-
Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri saman
-
[isim]
Elek ve kalbur üzerinde kalan iri taneler
- KANTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer
-
Bu gibi kurumlarda işletilen ve yalnız o kuruma bağlı kimselerin yemek yediği lokanta
-
[isim]
Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer
- ESİNTİ
-
-
[isim]
Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha
- "Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha
- İLİNTİ
-
-
[isim]
İki şey arasında ilgi, ilişki
-
İnsanlar arasındaki bağ
- "Cemal Sahir'le aktör-seyirci ilişkisinin dışında bir ailevi ilintimiz de oldu." (Haldun Taner)
-
İç sıkıntısı
-
Seyrek dikiş, teyel
-
[isim]
İki şey arasında ilgi, ilişki
- İVİNTİ
-
-
[isim]
Çabukluk, hız, sürat
-
[isim]
Çabukluk, hız, sürat
- DENTİN
- ...
- EZİNTİ
-
-
[isim]
Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik
-
Korku veya heyecan sebebiyle duyulan eziklik, sıkıntı
-
[isim]
Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik
- ÖDENTİ
-
-
[isim]
Aidat
-
[isim]
Aidat
- ANTİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tarihsel değeri olan eski eşya
- "Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Eski çağlardan kalma eser
-
Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçan dişi, ajur
-
[sıfat]
Antik
-
[sıfat]
Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf
- "Hasılı antika bir herif." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Tarihsel değeri olan eski eşya
- MANTİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir sayının logaritmasının ondalık bölümü
-
[isim]
Bir sayının logaritmasının ondalık bölümü
- SANTİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı ülkelerde kullanılan para biriminin yüzde birine eşit olan küçük para birimi
-
Santimetre
-
[isim]
Bazı ülkelerde kullanılan para biriminin yüzde birine eşit olan küçük para birimi
- MANTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Canfese benzeyen bir tür ipekli kumaş
-
[isim]
Canfese benzeyen bir tür ipekli kumaş
- ÜZENTİ
-
-
[isim]
Manevi hazdan yoksunluk
- "Şu iftara çağrılış bile üzenti gibi geldi, kendimden sıkıldım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Manevi hazdan yoksunluk