İçinde kın olan 8 harfli 34 kelime var. İçerisinde KIN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kın olan kelimeler listesine ya da Sonu kın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SIKINMAK

  1. [nsz] Kendini sıkmak, zorlamak

SAKINMAK

  1. [-i] Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
    • "Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş." (Haldun Taner)
  2. Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
    • "Bir insanı, yanında uşak gibi kullandıracak her işten sakın." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Korumak, esirgemek, gözetmek
    • "Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KINAKINA

Kelime Kökeni : İspanyolca

  1. [isim] Kök boyasıgillerden, asıl yurdu Güney Amerika olan, Hindistan ve Endonezya'da da yetiştirilen, kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç (Cinchona)
  2. Bu bitkiden yapılan içecek
    • "Kınakına iştah açar."

KIRKINTI

  1. [isim] Kırpıntı

HAKKINDA

  1. [zarf] İlgili olarak, üzerine
    • "Kocasının sağlığı hakkında bilgi istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KINALAMA

  1. [isim] Kınalamak işi

BASKINCI

  1. [isim] Baskın yapan kimse
    • "Baskıncılar bunları bir ahıra doldurup başlarına da birini dikmişler." (Memduh Şevket Esendal)

YAKINSAK

  1. [sıfat] Tek bir noktaya yöneltme niteliği taşıyan (mercek)

BAKINCAK

  1. [isim] Nişangâh

YAPYAKIN

  1. [zarf] Çok yakın
    • "Birimizin erişilmez uzaklarda gördüğünü öbürümüz yapyakın görüyor." (Reşat Nuri Güntekin)

SAKINGAN

  1. [sıfat] Sakınarak davranan, ihtiyatlı, ihtiyatkâr

KALKINMA

  1. [isim] Kalkınmak işi
    • "Yeni kurulan, hızla gelişmiş, kalkınma atılımlarını gerçekleştirmiş bir ülke." (Necati Cumalı)
  2. İyileşme, şifa bulma
    • "Görünen, bir daha kalkınması artık pek zor." (Mehmet Akif Ersoy)

KIRKINCI

  1. [sıfat] Kırk sayısının sıra sıfatı, sırada otuz dokuzuncudan sonra gelen

AŞKINLIK

  1. [isim] Aşkın olma durumu
    • "Cinsel aşkınlığa hiç olmazsa kâğıt üstünde yaklaşabiliyoruz." (Selim İleri)

BIÇKINCA

  1. [zarf] Bıçkına yaraşır bir biçimde

BAKINMAK

  1. [nsz] Bakma işi yapılmak, çevreye göz gezdirmek, araştırmak
    • "Şaşkın şaşkın etrafıma bakınırken rehberim beni otele soktu." (Refik Halit Karay)
  2. Muayene olmak

KALKINIŞ

  1. [isim] Kalkınma işi veya biçimi

YAKINMAK

  1. [nsz] Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak
    • "Kına yakınmak."

ZIPKINCI

  1. [isim] Zıpkınla balık avlayan kimse

KINLAMAK

  1. [-i] Bir şeye kın yapmak
  2. Bir şeyi kınına geçirmek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü