İçinde kın olan 7 harfli 36 kelime var. İçerisinde KIN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kın olan kelimeler listesine ya da Sonu kın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAKINIŞ
-
-
[isim]
Bakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Bakınma işi veya biçimi
- TAKINIŞ
- ...
- KINASIZ
-
-
[sıfat]
Kına ile boyanmamış
- "Ellerinin ve ayaklarının parmaklarını kınasız bırakmazlardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Kına ile boyanmamış
- TIKINMA
-
-
[isim]
Tıkınmak işi
-
[isim]
Tıkınmak işi
- YAKINIŞ
-
-
[isim]
Yakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Yakınma işi veya biçimi
- IKINMAK
-
-
[nsz]
Herhangi bir nedenle soluğunu içinde tutarak kendini zorlamak
- "A ... A ... A ... diye sesler çıkardı, sonra birdenbire ıkındı, yüzü kıpkırmızı kesildi." (Peyami Safa)
- "Ikınıp sıkındı, bir cevap bulup veremedi."
-
Peklikte veya doğum sırasında kasları zorlayarak soluğunu tutmak
-
[nsz]
Herhangi bir nedenle soluğunu içinde tutarak kendini zorlamak
- SAKINIŞ
-
-
[isim]
Sakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Sakınma işi veya biçimi
- YAKINTI
-
-
[isim]
Yakılan bir şeyin kalıntıları
- "Düşmanın yakıp yıktığı köylerin yakıntı ve yıkıntıları..." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Şikâyet
-
[isim]
Yakılan bir şeyin kalıntıları
- ÇAKINTI
-
-
[isim]
Şimşek çakması, parlaması
- "Alanları düşüncenin çakıntılarıyla aydınlanan kent / Genişletti varoşlarını genç ordularıyla eylemin." (Turan Oflazoğlu)
-
Ani buluş, düşünce, beklenmeyen söz veya davranış
- "Sarhoşun bazı sevimli buluşları, delinin beklenmedik çakıntıları olabilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Şimşek çakması, parlaması
- YIKINTI
-
-
[isim]
Yıkılma, yıkım, mahvolma
-
Yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, enkaz
- "Ateşoğlu'nun evinin biraz ötesinde bir ev yıkıntısı keşfettim." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Ruhsal bakımdan yıkılma, yıkım, mahvolma
-
[isim]
Yıkılma, yıkım, mahvolma
- TAKINAK
-
-
[isim]
Bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşın kurtulamadığı düşünce
-
[isim]
Bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşın kurtulamadığı düşünce
- KINDIRA
-
-
[isim]
Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu
-
[isim]
Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu
- KINLAMA
-
-
[isim]
Kınlamak işi
-
[isim]
Kınlamak işi
- TAKINMA
-
-
[isim]
Takınmak işi
-
[isim]
Takınmak işi
- ALIŞKIN
-
-
[sıfat]
Bir şeye veya bir şey yapmaya alışmış olan, alışkan, alışmış
- "Hayatın alışkın olduğumuz birçok gündelik hâlleri beklenmedik nice zevklere bürünürdü." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Bir şeye veya bir şey yapmaya alışmış olan, alışkan, alışmış
- ÇIKINTI
-
-
[isim]
Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm
- "Gırtlağının çıkıntısı, hiddetli bir adamın yumruğu gibi titriyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir metni düzeltmek veya ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma
-
Kambur
-
[isim]
Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm
- YAKINMA
-
-
[isim]
Yakınmak (I) işi
-
[isim]
Yakınmak (I) işi
- SAKINIM
-
-
[isim]
Herhangi bir tehlikeye karşı alınan önlem, ihtiyat, tedbir
-
[isim]
Herhangi bir tehlikeye karşı alınan önlem, ihtiyat, tedbir
- KAKINTI
-
-
[isim]
Sözü dinlenmeyen, rezil, itilip kakılan kimse
-
[isim]
Sözü dinlenmeyen, rezil, itilip kakılan kimse
- SAKINMA
-
-
[isim]
Sakınmak işi, içtinap
-
Olabileceği düşünülen kötü durumlara karşı önlem alma, ihtiyat
-
Boksörün korunmak için, ayaklarını oynatmadan eliyle, gövdesiyle sağa sola, öne arkaya yaptığı hareket
-
[isim]
Sakınmak işi, içtinap