İçinde kal olan 8 harfli 96 kelime var. İçerisinde KAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kal olan kelimeler listesine ya da Sonu kal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALEMDAN
- ...
- KALDIRAN
-
-
[isim]
Bazı organları yukarıya doğru kımıldatan kas
-
[isim]
Bazı organları yukarıya doğru kımıldatan kas
- KALASTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerde cankurtaran filikalarını oturtmak için güvertelere konulan sehpa
-
[isim]
Gemilerde cankurtaran filikalarını oturtmak için güvertelere konulan sehpa
- KALIPLIK
-
-
[isim]
Kalıp yapmaya veya koymaya yarayan şey
-
[isim]
Kalıp yapmaya veya koymaya yarayan şey
- KALLEŞÇE
-
-
[sıfat]
Kalleşe yaraşır
-
Kalleşe yaraşır biçimde
- "Gerçeği söylemek, ömrünün son yıllarını yaşayan bu yaşlı Osmanlı paşasını, görmezliğinden kalleşçe faydalanarak alnının ortasından tabancayla vurmak gibi geliyordu." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Kalleşe yaraşır
- KALDIRIM
-
-
[isim]
Yollarda taşlarla yapılan döşeme
- "Araba bozuk kaldırımların üstünde sallanıyor, devrilecek gibi oluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kelli felli efendiden adamların hatta sarıklı ulemanın günden güne hırpanileşen kılıklarla, elleri boyunlarında, kaldırımları arşınladıklarını görüyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yaya kaldırımı
- "Döndük, karşı kaldırıma atladık." (Sermet Muhtar Alus)
- "Bastığı hiçbir eser kaldırıma düşmemişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Yollarda taşlarla yapılan döşeme
- SAKALSIZ
-
-
[sıfat]
Sakalı olmayan
-
[sıfat]
Sakalı olmayan
- KALPAKLI
-
-
[sıfat]
Kalpak giymiş
- "O üç kişinin yanı başındaki masaya kalpaklı, poturlu bir adam geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kalpak giymiş
- KAKALAMA
-
-
[isim]
Kakalamak işi
-
[isim]
Kakalamak işi
- KALKINIŞ
-
-
[isim]
Kalkınma işi veya biçimi
-
[isim]
Kalkınma işi veya biçimi
- İSTİSKAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soğuk davranışlarla hoşlanmadığını belli etme
- "Çoğundan istiskal, pek azından itibar gördü." (Falih Rıfkı Atay)
- "Şahin Efendi, bu saygısız misafiri artık açıktan açığa istiskal ediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Soğuk davranışlarla hoşlanmadığını belli etme
- UÇANKALE
- ...
- TROPİKAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Tropika ile ilgili, tropika bölgesinden olan
- "Tropikal bitki."
-
[sıfat]
Tropika ile ilgili, tropika bölgesinden olan
- KALÇASIZ
-
-
[sıfat]
Kalçası dar olan
-
[sıfat]
Kalçası dar olan
- KALAMAZO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Banka, ticarethane vb. yerlerde kullanılan ve cilt kapakları özel bir düzen ve anahtarla gevşetilip sıkıştırılabilen defter
-
[isim]
Banka, ticarethane vb. yerlerde kullanılan ve cilt kapakları özel bir düzen ve anahtarla gevşetilip sıkıştırılabilen defter
- KALANTOR
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
Gösterişi seven, varlıklı kimse
- "Şimdi herkes bizi harp, zafer ganimetlerine boğulmuş kalantorlar sanıyor." (Aka Gündüz)
-
Gösterişi seven, varlıklı kimse
- KALEMSİZ
- ...
- KALIPSIZ
-
-
[sıfat]
Kalıplanmamış olan
-
Biçimsiz, düzgün olmayan
- "Kalıpsız kırmızı büyük fesi, tıpkı bir ibik gibi duruyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Kalıplanmamış olan
- KALGIMAK
-
-
[nsz]
Sıçramak, fırlamak, şaha kalkmak
- "At kalgıdı."
- "Yunus balıkları kalgıyor."
-
Öfkeyle kalkmak
-
Çapkınlık, serserilik yapmak
-
[nsz]
Sıçramak, fırlamak, şaha kalkmak
- AFRİKALI
- ...