İçinde kal olan 7 harfli 71 kelime var. İçerisinde KAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kal olan kelimeler listesine ya da Sonu kal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARKALIK

  1. [isim] Sırt dayamaya yarayan yer
    • "Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı." (Tarık Buğra)
  2. Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, arkalıç
  3. Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir tür kısa hırka

ALKALİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] İçinde alkali bulunan, kalevi, antiasit

KALGIMA

  1. [isim] Kalgımak işi

KALINTI

  1. [isim] Artıp kalan şey, bakiye
  2. Bir kentten veya mimarlık eserinden artakalan bölüm, yıkıntı, harabe, enkaz
    • "Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne." (Necati Cumalı)
  3. İz, işaret
  4. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey
    • "Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir." (Haldun Taner)

MARKALI

  1. [sıfat] Markası olan

KALECİK
...
ALAKALI

  1. [sıfat] İlgili

KALAYCI

  1. [isim] Kap kalaylayan kimse
  2. [sıfat] Üstünkörü iş yapan, sahtekâr

AKSAKAL

  1. [isim] Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
  2. Ermiş, evliya

KALAFAT

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi
    • "Kalafatın tokmak gürültüsü ve denize uzayan zift kokusu arasından yol aldım ve tenha yollara saptım." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Aşağısı dar, yukarısı geniş bir çeşit yeniçeri başlığı
  3. Osmanlı İmparatorluğu'nda vezir veya yüksek mevkide devlet adamlarının giydikleri bir başlık
  4. Onarma, tamir etme

TEKALİF
...
KALİNOS

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Levreğe benzer bir balık

KALIPLI

  1. [sıfat] Kalıplanmış olan
  2. Düzgün, biçimli
    • "Hüseyin Efendi, ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. İri yapılı, heybetli

MEDİKAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Tıbba ait, tıpla ilgili
  2. İyileştiren, sağaltan

İNTİKAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
    • "Sonra bahis yine sempati meselesine intikal etti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Anlama, kavrama
    • "Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı." (Haldun Taner)
  3. Miras olarak babadan çocuğuna kalma
  4. Öteleme
  5. Geçişim

MÜZİKAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Müzikle ilgili
  2. [isim] Müzik eşliğinde sergilenen film veya tiyatro oyunu
    • "Halk müzikallere ilgi göstermeye başlıyor."

KALPLIK

  1. [isim] Düzmelik, sahtelik
  2. İş yapma isteksizliği

UKALACA

  1. Ukala bir biçimde
    • "Atıf, o hayata dayanılamayacağını ukalaca anlattı." (Nezihe Araz)

KALIPÇI

  1. [isim] Kalıp yapan veya satan kimse
  2. Görevi herhangi bir şeyi kalıba vurmak olan kimse
  3. Beton kalıplarını yapan kimse

KALESKA

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü