İçinde kal olan 6 harfli 50 kelime var. İçerisinde KAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kal olan kelimeler listesine ya da Sonu kal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALKALİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı
-
[isim]
Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı
- KALSİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı
- "Tebeşir bir tür kalsittir."
-
[isim]
Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı
- KALYON
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkenle ve kürekle yol alan savaş gemilerinin en büyüğü
-
[isim]
Yelkenle ve kürekle yol alan savaş gemilerinin en büyüğü
- KALBUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek
-
[isim]
Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek
- KALKER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kireç taşı
-
[isim]
Kireç taşı
- KALORİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C'lik suyunkine eşit olan bir cismin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi, ısın
-
Besinlerin, dokular içinde yanarak vücudun sıcaklık ve enerjisini sağlama değerlerini gösteren ölçü
- "Bir gram yağ, aşağı yukarı dokuz kalori verir."
- "Çalışan bir insanın 24 saatte ortalama 3000 kaloriye ihtiyacı olur."
-
[isim]
Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C'lik suyunkine eşit olan bir cismin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi, ısın
- PEKALA
- ...
- İTİKAL
- ...
- KALKMA
-
-
[isim]
Kalkmak işi
-
[isim]
Kalkmak işi
- KALPAK
-
-
[isim]
Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık
- "Hanımı, onun kalpağını otomobile dar yetiştirebilmişti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık
- KALPÇİ
-
-
[isim]
Kalp hastalıkları uzmanı
-
[isim]
Kalp hastalıkları uzmanı
- TUTKAL
-
-
[isim]
Deri, kıkırdak vb. hayvansal maddelerden elde edilen, katılaşıp sertleşme özelliğiyle tahta, kâğıt vb. yapıştırmaya yarayan madde
-
[isim]
Deri, kıkırdak vb. hayvansal maddelerden elde edilen, katılaşıp sertleşme özelliğiyle tahta, kâğıt vb. yapıştırmaya yarayan madde
- OKKALI
-
-
[sıfat]
Kiloca fazla olan, ağır çeken
- "... ablak yüzlü, okkalı bir adamdı nazır hazretleri." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Çok, fazla
- "Müfettiş Bey, öncekilerden çok daha okkalı bir yudum içti." (Tarık Buğra)
-
Ağır
- "Önce Bekir'in omzuna okkalı bir sille indirdi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Kiloca fazla olan, ağır çeken
- ŞAKALI
- ...
- AŞKALE
- ...
- YAKALI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde yakası olan
- "Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde yakası olan
- KALKAN
-
-
[isim]
Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
-
Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık
-
Koruyucu
- "Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
- KALECİ
-
-
[isim]
Bazı top oyunlarda kalenin önünde durarak topun kaleye girmesini önlemekle görevli oyuncu
- "Sonra topu en yükseğe kaleciler vurur, çıkarırlar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bazı top oyunlarda kalenin önünde durarak topun kaleye girmesini önlemekle görevli oyuncu
- KALİKO
-
-
[isim]
Pamuk iplikleriyle yapılan ilk cilt bezi
-
[isim]
Pamuk iplikleriyle yapılan ilk cilt bezi
- KALKIK
-
-
[sıfat]
Düzeyine göre yüksekte olan
- "Masanın bir tarafı kalkık."
-
Kabararak yerinden ayrılmış
- "Kaplamanın ortası kalkık."
-
Dik durumda, ucu yukarı doğru olan
- "Ve eniştemiz yine kaşlarını, omuzlarını yukarıya kalkık ve başını önüne eğik tutmaya koyulurdu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Düzeyine göre yüksekte olan