İçinde kal olan 5 harfli 28 kelime var. İçerisinde KAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kal olan kelimeler listesine ya da Sonu kal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KALAY

  1. [isim] Atom numarası 50, atom ağırlığı 118,7, yoğunluğu 7,29 olan, 232 °C'de eriyen, gümüş beyazlığında, kolay işlenebilen, yumuşak bir element (simgesi Sn)
    • "Basıyorlar kalayı bize, değil mi?" (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kalaylanmış bir kabın üzerindeki alaşım tabakası
    • "Pencereye, elinde yeni kalaydan çıkmış bir bakır sahanla orta yaşlı kadın geldi." (Osman Cemal Kaygılı)
  3. Aldatıcı görünüş
  4. Sövme, küfür

KALMA

  1. [isim] Kalmak işi
  2. [sıfat] Herhangi bir kimseden veya bir dönemden kalmış olan
    • "Eskiden kalma bir anıt."

KALIŞ

  1. [isim] Kalma işi veya biçimi

KALIP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç
    • "İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir." (Peyami Safa)
    • "Lakin sonra mandalın gürültüsü, kanadın gıcırtısını duyunca hemen yerine donmuş, yatmış, kalıp kesilmişti." (Refik Halit Karay)
    • "Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler ise de fayda etmedi. Bir hafta sonra kalıbı dinlendirdi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Aklı yerinde ama sabaha çıkamayacağına kalıbımı basarım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Biçki modeli, patron
  3. [sıfat] Genellikle küp biçiminde yapılmış olan
    • "Bir kalıp peynir."
    • "İki kalıp sabun."
  4. Gösterişli görünüş
    • "Kalıbına bakarsan aslan gibi."
  5. Biçim, durum
    • "Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu." (Halide Edip Adıvar)

SKALA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi
    • "Ampermetrenin skalası."
  2. Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi
  3. Gam

EŞKAL
...
KALCI

  1. [isim] Kal işi yapan kimse

KALIK

  1. Kalmış, artmış
  2. Eskimiş
  3. Evlenme çağı geçmiş, evde kalmış (kız)
  4. Eksik, noksan

AKALA

  1. [isim] Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir pamuk türü

KALÇA

  1. [isim] Gövdenin arka bölümünde, bacakların birleştiği yerle bel arasındaki şişkin bölge
    • "Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı." (Ömer Seyfettin)

KALAS

  1. [isim] Kalın biçilmiş uzun tahta
  2. Ahşap yapılarda kiriş olarak kullanılan kalın biçilmiş uzun tahta
  3. [sıfat] Kaba, anlayışsız kimse, kereste
    • "Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas." (Sulhi Dölek)

KALIT

  1. [isim] Miras
  2. Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey
  3. Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi

ÇAKAL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)
  2. Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse
  3. [sıfat] Titiz, huysuz, görgüsüz

ÇOKAL

  1. [isim] Savaşlarda giyilen zırh

KALAN

  1. [sıfat] Kalma işini yapan
  2. Artan, mütebaki
    • "Kalan on lirayı Aliş'e verdim." (Halikarnas Balıkçısı)
  3. [isim] Bir çıkarmanın sonucu
  4. [isim] Bölme işleminde bölünenden artan sayı

SAKAL

  1. [isim] Yetişkin erkeklerde yanak ve alt çenede çıkan kılların tümü
    • "Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Yaşıtlarının hemen hepsi sakal koyuverdi." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Yumuşak durmak, yalvarmak, sakalı ele vermek demektir, sonra artık evin idaresi ne olacak?" (Memduh Şevket Esendal)
    • "Sakalına göre tarak vurdum. Oğlunun çok selamı var dedim. Tarla icarlarını toplar, kendi elleriyle verir dedim." (Orhan Kemal)
  2. Bazı hayvanlarda çene altında bulunan kılların tümü
  3. Gemi karinasında oluşan yosun, yapışan midye vb. yabancı madde

KALBİ
...
İŞKAL
...
KALAK

  1. [isim] Burun, burun ucu
  2. Gelin tacı
  3. Tezek yığını

KALIM

  1. [isim] Kalma işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü