İçinde inmek olan 41 kelime var. İçerisinde İNMEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında inmek olan kelimeler listesine ya da Sonu inmek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

GEREKSİNMEK

10 Harfli Kelimeler

YÖNELİNMEK

9 Harfli Kelimeler

BERKİNMEK, ÇEVRİNMEK, ÇİZGİNMEK, EĞİLİNMEK, KERKİNMEK, SİFTİNMEK, SİLKİNMEK, TERSİNMEK, TİKSİNMEK

8 Harfli Kelimeler

BEKİNMEK, BİLİNMEK, ÇEKİNMEK, DEĞİNMEK, DELİNMEK, DEVİNMEK, DİDİNMEK, DİLİNMEK, GEÇİNMEK, GELİNMEK, GERİNMEK, GEZİNMEK, GİYİNMEK, İNCİNMEK, KESİNMEK, SEVİNMEK, SİLİNMEK, ŞİŞİNMEK, TEPİNMEK, YEKİNMEK, YERİNMEK, YETİNMEK

7 Harfli Kelimeler

EDİNMEK, EĞİNMEK, ERİNMEK, EŞİNMEK

6 Harfli Kelimeler

BİNMEK, DİNMEK, SİNMEK



5 Harfli Kelimeler

İNMEK


Kelime bulma makinesi

E K M N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

İNMEK

4 Harfli Kelimeler

EKİM, EKİN, EMİK, EMİN, ENİK, İNEK, İNME, MENİ, MİNE, MİNK

3 Harfli Kelimeler

KEM, KİM, KİN, MEN, NEM, NİM

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, EN, İM, İN, KE, Kİ, ME, Mİ, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GEREKSİNMEK

  1. [-e] İhtiyaç duymak, ihtiyacı olmak

YÖNELİNMEK
...
EĞİLİNMEK
...
ÇİZGİNMEK

  1. [nsz] Bir şeyin etrafında dönüp durmak
  2. Tereddüt etmek

KERKİNMEK

  1. [nsz] Taşıtlarda kalabalıktan yararlanarak başkalarına sürtünmek, sarkıntılık etmek

SİFTİNMEK

  1. [nsz] Oyalanmak, vakit geçirmek
    • "Bunamış işte. Kadın gördü mü dayanamıyor, siftiniyor. Bir halt edeceğinden mi?" (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bir yere sürtünerek kaşınmak
    • "Mahallede duvar kenarlarında siftinip pinekleyen uyuz, kör, topal köpeklerden başka kimse yoktur." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TERSİNMEK

  1. [nsz] Geri dönmek, rücu etmek
  2. Hiddetlenmek, aksilik etmek

TİKSİNMEK

  1. [-den] Bir şey, bir kimse, bir düşünce vb.ni kötü, iğrenç veya aşağılık bularak ondan uzak durma duygusuna kapılmak, nefret etmek, ikrah etmek, istikrah etmek
    • "Evin kapısından çıkar çıkmaz kendimden tiksinerek sokaklardayım." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇEVRİNMEK

  1. [nsz] Bir şeyin etrafında saygı ile dolanmak, tavaf etmek

BERKİNMEK

  1. [nsz] Berkimek
  2. Pekiştirilmek

SİLKİNMEK

  1. [nsz] Üstünü silkmek
    • "Sebepsiz duyduğu bu kederden bir türlü silkinip sıyrılamıyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Ani bir hareketle, korkuyla vücudu sarsılmak, silkelenmek
    • "Yanımda bir dal çıtırtısı duydum. Silkindim." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [-den] Bir şeyi üstünden atmak, ondan kurtulmak
    • "Tembellikten silkinmek."

SEVİNMEK

  1. [nsz] Sevinç duymak
    • "Dönecektim, kurtuldum diyecektim ve sevinecektim." (Memduh Şevket Esendal)

DELİNMEK

  1. [nsz] Delme işi yapılmak
    • "Kızın kulağı delindi."
  2. Bir şeyde delik oluşmak
    • "Midesi delindi."
  3. Çiğnenmek, uyulmamak, aykırı davranılmak
    • "Yöneticinin koyduğu yasaklar delindi."

DEĞİNMEK

  1. [-e] Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek, dokunmak, temas etmek
    • "Gündüz yüzme havuzunda açmadığı bir konuya değinmek gereksinmesi duyuyordu." (Necati Cumalı)

İNCİNMEK

  1. [nsz] Çarpma, sıkışma, burkulma vb. etkenlerle vücudun bir yeri ağrı verir duruma gelmek
    • "İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. [-den] Birinin herhangi bir davranışı yüzünden üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak

DEVİNMEK

  1. [nsz] Vücudu oynatmak veya kıpırdatmak, kımıldanmak, hareket etmek
  2. Bir cismin, bir noktaya göre, yeri veya durumu değişmek, hareket etmek

GERİNMEK

  1. [nsz] Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak
    • "Geç uyanmıştı, geç ve güç. Yatakta uzun uzun gerindi, esnedi." (Atilla İlhan)
  2. Rahatlık, mutluluk, övünç duymak
    • "Çapkın delikanlının hareketlerini ciddiye alan genç kız tatlı tatlı gerinirken kuru dudaklarından mesut tebessümler uçuşuyordu." (Haldun Taner)

GEÇİNMEK

  1. [nsz] Yaşamak için gerekeni sağlamak
    • "Muharrem artık yalnız balıkçılıkla geçiniyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Sözün tam anlamıyla bu sayede geçinip gidiyordu." (Murathan Mungan)
  2. [-le] Uzlaşmak, anlaşmak
    • "Aman çocuklar, birbirinizle iyi geçinin."
  3. Taslamak
    • "Şiir güç ya, şair olmak, şair geçinmek o kadar değil." (Nurullah ataç)
  4. [-den] Kendi gereksinimlerini başkalarından sağlamak
    • "... sen altmış para verip bir paket tütün almaz, herkesin tabakasından geçinirsin." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Ölmek

KESİNMEK

  1. [nsz] Kesme işi yapılmak

ŞİŞİNMEK

  1. [nsz] Surat asmak, dargın durmak
  2. Bazı böcekler, saldırıya uğradıklarında bütün uzantı ve eklentilerini, düşmanını korkutup ürkütecek biçimde yayarak genişletmek
  3. Başkalarına yüksekten bakar gibi bir tavır takınmak, böbürlendiğini davranışlarıyla belli etmek, kabarmak, gururlanmak
    • "O da bu övgülerle beğenilerin önünde şişindikçe şişiniyordu." (Çetin Altan)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü