İçinde ep olan 7 harfli 62 kelime var. İçerisinde EP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ep olan kelimeler listesine ya da Sonu ep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

PE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CELEPÇİ
...
EPİDEMİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Salgın hastalık

KELEPÇİ

  1. [isim] Kelep işiyle uğraşan kimse
    • "Kelepçi kızlar da bankodakiler gibi, fazla iplik kopmasından şikâyetçiydiler." (Orhan Kemal)

MÜEDDEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Uslu, terbiyeli, edepli

EPRİMEK

  1. [nsz] Bozulmak, ekşiyip çürümek
  2. Yemiş dura dura olgunlaşmak, yumuşamak
  3. Erimek
    • "Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı." (Ayşe Kulin)

GEPGENÇ

  1. [sıfat] Çok genç
    • "Ölüm bu gepgenç, bu dipdiri insanı yatağında değil, bir kapı önünde ayakta aldı götürdü." (Haldun Taner)
  2. [zarf] Çok genç olarak, çok gençken
    • "Gepgenç öldü."

KELEPÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka
    • "Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek

SEPETÇİ

  1. [isim] Sepet yapan veya satan kimse

KELEPİR

  1. Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
    • "Ben akıllı olmasaydım, bu kelepiri elden kaçırırdım." (Aka Gündüz)

KEPEKLİ

  1. [sıfat] İçinde kepeği olan
    • "Kepekli un. Kepekli ekmek."
  2. Üzerinde kepek oluşmuş olan
    • "Kepekli saçlar."
  3. Un gibi, susuz ve tatsız (elma)

TEPEGÖZ

  1. [isim] Derslerde, konferanslarda asetat üzerine yazılan yazıyı veya grafiği kuvvetli bir ışık kaynağı aracılığıyla perdeye yansıtan optik araç
  2. [sıfat] Dar alınlı, gözleri saçlarının bittiği yere çok yakın görünen (kimse)
  3. [sıfat] Dikkatsizce, sağa sola çarparak yürüyen (kimse)
  4. Medine kurdunun ara konakçısı, tepegözlerin örnek türü olan küçük kabuklu (Cyclops strenuus)

TEPKİME

  1. [isim] Tepkimek işi
  2. Birbirini etkileyen maddeler arasında ortaya çıkan olay, reaksiyon, teamül

EPEYİCE

  1. [zarf] Epey
    • "Epeyice huysuz ve öfkeli adam olmakla beraber herifin bu tavrına pek o kadar kızmadı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

YEPYENİ

  1. [sıfat] Çok yeni, hiç kullanılmamış
  2. Alışılmamış, görülmemiş
    • "Millet, büyükleri ve küçükleriyle beraber yepyeni bir devlet kurmuşlar, zaferle idare ediyorlar." (Aka Gündüz)
  3. Tertemiz, çok yeni

EPİGRAM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Her türlü konuda yapılmış kısa manzume

TEPİNME

  1. [isim] Tepinmek işi
    • "O daha Karagöz'ün hatırlanışı ile gülümserken salonda da ıslık, tepinme başladı." (Tarık Buğra)

CEPHANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat

DEPOZİT

  1. [isim] Güvence akçesi

TEPECİK

  1. [isim] Yerden yükseklikleri çok az olan tepeler
  2. Çiçek tozunun konmasına yarayan, çiçeklerde dişi organların ucu

ÇEPELLİ

  1. [sıfat] İçinde sap, taş, toprak vb. yabancı madde bulunan
    • "Çepelli buğday."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü