İçinde aya olan 7 harfli 53 kelime var. İçerisinde AYA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aya olan kelimeler listesine ya da Sonu aya ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AYA
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAYAÇLI
- ...
- AYAKÇIN
-
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarında atkı ipliklerini hareket ettirmek için ayakla basılan tahta ayaklık
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarında atkı ipliklerini hareket ettirmek için ayakla basılan tahta ayaklık
- HAYASIZ
- ...
- AYANDON
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
18 Ocakta başlayan bir fırtına
-
[isim]
18 Ocakta başlayan bir fırtına
- KAYAKÇI
-
-
[isim]
Kayak yapan sporcu
-
[isim]
Kayak yapan sporcu
- AYAKSIZ
-
-
[sıfat]
Ayağı olmayan
-
[sıfat]
Ayağı olmayan
- AYARSIZ
-
-
[sıfat]
Ayarı yapılmamış, ayarı bozuk, düzensiz
-
Belli bir ayarda olmayan (altın veya gümüş)
-
Davranışları ölçüsüz
- "Ayarsız insan."
-
[sıfat]
Ayarı yapılmamış, ayarı bozuk, düzensiz
- DÜZAYAK
-
-
[isim]
Bir halk oyunu türü
-
[sıfat]
İçinde merdiven veya inilip çıkılacak bölüm bulunmayan (ev, yol)
-
[isim]
Bir halk oyunu türü
- HAYALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hayaller
- "Boş laflarınla şairane hayalatımı dağıtıyorsun." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Hayaller
- HEMAYAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Denk, eşit
-
[sıfat]
Denk, eşit
- SACAYAK
-
-
[isim]
Sacayağı
- "Kimi kocaman kazanı sacayak şeklinde dizilmiş üç büyük taşın üstüne oturtmaya çalışıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Sacayağı
- DAYAMAK
-
-
[-i]
Yaslamak
- "Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı." (Ömer Seyfettin)
- "Karyolalar, koltuklar, kanepelerle dayayıp döşemek lazım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak
- "Kürekleri iskeleye dayayarak bütün hızıyla itti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Korkutmak için hızla, öfkeyle yaklaştırmak, uzatmak
- "Mektubu gözüne dayadı. Bıçağı göğsüne dayadı."
-
[-e]
Varmak, ulaşmak
-
Kalitesiz, kötü veya çürük bir malı, gizlice iyi olanların arasına katıp müşteriye satmak
-
[-e]
Vakit geçirmeden, bekletmeden vermek
- "Tezgâha giden garson, önüme koca bir kadeh rakı dayadı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Kapı veya pencereyi ardına kadar açmak
-
[-i]
Yaslamak
- AYAKÇAK
-
-
[isim]
Merdiven, merdiven basamağı
-
Dokuma tezgâhı ayaklığı
-
Çocukların, cambazların ayaklarına takıp yürüdükleri çifte sırık
-
[isim]
Merdiven, merdiven basamağı
- DAYANAK
-
-
[isim]
Dayanılacak şey, istinatgâh, mesnet
-
Bir iddiayı güçlendirmeye yarayan tanıt
-
Destek, dayanak noktası
- "Söylenenleri destekliyor, onlara dayanak oluyordu." (Tarık Buğra)
-
Bir gerçekliğin onaylanması için olayların arkasında veya altında bulunan şey, kendisine bir şey yüklenilen, bir varlığa destek olan, altta bulunan temel
-
[isim]
Dayanılacak şey, istinatgâh, mesnet
- AYAZLIK
-
-
[isim]
Teras
-
[isim]
Teras
- KAYARTO
-
-
[isim]
Ahlaksız kimse, melun
- "Vah vah, aynalı şeydi doğrusu, kayartonun elinden kurtaramadınız." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Ahlaksız kimse, melun
- MÜBAYAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Satın alma
-
[isim]
Satın alma
- MAYASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tende kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama vb. doku bozukluklarıyla kendini gösteren ve bulaşıcı olmayan bir deri hastalığı, egzama
- "Rıza Bey'in ayak parmakları mayasıl olmuştur." (Haldun Taner)
-
Basur
-
[isim]
Tende kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama vb. doku bozukluklarıyla kendini gösteren ve bulaşıcı olmayan bir deri hastalığı, egzama
- TAYALIK
-
-
[isim]
Dadılık
- "Osman Efendi, tayalık vazifesini üstüne almıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Dadılık
- YAYALIK
-
-
[isim]
Yaya olma durumu
-
[isim]
Yaya olma durumu