İçinde ay olan 4 harfli 53 kelime var. İçerisinde AY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ay olan kelimeler listesine ya da Sonu ay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAYF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görüntü, hayalet, ruh
- "Orada ezelî efsanelerini yaşayan binlerce tayf vardı." (Ömer Seyfettin)
-
Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü
- "Güneşin tayfı, biçmenin köşesinden tabanına doğru sıra ile şu renkleri gösterir: Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert, mor."
-
[isim]
Görüntü, hayalet, ruh
- EMAY
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila
-
[isim]
Bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila
- AYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belli, açık
- "Onun duru aydınlığında alın yazımızın en çapraşık satırları, bize, birdenbire ayan oluverir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Belli, açık
- KAYI
- ...
- AYVA
-
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri iri, beyaz veya pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris)
- "Ortak bir kaderimiz var biz kadınların, sonunda ayvayı yiyen biz oluyoruz." (Ayşe Kulin)
-
Bu ağacın büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, ufak çekirdekli meyvesi
-
[isim]
Gülgillerden, çiçekleri iri, beyaz veya pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris)
- AYAŞ
- ...
- AYLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde ay biçimi bulunan
- "Beyaz aylı kırmızı bir bayrak."
-
Ay ışığı olan, mehtaplı
- "Aylı geceler."
-
Gebe
-
[sıfat]
Üzerinde ay biçimi bulunan
- SAYI
-
-
[isim]
Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet
- "Bir, beş, yüz, birer sayıdır."
- "Sayı hesabıyla bir galibiyeti bile öpüp de başımıza koyacaktık." (Haldun Taner)
-
Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her biri, nüsha
- "Derginin son sayısında..."
- "Alır mıydım? Sevinir miydim? Yoksa mızıkçılık eder, -Olmaz, sayım suyum yok... Siz birlik olup bana oyun ettiniz -mi derdim." (Haldun Taner)
-
Bir spor karşılaşmasında karşılaşanlardan her birinin başarı derecesini tespit eden nicelik
-
[isim]
Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet
- MAYA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment
- "Ekmek mayası. Yoğurt mayası. Kımız mayası."
-
İçerdikleri enzimlerin katalizör niteliği etkisiyle şekerleri karbondioksit ve alkole dönüştüren bir hücreli bitki organizmaları
-
Yaradılış, öz nitelik
- "Belki biri soyutlanmaya daha az yatkın, öteki daha fazla tetikti ama mayaları galiba birdi." (Atilla İlhan)
-
Arsız, utanmaz kimse
-
[isim]
Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment
- MAYO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle denize girerken ten üzerine giyilen, vücudun gerekli kısımlarını sıkıca örten giysi
-
[isim]
Genellikle denize girerken ten üzerine giyilen, vücudun gerekli kısımlarını sıkıca örten giysi
- MAYT
- ...
- ALAY
-
-
[isim]
Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk
- "Düğün alayı. Fener alayı."
-
Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej
-
Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu
- "Topçu alayı."
-
[isim]
Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk
- ADAY
-
-
[isim]
Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse
- "Babası da beni damat adayı olarak görüyordu." (Mahmut Yesari)
- "Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler." (Anayasa)
- "Geçen seçim bu dört kardeşin dördü de ayrı partiden aday oldular." (Haldun Taner)
-
Bir iş için yetiştirilmekte, eğitilmekte olan kimse, namzet
- "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, on gün içinde Başkanlık Divanına bildirilir." (Anayasa)
-
[isim]
Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse
- AYAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karı, eş
- "Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Karı, eş
- AYIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış
- "Getirilmenin sebebini bana sordun mu ayıp edersin!" (Kemal Tahir)
- "Daha ne sözler ki açıklayamam burada, ayıp kaçar." (Mehmet Seyda)
-
Kusur, eksiklik
- "Ayıptır söylemesi, akşam kuzu dolması yedik."
-
[sıfat]
Utanç veren
-
[isim]
Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış
- SAYA
-
-
[isim]
Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü
-
Gebe koyunların karnındaki yavru yüz günlük olduğunda çobanların yaptığı tören
-
Yayla ve kırlarda hayvanlar için yapılan üstü samanla örtülü yer
-
Kadın giysisi
-
İş önlüğü
- "Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı." (Halk türküsü)
-
[isim]
Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü
- KAYA
-
-
[isim]
Büyük ve sert taş kütlesi
- "Dört tarafı su ile çevrili bir kayadır, bir adacık." (Refik Halit Karay)
- "... öfkesi, sevgisi katıksız, kaya gibi sağlam ve güvenilir adam." (Atilla İlhan)
-
Kayaç
-
[isim]
Büyük ve sert taş kütlesi
- SAYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gölge
-
Koruma, yardım
-
[isim]
Gölge
- ONAY
-
-
[isim]
Uygun bulma, tasdik, icazet, izin
- "Orhan Veli'nin Garip'i arkadaşlarının onayını almadan çıkardığını anlatmıştır." (Salâh Birsel)
- "... olağanüstü hâl ilanına karar verilmesi durumunda, bu karar Resmî Gazete'de yayımlanır ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur." (Anayasa)
-
[isim]
Uygun bulma, tasdik, icazet, izin
- TAYA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dadı
-
[isim]
Dadı