İçinde as olan 7 harfli 301 kelime var. İçerisinde AS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında as olan kelimeler listesine ya da Sonu as ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜNASİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uygun, yerinde
- "O şekilde yaşayacak olsam İstanbul daha münasiptir." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Karısını affederek onunla barışmayı daha münasip bulduğunu bildiriyordu." (Haldun Taner)
- "O makama daha gayur bir zat münasip düşüyordu." (Atilla İlhan)
- "Kendi çocukları hep kız olduğu için yeğeni Bilâl'i bu işe münasip gördü." (Halide Edip Adıvar)
-
Beğenilen, hoşa giden
- "Yaşta küçük amma boyda münasip / Sallanıyor bir fidanca dal gibi." (Dadaloğlu)
-
[sıfat]
Uygun, yerinde
- MÜMASİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Benzeyen, andıran
- "Adapazarı havalisinde de buna mümasil bir hadise vukua geldi." (Atatürk)
-
[sıfat]
Benzeyen, andıran
- CEFASIZ
- ...
- MASALSI
-
-
[sıfat]
Masalı andıran, masala benzeyen, masal gibi, masalımsı
-
[sıfat]
Masalı andıran, masala benzeyen, masal gibi, masalımsı
- MASKARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş
- "Görseniz ne maskara şey!"
- "Şu kendini bütün memlekete maskara eden münevver züppenin eksik tarafı millî şuurdan başka nedir?" (Orhan Seyfi Orhon)
- "Hazır yemeğe tamah edip insanların maskarası olmanın âlemi var mı?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Karnaval maskesi
- "Çocuk bir maskara satın aldı."
-
[isim]
Kirpik boyası, rimel
-
Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse)
- "Bırak şu maskarayı."
-
Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş
- TAASSUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağnazlık
-
[isim]
Bağnazlık
- KASİYER
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kasa başında oturarak para alıp kasa fişi veren kimse, kasadar
-
[isim]
Kasa başında oturarak para alıp kasa fişi veren kimse, kasadar
- PARASAL
-
-
[sıfat]
Para ile ilgili, para bakımından, mali, nakdî, akçasal
- "Parasal kuvvete sahip kimselerin kitaplarıma gösterdikleri ilgi bana güç veriyor." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Para ile ilgili, para bakımından, mali, nakdî, akçasal
- TEMASLI
- ...
- ASLINDA
-
-
[zarf]
Asıl olarak
-
[zarf]
Asıl olarak
- BASİTÇE
-
-
[zarf]
Basit olarak, kolay tarafından
-
[zarf]
Basit olarak, kolay tarafından
- KOCASIZ
-
-
[sıfat]
Kocası olmayan (kadın)
-
[sıfat]
Kocası olmayan (kadın)
- VASİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey
- "Şimdiki hür Türkiye halkının yarınki hür Türkiye halkına vasiyeti işte budur." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Vasiyetname
-
[isim]
Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey
- ASİMİLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Benzeşmek, kendine uydurmak" anlamındaki asimile etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
-
[sıfat]
"Benzeşmek, kendine uydurmak" anlamındaki asimile etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
- ASILMAK
-
-
[nsz]
Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak
- "Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Bir yere tutunup sarkmak
-
Tutup çekmek
- "Çocuk annesinin eteğine asıldı."
-
Hızla eline almak
- "Hemen küreklere asıldı."
-
Boynuna ip geçirip sallandırılarak öldürülmek, idam edilmek
-
Bir şey isterken karşısındakini tedirgin edecek derecede üstelemek, ısrar etmek, ileri gitmek
-
Sonuna kadar mücadele etmek
- "Bir işe asılmak."
-
Karşı cinsin ilgisini çekmek için rahatsız edici davranışlarda bulunmak
- "Bir kıza asılmak."
-
[nsz]
Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak
- TOKASIZ
-
-
[sıfat]
Tokası olmayan
-
[sıfat]
Tokası olmayan
- MASACIK
- ...
- MAYASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tende kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama vb. doku bozukluklarıyla kendini gösteren ve bulaşıcı olmayan bir deri hastalığı, egzama
- "Rıza Bey'in ayak parmakları mayasıl olmuştur." (Haldun Taner)
-
Basur
-
[isim]
Tende kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama vb. doku bozukluklarıyla kendini gösteren ve bulaşıcı olmayan bir deri hastalığı, egzama
- ASTIMLI
-
-
[sıfat]
Astımı olan, astım hastalığına tutulmuş olan
-
[sıfat]
Astımı olan, astım hastalığına tutulmuş olan
- NECASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pislik
-
Dışkı, ters (Il)
-
[isim]
Pislik