İçinde as olan 7 harfli 301 kelime var. İçerisinde AS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında as olan kelimeler listesine ya da Sonu as ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NASİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğüt
- "Nasihatleri sonuna kadar dinler ve bitince hiç sesini çıkarmaz." (Memduh Şevket Esendal)
- "Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma." (Karacaoğlan)
- "Ayrılırlarken anası, Ayşe'ye son bir nasihat verdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Öğüt
- ASABİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sinir bilimi
-
Sinir hastalıkları ile ilgili hastane bölümü
-
[isim]
Sinir bilimi
- TASANNU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi olduğundan daha değerli gösterme, yapmacık
-
[isim]
Bir şeyi olduğundan daha değerli gösterme, yapmacık
- VEFASIZ
-
-
[sıfat]
Vefası olmayan, sevgisi çabuk geçen, hakikatsiz
- "Yıllar yârlerden, yârler yıllardan vefasız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Vefası olmayan, sevgisi çabuk geçen, hakikatsiz
- HAVASIZ
-
-
[sıfat]
Havası olmayan, hava almayan
-
Havası iyi veya yeterli olmayan
-
Göz alıcı, çekici olmayan
-
[sıfat]
Havası olmayan, hava almayan
- SİVASLI
- ...
- SOFASIZ
- ...
- TASFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arıtma, ayıklama, temizleme
- "Biz lisanımızı tasfiye ediyoruz, yeni kelimeler buluyor, bulamazsak gelişigüzel uyduruyoruz." (Refik Halit Karay)
-
Özleştirme
- "Dilde tasfiye."
-
Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon
- "İmparatorluğu tasfiye etmek."
-
Türlü sebeplerle birçok kimsenin görevine son verme
-
[isim]
Arıtma, ayıklama, temizleme
- ASALLIK
- ...
- HAKÇASI
-
-
[isim]
Doğrusu, doğru olanı
- "... yok bu konuda kabahatsiz sayılmam, hakçasını söylemek lazım." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Doğrusu, doğru olanı
- RİYASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkanlık
- "Öğleden sonra Posta ve Telgraf Nezaretinin üst katındaki salonda içtimaya bizzat riyaset edecekti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Başkanlık
- ÇUHASIZ
-
-
[sıfat]
Çuhası olmayan
-
[sıfat]
Çuhası olmayan
- HAKASÇA
- ...
- TAASSUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağnazlık
-
[isim]
Bağnazlık
- BASIMCI
-
-
[isim]
Basımevi işleten kimse, matbaacı
-
[isim]
Basımevi işleten kimse, matbaacı
- FİYASKO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir girişimde gülünç ve başarısız sonuç
-
[isim]
Bir girişimde gülünç ve başarısız sonuç
- PLASTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Isı ve basınç etkisiyle biçim verilen, organik veya sentetik olarak yapılan madde
-
[sıfat]
Bu maddeden yapılan
-
[isim]
Isı ve basınç etkisiyle biçim verilen, organik veya sentetik olarak yapılan madde
- KASINMA
-
-
[isim]
Kasınmak işi
-
[isim]
Kasınmak işi
- PASTALI
-
-
[sıfat]
Üzerinde pasta (III) bulunan
- "Pastalı kaporta."
-
[sıfat]
Üzerinde pasta (III) bulunan
- İHTİLAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırma
-
Bir malı açıkça sahibinden veya evinden hızla kapıp alma
-
[isim]
Aşırma