İçinde as olan 5 harfli 165 kelime var. İçerisinde AS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında as olan kelimeler listesine ya da Sonu as ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MASİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Kütlesi, görünürdeki bütün hacmi kaplayan, kaplama veya doldurma olmayan, som

BASAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Göz
  2. İleriyi görme, algılama yetisi

ASENA
...
ASLEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Kök veya soy bakımından

MİLAS
...
BASİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı
    • "Derin hislerden uzak, basit zevklere düşkün, bütün manasıyla alafranga bir adamdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Kolay
    • "En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi." (Haldun Taner)
  3. Süssüz, gösterişsiz
    • "Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı." (Aka Gündüz)
  4. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz
    • "Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan
    • "Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü." (Necati Cumalı)

KASEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ant, yemin
    • "Yaşı daha kırk bile yok, diye yeminler, kasemler, antlar..." (Sermet Muhtar Alus)

HAVAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nitelikler, özellikler
  2. Kendilerini halktan ayrı ve üstün sayan, kendilerinde bir çeşit ayrıcalık gören kimseler, avam karşıtı

HASTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sağlığı bozuk olan, esenliği yerinde olmayan, hastalanmış, rahatsız
    • "Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Aşırı düşkün, tutkun
    • "Maç hastası."
  3. Parasız, züğürt
  4. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan

HASAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar
    • "Yağmur yollarda hasara yol açtı. Deprem çok hasar yaptı."
    • "Bir lokomotifle iki vagon hasara uğramışlar." (Atilla İlhan)

NASIP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Atama

İHLAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Temiz sevgi ve yürekten bağlılık
  2. İbadetlerdeki içtenlik

MASON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Masonluk derneği üyesi, farmason

PAYAS
...
VASIL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ulaşan, varan
    • "Biraz sonra tren Menemen'e vasıl oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ASLAN

  1. [isim] Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160 cm, kuyruğu 70 cm ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir memeli türü, arslan
  2. Gürbüz, cesur ve yiğit adam

FASON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim vermesi işi, kesim
  2. Malzemesi marka sahibi tarafından karşılanarak başka bir firmaya yaptırılan mal, fason mal

GLASE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yumuşak deri
  2. [sıfat] Üzerine saydam bir cila tabakası çekilmiş olan (eşya)

TEMAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değme, dokunma (I), dokunuş (I)
    • "Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet
    • "Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Değinme, sözünü etme, bahsetme
    • "O konuya hiç temas edilmedi."
  4. Gidip gelme, ulaşım, bağlantı
    • "İki şehir arasında temas kesildi."
  5. Dokunma

FASKA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü