İçinde as olan 4 harfli 41 kelime var. İçerisinde AS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında as olan kelimeler listesine ya da Sonu as ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASLI
- ...
- ASLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birincil
- "... kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür." (Anayasa)
-
[sıfat]
Birincil
- ASMA
-
-
[isim]
Asmak işi
-
[sıfat]
Asılmış, asılı
- "Mahallenin bütün çocukları sıra ile bu asma salıncakta sallanıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Asmak işi
- ASES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi
-
Gece bekçisi
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi
- MASK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle ölünün yüzüne uygulanarak elde edilen yüz kalıbı
-
[isim]
Genellikle ölünün yüzüne uygulanarak elde edilen yüz kalıbı
- ASRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çağdaş
-
[sıfat]
Çağdaş
- ASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüzyıl
-
Çağ
-
[isim]
Yüzyıl
- ASAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sinir
- "Bu büyük ıstırap asabına uyuşukluk getirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sinir
- ASAL
-
-
[sıfat]
Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi
-
[sıfat]
Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi
- ASİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
-
[isim]
Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
- ASIM
-
-
[isim]
Asma işi
-
[isim]
Asma işi
- RAST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Doğru, düzgün
- "Bu kadın kadar tamahkâr bir insana ömründe rast gelmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Üç kurşun attı, ikisini rast getirdi."
- "İşi rast gidiyor."
-
[isim]
Tesadüf
- "Kumaşın iyisi bana rast geldi."
- "Neşeli bir anında rast getirip dilediğimi söyledim, hemen kabul etti."
-
[isim]
Atılan şey hedefi vurma
- "Çok ev aradım ama hiçbir yerde rast gelmedi."
-
[sıfat]
Doğru, düzgün
- ASIK
-
-
[sıfat]
Somurtkan
-
Asılı
-
[sıfat]
Somurtkan
- BASI
-
-
[isim]
Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim çıkarma işi
-
[isim]
Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim çıkarma işi
- ŞASE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçine mendil, gecelik vb. şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak
-
[isim]
İçine mendil, gecelik vb. şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak
- MASA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya
- "Çoğunlukla akşam yemeğinden sonra, sofra kaldırılınca yemek masasında yazardım o öyküleri." (Necati Cumalı)
-
Bu mobilya etrafında oturanların tümü
-
Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm
- "Kaçakçılık masası. Kıbrıs masası."
-
Düz duruşlu yer, düzlek yapı
-
İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı
-
[isim]
Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya
- KAST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri
-
[isim]
Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri
- VASİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse
- "Garson, para kıymeti bilmediğim için bana karşı bir vasi tavrı takınıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse
-
[isim]
Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse
- YASA
-
-
[isim]
Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural
- "Doğa yasaları."
-
Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun
- "Ceza yasası."
-
Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum
- "Yer çekimi yasası. Mendel yasaları."
-
Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü
- "Ahlak yasası."
-
Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel
- "Düşünme yasaları."
-
[isim]
Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural
- KLAS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sınıf
-
[sıfat]
Üstün nitelikli, üstün yetenekli
- "Klas oyuncu."
-
[isim]
Sınıf