Sonunda enek olan 23 kelime var. ENEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde enek olan kelimeler listesine ya da başında enek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BÖRKENEK
AĞBENEK, BİÇENEK, DÜZENEK, ERMENEK, GEÇENEK, GELENEK, GÖRENEK, GÖZENEK, KEPENEK, KESENEK, ÖRTENEK, PEÇENEK, SEÇENEK, YETENEK
EKENEK, İTENEK, ÖDENEK
BENEK, ÇENEK, DENEK, SENEK
ENEK
E E K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ENEK, KENE
3 Harfli Kelimeler
EKE
2 Harfli Kelimeler
EK, EN, KE, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÖRKENEK
-
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların midelerinin ikinci bölümü
-
Yağmurdan veya soğuktan korunmak için giyilen ucu sivri boşluk, külah
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların midelerinin ikinci bölümü
- BİÇENEK
-
-
[isim]
Her yıl belirli bir süre otlatıldıktan sonra yeniden gelişen bitkilerin biçilerek değerlendirildiği doğal çayır
-
[isim]
Her yıl belirli bir süre otlatıldıktan sonra yeniden gelişen bitkilerin biçilerek değerlendirildiği doğal çayır
- SEÇENEK
-
-
[isim]
Birinin yerine seçilebilecek bir başka yol, yöntem, tutum, alternatif
-
[isim]
Birinin yerine seçilebilecek bir başka yol, yöntem, tutum, alternatif
- PEÇENEK
- ...
- ÖRTENEK
-
-
[isim]
Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü
-
Bazı organları örten zarlar
-
[isim]
Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü
- GÖRENEK
-
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- "Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- KEPENEK
-
-
[isim]
Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)
-
[isim]
Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)
- GELENEK
-
-
[isim]
Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane
- "Şair yeni bir dil yaratabilir ama bunun için gereken gücü gelenekten alır." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane
- YETENEK
-
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- "Gençleri yeteneklerine göre işe yöneltmeli."
-
Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç, kapasite
-
Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır
-
Dışarıdan gelen etkiyi alabilme gücü
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- DÜZENEK
-
-
[isim]
Mekanizma
-
[isim]
Mekanizma
- AĞBENEK
-
-
[isim]
Ağ görünüşünde olan, arpa yapraklarına yerleşerek oldukça önemli zararlara yol açan, açık veya koyu kahverengi asklı mantar
-
Bu mantarın yol açtığı ekin hastalığı
-
[isim]
Ağ görünüşünde olan, arpa yapraklarına yerleşerek oldukça önemli zararlara yol açan, açık veya koyu kahverengi asklı mantar
- GEÇENEK
-
-
[isim]
Koridor
-
[isim]
Koridor
- ERMENEK
- ...
- GÖZENEK
-
-
[isim]
Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
-
Pencere
-
Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur
-
Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame
-
Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame
-
Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu, süngerimsi görünüş
-
[isim]
Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
- KESENEK
-
-
[isim]
Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para
- "Emeklilik maaşı sade bir vefa borcu değil, ömür boyu bu maksatla toplanmış keseneklerin aylık hâlinde geri verilmesi." (Haldun Taner)
-
Fabrika, çiftlik vb. gelir kaynaklarının gelirini satın alma işi, iltizam
-
[isim]
Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para
- İTENEK
-
-
[isim]
Piston
-
[isim]
Piston
- EKENEK
-
-
[isim]
Mezra
- "... ekeneği, çayırları, alışverişi olan adamdır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Mezra
- ÖDENEK
-
-
[isim]
Bir iş için ayrılan belli para, tahsisat
-
Parlamento üyelerine, görevleri sebebiyle verilen, yolluk dışında kalan para
-
Devlet harcamalarının yapılabilmesi için her yılın bütçesiyle yürütme organına verilen harcama izni
-
[isim]
Bir iş için ayrılan belli para, tahsisat
- DENEK
-
-
[sıfat]
Üzerinde deney yapılan (canlı veya şey)
-
[sıfat]
Üzerinde deney yapılan (canlı veya şey)
- ÇENEK
-
-
[isim]
Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm
- "Bakla, fasulye gibi bitkilerin tohumlarında ikişer çenek bulunur."
-
Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri
-
Böceklerde ağzın iki yanında bulunan parçalayıcı sert organ
-
[isim]
Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm