Sonunda be olan 92 kelime var. BE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde be olan kelimeler listesine ya da başında be olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ESBABIMUCİBE, TENZİLİRÜTBE
BİLMÜNASEBE, MÜTEGALLİBE
HIYARŞEMBE, TRANSKRİBE
BAŞRAHİBE
İSTİNABE, MUDAREBE, MUHAREBE, MUHASEBE, MÜNAVEBE, MURAKABE, MUSAHABE, PERŞEMBE, PESPEMBE, PORTBEBE, TOZPEMBE
ABSORBE, DEBDEBE, DUŞANBE, GELEMBE, İŞKEMBE, MAHBUBE, MAKLUBE, MENKIBE, MERTEBE, MEVHİBE, MUHİBBE, SEYYİBE, TECRÜBE
ALFABE, CAZİBE, EKSİBE, ELİFBE, ENGEBE, ENTÜBE, FLAMBE, GALEBE, GARİBE, GÖÇEBE, HARABE, HİTABE, KATİBE, KİTABE, KÖREBE, KULÜBE, MESABE, RAHİBE, RAKİBE, SAHABE, SAHİBE, TALEBE, VECİBE
ACİBE, ACUBE, AKABE, BOMBE, CELBE, CEZBE, CÜBBE, DARBE, DEBBE, EDİBE, HABBE, HARBE, HAYBE, HEYBE, HUTBE, İZABE, KÖMBE, KUBBE, NEDBE, PEMBE, RÜTBE, ŞAİBE, TÖVBE, TÜRBE, UCUBE
BEBE, CEBE, GEBE, HİBE, İZBE, KABE, KEBE, SOBE, SÖBE, ŞUBE
ABE, EBE
BE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ESBABIMUCİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerekçe
-
[isim]
Gerekçe
- TENZİLİRÜTBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rütbe indirimi
-
[isim]
Rütbe indirimi
- MÜTEGALLİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zorba
-
[sıfat]
Zorba
- BİLMÜNASEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sırası gelince, sırası düşünce
-
[zarf]
Sırası gelince, sırası düşünce
- HIYARŞEMBE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Baklagillerden, siyah renkte olan meyvelerinin içinde çekirdeklerden başka hekimlikte kullanılan bir öz bulunan bitki, Hint hıyarı (Cassia fistula)
-
[isim]
Baklagillerden, siyah renkte olan meyvelerinin içinde çekirdeklerden başka hekimlikte kullanılan bir öz bulunan bitki, Hint hıyarı (Cassia fistula)
- TRANSKRİBE
- ...
- BAŞRAHİBE
- ...
- PORTBEBE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bebekleri kucakta, elde ve sırtta taşımak için kullanılan çanta
-
[isim]
Bebekleri kucakta, elde ve sırtta taşımak için kullanılan çanta
- MÜNAVEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nöbetleşme, keşikleme
-
[isim]
Nöbetleşme, keşikleme
- TOZPEMBE
-
-
[isim]
Açık pembe renk
- "Fakat aynı adamın bütün sıkıntılarına rağmen, kara ufukları tozpembe gördüğü ... anlar da vardır." (Şevket Rado)
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Açık pembe renk
- MUDAREBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yandan sermaye, öte yandan emek konularak kurulan şirket
-
[isim]
Bir yandan sermaye, öte yandan emek konularak kurulan şirket
- MUSAHABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Konuşma, görüşme, söyleşi
-
[isim]
Konuşma, görüşme, söyleşi
- MURAKABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Denetleme
- "Onun tatlı sert murakabesi, konağın her ferdince kabul edilmiş." (Samiha Ayverdi)
-
Tasavvufta Tanrı'ya bağlanarak çile doldurma
-
[isim]
Denetleme
- MUHAREBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşın bölümlerinden biri
- "Muharebe zamanında ailemiz büyük felaketler geçirdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Güçlü tartışma
-
[isim]
Savaşın bölümlerinden biri
- MUHASEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme
-
Hesap işleriyle uğraşma
-
Hesapların bütünü
-
Hesap işlerinin yürütüldüğü yer, saymanlık
- "Nedir bu benim çilem / Hesap bilmem / Muhasebede memurum." (Oktay Rifat)
-
[isim]
Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme
- İSTİNABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Davanın görülmekte olduğu mahkemeye gönderilmek için başka bir yerde bulunan bir tanığın oradaki mahkeme tarafından ifadesinin alınması
-
[isim]
Davanın görülmekte olduğu mahkemeye gönderilmek için başka bir yerde bulunan bir tanığın oradaki mahkeme tarafından ifadesinin alınması
- PERŞEMBE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Haftanın beşinci günü, çarşamba ile cuma arasındaki gün
-
[isim]
Haftanın beşinci günü, çarşamba ile cuma arasındaki gün
- PESPEMBE
-
-
[isim]
Çok pembe
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Çok pembe
- MERTEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşama, derece, rütbe
- "Bu sanatkârı bir yarım ilah mertebesine yükselten ne kuvvet ne de hususiyettir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Evre, safha
-
[isim]
Aşama, derece, rütbe
- TECRÜBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Deneyim
- "Bakayım, bir tecrübe edeyim diye düşündüm." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hastaları tecrübe tahtasına çevirmiş nice vakaları rastgele bir kinin tedavisiyle tedavi ettiğimi bilirim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oraya gidebilmek için bir tecrübe yapmaya karar vermişti." (Peyami Safa)
-
Deney
-
Görgü
- "Sonraları, diplomasi âleminde edindiğim tecrübeler bana, bu hükmümde yanılmadığımı ispat etmiştir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Deneyim