Başında aya olan 4 harfli 6 kelime var. Aya ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde aya olan kelimeler listesine ya da sonu aya ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında aya bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AYA
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYAZ
-
-
[isim]
Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk
- "Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti." (Behçet Necatigil)
-
Çok soğuk hava
-
[isim]
Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk
- AYAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu
- "Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi."
-
Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü
- "Memleket saat ayarı."
-
Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
-
Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü
- "Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor."
-
Değer, derece
- "Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu
- AYAŞ
- ...
- AYAK
-
-
[isim]
Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü
- "Kalabalıktan en hoşlanan insan vagona ayak attı mı derhâl bir inziva hastalığına tutulur." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Arkasını dönerek sandalyesini muavinin tarafına çevirdi ve ayak ayak üstüne attı." (Peyami Safa)
- "Amerikan astronotu aya ayak basacağı günkü gazetelerde odalar seçimi havadisleri vardı." (Falih Rıfkı Atay)
- "Tevfik'in kızı, kendi evladı gibi büyüttüğüm çocuk, konağa ayak basmıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Bacak
- "Köy evinin içine ayak basar basmaz, elbette bir saman ve hafif tezek kokusu duyulur." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bu kazaklar ayağa düştü."
- "Kısmet ayağına geldi."
- "Ayağını denk al yavrum, ateşle oyun olmaz diye öğüt verdi." (Haldun Taner)
-
Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri
- "İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var."
- "Âdettir, genç kızlar girdikleri ailenin terbiyesine, gidişine ayak uydururlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Vücudun belden aşağı bölümü
- "Ayağına bir pantolon çekti."
- "Bu gece büyük hanımın kerem ve ihsan damarları ayağa kalkmıştı; köylüler mutlaka yemek yiyeceklerdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi
- "Senin ayağınla köye akşama kadar varamayız."
- "Bütün kahve halkı ayağa kalkıyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Basamak
-
Fut
-
Futun küpü alınarak hesaplanan değer
-
Aşağı düzeyde, sıradan, bayağı
- "Ayak takımı."
-
Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste
-
Yarım arşın veya 30,5 cm uzunluğundaki ölçü birimi, kadem
-
Göl ayağı
-
Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler
-
Halk edebiyatında uyak
- "Mânicilerin kafa yormadan buldukları ayaklar Cenap'ı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler." (Salâh Birsel)
-
Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta
- "Dikme ayağı."
-
Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri
-
Altılı ganyanda yer alan her bir koşu
-
[isim]
Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü
- AYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belli, açık
- "Onun duru aydınlığında alın yazımızın en çapraşık satırları, bize, birdenbire ayan oluverir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Belli, açık
- AYAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karı, eş
- "Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Karı, eş