Başında ay olan 8 harfli 46 kelime var. Ay ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ay olan kelimeler listesine ya da sonu ay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ay bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYIKLAMA
-
-
[isim]
Ayıklamak işi
- "Tepsiye üç ölçü pirinç koydu, pencere ışığında ayıklamaya başladı." (Oktay Rifat)
-
[isim]
Ayıklamak işi
- AYAKKABI
-
-
[isim]
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç
-
[isim]
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç
- AYAZLAMA
-
-
[isim]
Ayazlamak işi
-
[isim]
Ayazlamak işi
- AYIPLAMA
-
-
[isim]
Ayıplamak işi, takbih
-
[isim]
Ayıplamak işi, takbih
- AYMAZLIK
-
-
[isim]
Çevresinde olup bitenlerin farkına varamama durumu, aymaza yakışacak durum, gaflet
- "Romancı, Türk toplumunu tarihi içinde bütün aymazlıklarıyla kucaklamak ister." (Selim İleri)
-
[isim]
Çevresinde olup bitenlerin farkına varamama durumu, aymaza yakışacak durum, gaflet
- AYSARLIK
-
-
[isim]
Aysar olma durumu
-
[isim]
Aysar olma durumu
- AYAKÜSTÜ
-
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
-
[isim]
Hazır yemek
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- AYRICALI
-
-
[sıfat]
Başkalarına benzemeyen, ayrı tutulan, müstesna
-
[sıfat]
Başkalarına benzemeyen, ayrı tutulan, müstesna
- AYDINLIK
-
-
[isim]
Bir yeri aydınlatan güç, ışık
- "Bir elektrik görmediğimizden titrek fener aydınlığına doyamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk
-
[sıfat]
Işık alan
- "Aydınlık bir oda."
-
[sıfat]
Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh
- "Aydınlık bir söz."
-
[sıfat]
Kötülükten uzak, temiz, saf
- "Aydınlık bir yüz."
-
[isim]
Bir yeri aydınlatan güç, ışık
- AYICILIK
-
-
[isim]
Ayıcının işi, mesleği
-
[isim]
Ayıcının işi, mesleği
- AYILAŞMA
-
-
[isim]
Ayılaşmak işi
-
[isim]
Ayılaşmak işi
- AYIRTMAN
-
-
[isim]
Sınavlarda, soruların hazırlanmasından notların verilmesine kadar bütün değerlendirme çalışmalarına katılan görevli, mümeyyiz
-
[isim]
Sınavlarda, soruların hazırlanmasından notların verilmesine kadar bütün değerlendirme çalışmalarına katılan görevli, mümeyyiz
- AYRILMAK
-
-
[-e]
Ayırma işine konu olmak
- "Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-den]
Bir yerden, bir kimseden, bir şeyden uzaklaşmak
- "... rahat bir tavırla yanındaki adamdan ayrıldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Boşanmak
- "Artık senden saklamaya sebep kalmıyor. Ben, Remzi Bey'den ayrılıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-e]
Ayırma işine konu olmak
- AYDINLAR
- ...
- AYAKLAMA
-
-
[isim]
Ayaklamak işi
-
[isim]
Ayaklamak işi
- AYIRTMAK
-
-
[-i]
Ayırma işini yaptırmak
-
[-i]
Ayırma işini yaptırmak
- AYLIĞINA
- ...
- AYARTICI
-
-
[isim]
Baştan çıkaran, doğru yoldan saptıran, ayartan kimse
- "O hep eski oynak, gönül ayartıcı ve neşeli Samiye idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Baştan çıkaran, doğru yoldan saptıran, ayartan kimse
- AYYAŞLIK
-
-
[isim]
Ayyaş olma durumu
-
[isim]
Ayyaş olma durumu
- AYVAZLIK
-
-
[isim]
Ayvazın görevi
- "Uşaklık, ayvazlık istihkakın yokken bu rütbeye gelmişsin." (Namık Kemal)
-
[isim]
Ayvazın görevi