Başında ay olan 8 harfli 46 kelime var. Ay ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ay olan kelimeler listesine ya da sonu ay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ay bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYIKLAMA
-
-
[isim]
Ayıklamak işi
- "Tepsiye üç ölçü pirinç koydu, pencere ışığında ayıklamaya başladı." (Oktay Rifat)
-
[isim]
Ayıklamak işi
- AYNISEFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birleşikgillerden, çiçekleri sarı renkli bir kır bitkisi (Calendula arvensis)
-
[isim]
Birleşikgillerden, çiçekleri sarı renkli bir kır bitkisi (Calendula arvensis)
- AYARTMAK
-
-
[-i]
Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak
-
Kandırmak
-
Birini, çalıştığı yerden ayırıp başkasının yanında çalışmaya kandırmak
-
[-i]
Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak
- AYAKLAMA
-
-
[isim]
Ayaklamak işi
-
[isim]
Ayaklamak işi
- AYAKKABI
-
-
[isim]
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç
-
[isim]
Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç
- AYRIŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirinden ayrılmak, birliği bozmak
-
Moleküller, türlü etkenler sebebiyle geçici olarak daha yalın atom veya moleküllere bölünmek
-
[nsz]
Birbirinden ayrılmak, birliği bozmak
- AYVADANA
-
-
[isim]
Yüksekliği 15-70 cm, sık tüylü, soluk sarı çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki (Achillea nobilis)
-
[isim]
Yüksekliği 15-70 cm, sık tüylü, soluk sarı çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki (Achillea nobilis)
- AYLANMAK
-
-
[nsz]
Bir yerin çevresinde dolanmak
-
[nsz]
Bir yerin çevresinde dolanmak
- AYYAŞLIK
-
-
[isim]
Ayyaş olma durumu
-
[isim]
Ayyaş olma durumu
- AYGIRLIK
- ...
- AYILTMAK
-
-
[-i]
Ayılmasını sağlamak
- "Hekim getirmişler, iğne yapmışlar, beni ayıltmışlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Ayılmasını sağlamak
- AYAKÜSTÜ
-
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
-
[isim]
Hazır yemek
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- AYIRTMAN
-
-
[isim]
Sınavlarda, soruların hazırlanmasından notların verilmesine kadar bütün değerlendirme çalışmalarına katılan görevli, mümeyyiz
-
[isim]
Sınavlarda, soruların hazırlanmasından notların verilmesine kadar bütün değerlendirme çalışmalarına katılan görevli, mümeyyiz
- AYLAKLIK
-
-
[isim]
Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
- "Çalışmaktan yorulunca böyle geçici aylaklıklarla dinleniyorum." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
- AYILAŞMA
-
-
[isim]
Ayılaşmak işi
-
[isim]
Ayılaşmak işi
- AYTIŞMAK
-
-
[nsz]
Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek
-
Halk şairleri belli bir ayak çerçevesinde karşılıklı atışmak
-
[nsz]
Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek
- AYARLAMA
-
-
[isim]
Ayarlamak işi
-
[isim]
Ayarlamak işi
- AYRILMAK
-
-
[-e]
Ayırma işine konu olmak
- "Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-den]
Bir yerden, bir kimseden, bir şeyden uzaklaşmak
- "... rahat bir tavırla yanındaki adamdan ayrıldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Boşanmak
- "Artık senden saklamaya sebep kalmıyor. Ben, Remzi Bey'den ayrılıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-e]
Ayırma işine konu olmak
- AYDINCIK
- ...
- AYDINLIK
-
-
[isim]
Bir yeri aydınlatan güç, ışık
- "Bir elektrik görmediğimizden titrek fener aydınlığına doyamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk
-
[sıfat]
Işık alan
- "Aydınlık bir oda."
-
[sıfat]
Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh
- "Aydınlık bir söz."
-
[sıfat]
Kötülükten uzak, temiz, saf
- "Aydınlık bir yüz."
-
[isim]
Bir yeri aydınlatan güç, ışık