Sonunda ç olan 6 harfli 106 kelime var. Ç harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ç harfi olan kelimeler listesine ya da başında ç harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SİLGİÇ
-
-
[isim]
Silmeye yarayan alet, silecek
-
[isim]
Silmeye yarayan alet, silecek
- GÜVENÇ
-
-
[isim]
Güvenme duygusu, itimat
- "Anneler babalar çocuklarını yarına güvençle yetiştireceklerdir." (Selim İleri)
-
[isim]
Güvenme duygusu, itimat
- DAYANÇ
-
-
[isim]
Sabır
-
Dayanak
- "Ülkemizin ve geleceğimizin dayancı olan gençlik..."
-
[isim]
Sabır
- İĞRENÇ
-
-
[sıfat]
İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh
- "Yazık, güzelleşmek istiyorsunuz hâlbuki iğrenç kılıklara giriyorsunuz." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh
- YARGIÇ
-
-
[isim]
Millet adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda veya uyuşulmayan işlerde yasayı yerine getirmekle, adaleti gerçekleştirmekle görevli kimse, hâkim
-
[isim]
Millet adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda veya uyuşulmayan işlerde yasayı yerine getirmekle, adaleti gerçekleştirmekle görevli kimse, hâkim
- MARPUÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Nargileye takılan ve kolayca içmeyi sağlayan, hortum biçiminde uzun ve bükülgen boru
- "Nargilesinin marpucunu ayırdı dudaklarının arasından." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Nargileye takılan ve kolayca içmeyi sağlayan, hortum biçiminde uzun ve bükülgen boru
- KAYNAÇ
-
-
[isim]
Volkan bölgelerinde, belli aralıklarla su ve buhar fışkırtan sıcak kaynak, gayzer
-
[isim]
Volkan bölgelerinde, belli aralıklarla su ve buhar fışkırtan sıcak kaynak, gayzer
- GELGEÇ
-
-
[sıfat]
Geçici
- "Bugün varsa yarın yok... Gelgeç bir misafir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Hercai
-
[sıfat]
Geçici
- KAZGIÇ
-
-
[isim]
Tandırdan ekmeği çıkarmaya yarayan bir araç
-
Bitki kökü çıkarmaya yarayan ucu sivriltilmiş sopa
-
[isim]
Tandırdan ekmeği çıkarmaya yarayan bir araç
- TEHYİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Coşturma, heyecanlandırma
-
[isim]
Coşturma, heyecanlandırma
- POTLAÇ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kızılderililerin birbirlerine armağanlar verdikleri dinî bayram
-
[isim]
Kızılderililerin birbirlerine armağanlar verdikleri dinî bayram
- TURUNÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turunçgillerden, bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, kışın yaprağını dökmeyen bir ağaç, narenç (Citrus aurantium amara)
-
Bu ağacın portakala benzeyen, suyu acımtırak meyvesi
-
[isim]
Turunçgillerden, bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, kışın yaprağını dökmeyen bir ağaç, narenç (Citrus aurantium amara)
- BİLGİÇ
-
-
[isim]
Bilgili kimse
- "Bazı bilgiç hekimler dillerinin makarasını çözerler, tıptan anlamayan hastalarına tıbbi ıstılahlar kullanarak dert anlatırlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bilgisiz olmasına rağmen bilgili görünmek isteyen, bilgili geçinen kimse
-
[isim]
Bilgili kimse
- DİLMAÇ
-
-
[isim]
Çevirmen
- "Almanyalı ile anlaşabilmek için bu Maltalıyı dilmaç olarak tutmuşlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Çevirmen
- NARENÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turunç
-
[isim]
Turunç
- BİLİNÇ
-
-
[isim]
İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur
- "İnsanın herhangi bir araçla ne yaşadığının bilincine varmasının bir doyum ve haz kaynağı olduğu unutulmamalıdır." (Ahmet Cemal)
- "Zırhlı otomobilin mitralyözü tarafından biçilir biçilmez, bilincini yitiriyor." (Atilla İlhan)
-
Bir toplumdaki ruhsal etkinliklerin veya ruhsal durumların bütünü
-
Dimağ
-
Temel bilgi, temel görüş
-
Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci, şuur
- "Davranışlarını bir an önce bilincinin denetiminden kurtarmak için kadehleri birer dikişte boşaltmaya mı başladı?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur
- BİRKAÇ
-
-
[sıfat]
Çok olmayan, az sayıda, az
- "Sade birkaç, nöbetçi görünüyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Çok olmayan, az sayıda, az
- SEVİNÇ
-
-
[isim]
İstenen veya hoşa giden bir şeyin olmasıyla duyulan coşku
- "Yaşama sevinci her şeyin yerini tutar." (Refik Halit Karay)
- "Şu mendilini burnuna tutmuş, sevinç yaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı." (Haldun Taner)
-
[isim]
İstenen veya hoşa giden bir şeyin olmasıyla duyulan coşku
- HARTUÇ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kartuş
-
[isim]
Kartuş
- SÜZGEÇ
-
-
[isim]
Sıvıları süzmeye yarayan araç
-
Bir akışkandaki yabancı maddeleri süzüp ayıran alet veya aletlerden oluşan düzenek, filtre
-
Sulama kovasının ucuna takılan, küçük delikli metal parça
-
[isim]
Sıvıları süzmeye yarayan araç