İçinde ik olan 5 harfli 193 kelime var. İçerisinde İK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ik olan kelimeler listesine ya da Sonu ik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SİNİK
-
-
[sıfat]
Sinmiş, yılmış, pusmuş
- "Bundan zevk alan ve bazı kere de bununla kadının sempatisini kazanan sinik erkeklerden biri de Atıf'tır." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Sinmiş, yılmış, pusmuş
- İKONA
- ...
- HERİK
-
-
[isim]
Karadeniz'in geçit bölgelerinde yetiştirilen, beyaz renkli, kaba ve karışık yapağılı bir tür koyun
-
[isim]
Karadeniz'in geçit bölgelerinde yetiştirilen, beyaz renkli, kaba ve karışık yapağılı bir tür koyun
- DAKİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzenli işleyen, aksamayan
-
Zamanı kullanmada çok dikkatli olan, her şeyi zamanında yapmaya özen gösteren
-
[sıfat]
Düzenli işleyen, aksamayan
- DİKSE
-
-
[isim]
Ağaçsız yerlerde, kuş yakalamak için üstüne ökse yerleştirilen ağaç
-
[isim]
Ağaçsız yerlerde, kuş yakalamak için üstüne ökse yerleştirilen ağaç
- ELCİK
-
-
[isim]
Bisiklet ve motosiklette dümenin elle tutulan kısımlarına geçirilen ve yumuşak, sentetik maddeden yapılan kaplama
-
[isim]
Bisiklet ve motosiklette dümenin elle tutulan kısımlarına geçirilen ve yumuşak, sentetik maddeden yapılan kaplama
- GOTİK
- ...
- ÇEDİK
-
-
[isim]
Mesh üzerine giyilen sarı pabuç
- "Kavuğu başından düşmüş, çedik pabuçlarından biri ayağından fırlamış." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Terlik
-
[isim]
Mesh üzerine giyilen sarı pabuç
- EMZİK
-
-
[isim]
Süt çocuklarını oyalamak için ağızlarına verilen kauçuk meme
- "Parkta daldılar dedikoduya / Dün kaldıkları yerden devam ettiler / Yavrular da birbirlerine / Emziklerini ikram ettiler." (Arif Nihat Asya)
-
Beslemek için süt çocuklarına meme yerine emdirilen ağzı kauçuklu süt şişesi, biberon
- "Hem ağzımdan yaralandığımı, üç gün kapalı dudaklarımın arasından emzikle süt içtiğimi nasıl unutuyormuşum?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
İbrik, çaydanlık, testi vb. kapların, suyu azar azar akıtmaya yarayan içi delik uzantısı, ibik
- "Çaydanlığın emziği tıkanmış."
-
Sigara ağızlığı
-
[isim]
Süt çocuklarını oyalamak için ağızlarına verilen kauçuk meme
- NİKAH
- ...
- ŞİNİK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tahıl için kullanılan, sekiz kiloluk ölçek
-
[sıfat]
Bu miktarda olan
- "İki şinik arpa almış."
-
[isim]
Tahıl için kullanılan, sekiz kiloluk ölçek
- KİNİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Sinik
-
Sinik
- MUJİK
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Rus köylüsü
-
[isim]
Rus köylüsü
- KEKİK
-
-
[isim]
Ballıbabagillerden, karşılıklı küçük yapraklı, beyaz, pembe, kırmızı başak durumunda çiçekleri olan ve çiçeği bahar gibi kullanılan, odunsu saplı, kokulu bir bitki (Thymus vulgaris)
- "Bütün Çamlıca'yı bir kekik kokusu içinde duyardık." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Ballıbabagillerden, karşılıklı küçük yapraklı, beyaz, pembe, kırmızı başak durumunda çiçekleri olan ve çiçeği bahar gibi kullanılan, odunsu saplı, kokulu bir bitki (Thymus vulgaris)
- KOMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Gülme duygusu uyandıran, güldürücü, gülünç
- "Komik yapılı bir tiyatro mareşaline benziyor." (Aka Gündüz)
- "Tıraş olan erkekleri seyretmeyi severim, komiğime gider." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Güldürü oyuncusu
- "Perde kapanınca komiğin başarısı uzun uzun alkışlandı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gülme duygusu uyandıran, güldürücü, gülünç
- TRİKO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Örülerek dokunan bir cins yün kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış olan
-
[isim]
Örülerek dokunan bir cins yün kumaş
- ÇEKİK
-
-
[sıfat]
Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan
- "Çekik göz. Çekik kaş."
-
İçeriye doğru kaçmış, batık
- "Zayıf, ince uzun bir vücudu, kuru, çekik esmer bir yüzü var." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan
- DİKİZ
-
-
[isim]
Bakma, gözetleme, erkete
- "İsterseniz siz masanın altından dikiz edin ama belli olmasın." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Jale ... bilmem ben onu yine yakın dikize almış mıydım?" (Salâh Birsel)
-
[isim]
Bakma, gözetleme, erkete
- TİPİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bir kimseyi veya nesneyi niteleyen, karakteristik
- "Pek tipik ve âdeta alametifarikalı bir kadını bulmak zor değildir." (Refik Halit Karay)
-
Güçlü özgünlüğü olan
-
[sıfat]
Bir kimseyi veya nesneyi niteleyen, karakteristik
- YENİK
-
-
[isim]
Bir hayvanın veya böceğin bir şeyi yiyerek onda bıraktığı iz
- "Boynunda pire yenikleri vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Yenmiş, aşınmış
- "Önümüzde sakat ve her tarafı yenik masacıklar duruyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir hayvanın veya böceğin bir şeyi yiyerek onda bıraktığı iz