Sonunda ğu olan 26 kelime var. ĞU ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ğu olan kelimeler listesine ya da başında ğu olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BEKTAŞİKAVUĞU
ASLANKUYRUĞU, BELSOĞUKLUĞU, ÇERKEZTAVUĞU, ÇOBANTUZLUĞU, FINDIKKABUĞU, KADINTUZLUĞU, KATIRKUYRUĞU, KÖPEKKUYRUĞU, SIÇANKUYRUĞU, SIĞIRKUYRUĞU, SUMAYMUNCUĞU, TAVUSKUYRUĞU, TİLKİKUYRUĞU
BÖCEKKABUĞU, FAREKUYRUĞU, MISIRTAVUĞU
ATKUYRUĞU, GÜNEYDOĞU, İTKUYRUĞU, KUZEYDOĞU
BİRÇOĞU
BUĞU, ÇOĞU, DOĞU, KUĞU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEKTAŞİKAVUĞU
-
-
[isim]
Büyük ve güzel çiçekler veren, ılık iklimlerde yetişen bir kaktüs (Echinocactus)
-
[isim]
Büyük ve güzel çiçekler veren, ılık iklimlerde yetişen bir kaktüs (Echinocactus)
- ASLANKUYRUĞU
-
-
[isim]
Ballıbabagillerden, eskiden hekimlikte terletici olarak kullanılan bir bitki, yer pırasası (Leonurus)
-
[isim]
Ballıbabagillerden, eskiden hekimlikte terletici olarak kullanılan bir bitki, yer pırasası (Leonurus)
- ÇOBANTUZLUĞU
-
-
[isim]
Sarıçalı
-
[isim]
Sarıçalı
- BELSOĞUKLUĞU
-
-
[isim]
Üreme organlarının akıntılı ve bulaşıcı bir hastalığı
- "Ta eskiden, yirmi sene evvel bir belsoğukluğu geçirdimdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Üreme organlarının akıntılı ve bulaşıcı bir hastalığı
- KÖPEKKUYRUĞU
-
-
[isim]
Rakibinin sırtını yere getirmek için onu çenesinden, alnından veya gırtlağından elle çekip sırtını yere getirmeye çalışma
-
[isim]
Rakibinin sırtını yere getirmek için onu çenesinden, alnından veya gırtlağından elle çekip sırtını yere getirmeye çalışma
- SIÇANKUYRUĞU
-
-
[isim]
Delikleri genişletmek için kullanılan konik ve uzun bir tür törpü
-
[isim]
Delikleri genişletmek için kullanılan konik ve uzun bir tür törpü
- TİLKİKUYRUĞU
-
-
[isim]
Hoşkuran
-
Uzun salkımlı bir çeşit üzüm
-
Yağlı güreşte oturak kündesine geçen üstteki güreşçiye, alttakinin elini geri uzatarak çenesinden veya gırtlağından çekmesi
-
[isim]
Hoşkuran
- ÇERKEZTAVUĞU
-
-
[isim]
Tavuk, hindi vb. kümes hayvanlarının etinden yapılan ve salçasına dövülmüş ceviz, biber katılarak hazırlanan bir yemek
-
[isim]
Tavuk, hindi vb. kümes hayvanlarının etinden yapılan ve salçasına dövülmüş ceviz, biber katılarak hazırlanan bir yemek
- SUMAYMUNCUĞU
- ...
- KADINTUZLUĞU
-
-
[isim]
Sarıçalı
-
[isim]
Sarıçalı
- FINDIKKABUĞU
-
-
[isim]
Fındığın kabuk rengini andıran bir tür kahverengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Fındığın kabuk rengini andıran bir tür kahverengi
- SIĞIRKUYRUĞU
-
-
[isim]
Sıracagillerden, ülkemizde yabani olarak birçok türü yetişen, tüylü yapraklı, sarı çiçekli bir kır bitkisi (Verbascum)
-
[isim]
Sıracagillerden, ülkemizde yabani olarak birçok türü yetişen, tüylü yapraklı, sarı çiçekli bir kır bitkisi (Verbascum)
- KATIRKUYRUĞU
-
-
[isim]
Baklagillerden, çiçekleri sarı ve şemsiye durumunda olan acı bir bitki (Anagyris foetida)
-
[isim]
Baklagillerden, çiçekleri sarı ve şemsiye durumunda olan acı bir bitki (Anagyris foetida)
- TAVUSKUYRUĞU
-
-
[isim]
Sarhoş kusmuğu
-
[isim]
Sarhoş kusmuğu
- MISIRTAVUĞU
- ...
- BÖCEKKABUĞU
-
-
[isim]
Mor ile yeşil arasında ve metal parlaklığında olan renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Böcekkabuğu deri."
-
[isim]
Mor ile yeşil arasında ve metal parlaklığında olan renk
- FAREKUYRUĞU
-
-
[isim]
Tahta işlemeciliğinde veya ahşap doğramada, kilit yeri açmakta kullanılan ince, dar testere
-
[isim]
Tahta işlemeciliğinde veya ahşap doğramada, kilit yeri açmakta kullanılan ince, dar testere
- GÜNEYDOĞU
-
-
[isim]
Güneyle doğu arasındaki yön
-
[isim]
Güneyle doğu arasındaki yön
- İTKUYRUĞU
-
-
[isim]
Kenarları düz şerit gibi yapraklı ve saplarının ucu koçanı andıran, başak çiçekli, otsu bir bitki (Phleum)
-
[isim]
Kenarları düz şerit gibi yapraklı ve saplarının ucu koçanı andıran, başak çiçekli, otsu bir bitki (Phleum)
- KUZEYDOĞU
-
-
[isim]
Kuzeyle doğu arasındaki yön
-
[isim]
Kuzeyle doğu arasındaki yön