İçinde ferah olan 19 kelime var. İçerisinde FERAH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ferah olan kelimeler listesine ya da Sonu ferah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
FERAHLAYIVERMEK
FERAHLANDIRMAK, FERAHLAYIVERME, FERAHNAKAŞİRAN
FERAHLANDIRMA
FERAHLANMAK, FERAHLATICI, FERAHLATMAK
FERAHLAMAK, FERAHLANMA, FERAHLATMA
FERAHFEZA, FERAHLAMA, FERAHNÜMA
FERAHLIK, FERAHNAK
FERAHLI
FERAHİ
FERAH
A E F H R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
FERAH, REFAH
4 Harfli Kelimeler
FARE, HARE, HARF, REHA
3 Harfli Kelimeler
FAR, FER, HAF, HAR, HER, RAF
2 Harfli Kelimeler
AF, AH, AR, EH, ER, FA, FE, HA, HE, RA, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FERAHLAYIVERMEK
- ...
- FERAHLAYIVERME
- ...
- FERAHNAKAŞİRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
- FERAHLANDIRMAK
-
-
[-i]
Ferahlaması sağlanmak
-
[-i]
Ferahlaması sağlanmak
- FERAHLANDIRMA
-
-
[isim]
Ferahlandırmak işi veya durumu
-
[isim]
Ferahlandırmak işi veya durumu
- FERAHLANMAK
-
-
[nsz]
Rahatlamak, üzüntü veya sıkıntısı kalmamak, açılmak, genişlemek
- "Genç bir meltemle ferahlanan güneşli rıhtım kenarlarını aştık." (Salâh Birsel)
-
[nsz]
Rahatlamak, üzüntü veya sıkıntısı kalmamak, açılmak, genişlemek
- FERAHLATMAK
-
-
[-i]
Ferah duruma getirmek, rahatlatmak
-
[-i]
Ferah duruma getirmek, rahatlatmak
- FERAHLATICI
-
-
[sıfat]
Ferahlık veren, ferahlık sağlayan
- "Bir muhatap bulup içini dökmenin de ayrı bir tesellisi, ferahlatıcı bir tarafı vardı." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Ferahlık veren, ferahlık sağlayan
- FERAHLAMAK
-
-
Genişlemek, açılmak
-
Serinlemek
-
İç açıcı duruma gelmek
- "Ortadaki masa kaldırılınca oda ferahladı."
-
Sıkıntısı, tasası dağılmak
- "Geçer hepsi geçer elbet / Daralmış gönüller ferahlar." (Behçet Necatigil)
-
Genişlemek, açılmak
- FERAHLATMA
-
-
[isim]
Ferahlatmak işi
-
[isim]
Ferahlatmak işi
- FERAHLANMA
-
-
[isim]
Ferahlanmak işi veya durumu
-
[isim]
Ferahlanmak işi veya durumu
- FERAHFEZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri
- FERAHNÜMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam
- FERAHLAMA
-
-
[isim]
Ferah duruma gelme
-
[isim]
Ferah duruma gelme
- FERAHLIK
-
-
[isim]
Ferah olma durumu, genişlik, gönül açıklığı
- "Bir başkasına acıyabilmenin üstünlüğünü duymuş olmanın ferahlığı ile uzaklaştı." (Haldun Taner)
- "Kafasını iki yana sallar, denize bir daha bakar, bir ferahlık duyardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ferah olma durumu, genişlik, gönül açıklığı
- FERAHNAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
- FERAHLI
- ...
- FERAHİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bolluk, genişlik
-
Ucuzluk
-
Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma
-
II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik
-
[isim]
Bolluk, genişlik
- FERAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bol, geniş
- "Ferah bir ev."
-
Havadar, aydınlık, iç açıcı (yer)
- "Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bol, geniş