Başında ferah olan 19 kelime var. Ferah ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ferah olan kelimeler listesine ya da sonu ferah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ferah bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

FERAHLAYIVERMEK

14 Harfli Kelimeler

FERAHLANDIRMAK, FERAHLAYIVERME, FERAHNAKAŞİRAN

13 Harfli Kelimeler

FERAHLANDIRMA

11 Harfli Kelimeler

FERAHLANMAK, FERAHLATICI, FERAHLATMAK

10 Harfli Kelimeler

FERAHLAMAK, FERAHLANMA, FERAHLATMA

9 Harfli Kelimeler

FERAHFEZA, FERAHLAMA, FERAHNÜMA

8 Harfli Kelimeler

FERAHLIK, FERAHNAK

7 Harfli Kelimeler

FERAHLI

6 Harfli Kelimeler

FERAHİ

5 Harfli Kelimeler

FERAH


Kelime bulma makinesi

A E F H R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

FERAH, REFAH

4 Harfli Kelimeler

FARE, HARE, HARF, REHA

3 Harfli Kelimeler

FAR, FER, HAF, HAR, HER, RAF

2 Harfli Kelimeler

AF, AH, AR, EH, ER, FA, FE, HA, HE, RA, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FERAHLAYIVERMEK
...
FERAHNAKAŞİRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde bir makam

FERAHLAYIVERME
...
FERAHLANDIRMAK

  1. [-i] Ferahlaması sağlanmak

FERAHLANDIRMA

  1. [isim] Ferahlandırmak işi veya durumu

FERAHLANMAK

  1. [nsz] Rahatlamak, üzüntü veya sıkıntısı kalmamak, açılmak, genişlemek
    • "Genç bir meltemle ferahlanan güneşli rıhtım kenarlarını aştık." (Salâh Birsel)

FERAHLATMAK

  1. [-i] Ferah duruma getirmek, rahatlatmak

FERAHLATICI

  1. [sıfat] Ferahlık veren, ferahlık sağlayan
    • "Bir muhatap bulup içini dökmenin de ayrı bir tesellisi, ferahlatıcı bir tarafı vardı." (Samiha Ayverdi)

FERAHLANMA

  1. [isim] Ferahlanmak işi veya durumu

FERAHLATMA

  1. [isim] Ferahlatmak işi

FERAHLAMAK

  1. Genişlemek, açılmak
  2. Serinlemek
  3. İç açıcı duruma gelmek
    • "Ortadaki masa kaldırılınca oda ferahladı."
  4. Sıkıntısı, tasası dağılmak
    • "Geçer hepsi geçer elbet / Daralmış gönüller ferahlar." (Behçet Necatigil)

FERAHLAMA

  1. [isim] Ferah duruma gelme

FERAHNÜMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde bir makam

FERAHFEZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri

FERAHNAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam

FERAHLIK

  1. [isim] Ferah olma durumu, genişlik, gönül açıklığı
    • "Bir başkasına acıyabilmenin üstünlüğünü duymuş olmanın ferahlığı ile uzaklaştı." (Haldun Taner)
    • "Kafasını iki yana sallar, denize bir daha bakar, bir ferahlık duyardı." (Sait Faik Abasıyanık)

FERAHLI
...
FERAHİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bolluk, genişlik
  2. Ucuzluk
  3. Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma
  4. II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik

FERAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bol, geniş
    • "Ferah bir ev."
  2. Havadar, aydınlık, iç açıcı (yer)
    • "Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü