Sonunda ü olan 5 harfli 87 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÜLGÜ
-
-
[isim]
Ustura
-
[isim]
Ustura
- TÜRKÜ
-
-
[isim]
Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş manzume
- "Kulak ver ki havasında bahçemizin / Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden / Bir türkü söylenmede kendiliğinden." (Cahit Sıtkı Tarancı)
- "Dikişine başlarken güzel bir türkü tutturmuştu." (Reşat Enis)
- "İçeride bir yandan türkü söylüyor, bir yandan da iş yapıyordum." (Peyami Safa)
- "Azizim, biz kimsenin arabasında kimsenin türküsünü çağırmayız, kendi havamızı mırıldanırız." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş manzume
- TÖRPÜ
-
-
[isim]
Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe
-
Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe
- "Tırnak törpüsü."
-
[isim]
Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe
- YÜSRÜ
-
-
[isim]
Bazı ince işlerin yapımında kullanılan siyah bir ağaç ve bu ağacın kökü
-
[sıfat]
Bu kökten yapılmış olan
- "Yüsrü tespih."
-
[isim]
Bazı ince işlerin yapımında kullanılan siyah bir ağaç ve bu ağacın kökü
- GÖNCÜ
-
-
[isim]
Ham veya işlenmiş deri satan kimse
-
Ayakkabı tamircisi
-
[isim]
Ham veya işlenmiş deri satan kimse
- TÜPLÜ
-
-
[sıfat]
Tüpü olan
-
Tüp içinde yetiştirilen
- "Tüplü fidan."
-
[sıfat]
Tüpü olan
- BÜZGÜ
-
-
[isim]
Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım
-
[isim]
Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım
- ÇÖPÇÜ
-
-
[isim]
Evlerden çöpleri toplayan veya sokakları süpüren temizlik işçisi
-
[isim]
Evlerden çöpleri toplayan veya sokakları süpüren temizlik işçisi
- ÇÖRKÜ
-
-
[isim]
Sayı boncuğu
-
[isim]
Sayı boncuğu
- TÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif
-
[isim]
Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek
-
[sıfat]
Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif
- KÖYCÜ
-
-
[isim]
Köy sorunlarını kendine iş edinen, köylerin ve köylülerin kalkınması yolunda çalışan kimse
-
[isim]
Köy sorunlarını kendine iş edinen, köylerin ve köylülerin kalkınması yolunda çalışan kimse
- KÜPLÜ
-
-
[sıfat]
Küpü olan
-
Çok rakı içen, ayyaş
-
[isim]
Rakısı bol, ucuz meyhane
-
[sıfat]
Küpü olan
- KÖPRÜ
-
-
[isim]
Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
- "Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı." (Orhan Seyfi Orhon)
- "Ama siz öteki kıyıya köprü kurmadan geçtiniz." (Salâh Birsel)
-
İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey
- "Annesinin yalnız onunla değil, hiç kimseyle bir köprüsü yoktu." (Murathan Mungan)
-
Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri
-
Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum
-
Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum
-
Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi
-
[isim]
Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
- ROLCÜ
-
-
[isim]
Rol yapan kimse
-
[isim]
Rol yapan kimse
- GÜLCÜ
-
-
[isim]
Gül üreten veya alıp satan kimse
-
[isim]
Gül üreten veya alıp satan kimse
- GÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Gözü olan
-
Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan
- "İri gözlü. Yeşil gözlü."
-
Bölmesi veya gözleri olan
- "Bu masa üç gözlüdür."
-
Deliği olan
- "Sık gözlü kalbur."
-
[sıfat]
Gözü olan
- KÜTLÜ
-
-
Çekirdekli, çiğitli pamuk
- "Kütlüler ak öbeklerle ovaya yayılmıştı." (Yahya Kemal)
-
Çekirdekli, çiğitli pamuk
- SÖZCÜ
-
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse
- "Kongrede bunların beş yüz sözcüsü bulunuyordu." (Haldun Taner)
-
Bir komisyonun verdiği kararların gerekçesini kaleme alıp genel kurul karşısında savunmakla görevlendirilen üye, raportör
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse
- ÇÜNKÜ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[bağlaç]
Şundan dolayı, şu sebeple, zira
- "Ben şimdi sizin fikrinizi tenkit etmeyeceğim çünkü faydasızdır." (Ömer Seyfettin)
-
[bağlaç]
Şundan dolayı, şu sebeple, zira
- ÇÖPLÜ
-
-
[sıfat]
Sapı olan (üzüm vb.)
-
Çöple, süprüntüyle karışmış
-
[sıfat]
Sapı olan (üzüm vb.)