Başında çe olan 8 harfli 69 kelime var. Çe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çe olan kelimeler listesine ya da sonu çe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEVİKLİK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çevik olma durumu
                    
                    
- 
                    
                        Çevikçe davranış
                    
                    - "Vücudundan umulmaz bir çeviklikle yerinden kalktı." (Reşat Nuri Güntekin)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çevik olma durumu
                    
                    
- ÇEMKİRİŞ
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çemkirme işi veya biçimi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çemkirme işi veya biçimi
                    
                    
- ÇERVİŞLİ
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Çervişi olan
                    
                    - "Fransızların yüz türlü çervişli yemeği varsa doksan dokuzu bol sarımsaklıdır." (Aka Gündüz)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çervişi olan
                    
                    
- ÇEPELSİZ
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        İçinde sap, taş, toprak vb. yabancı madde bulunmayan
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        İçinde sap, taş, toprak vb. yabancı madde bulunmayan
                    
                    
- ÇEMİŞLİK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çemiş olma durumu
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çemiş olma durumu
                    
                    
- ÇEKİKLİK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çekik olma durumu
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çekik olma durumu
                    
                    
- ÇEKİŞKEN
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Çekişmeyi seven, kavgacı (kimse)
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çekişmeyi seven, kavgacı (kimse)
                    
                    
- ÇEKBIRAK
- ...
- ÇEKEMEME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çekememek işi veya durumu
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çekememek işi veya durumu
                    
                    
- ÇEVRİNME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çevrinmek işi, tavaf
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çevrinmek işi, tavaf
                    
                    
- ÇEKİŞMEK
- 
    - 
                        [nsz]
                    
                        İki yönünden karşılıklı çekmek
                    
                    - "Halat çekişmek."
- "Burada sekiz kuruşluk bir mal için benimle çekişe çekişe pazarlık edersin." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
 
- 
                    
                        Bir şeyi birbirine karşı çekmek
                    
                    - "Bıçak çekişmek."
 
- 
                    
                        Aralarında ad, niyet, kâğıt veya piyango çekmek
                    
                    - "Kura çekiştiler."
 
- 
                    
                        Ağız kavgası etmek
                    
                    - "Seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun." (Peyami Safa)
 
- 
                    
                        Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak
                    
                    - "Takımımız birincilik için çekişiyor."
 
 
- 
                        [nsz]
                    
                        İki yönünden karşılıklı çekmek
                    
                    
- ÇEMRENME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çemrenmek işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çemrenmek işi
                    
                    
- ÇEVİRGEÇ
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Anahtar
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Anahtar
                    
                    
- ÇELİKHAN
- ...
- ÇEŞNİLİK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Yemeğe çeşni vermek için katılan baharat vb
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Yemeğe çeşni vermek için katılan baharat vb
                    
                    
- ÇEYİZLİK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çeyiz eşyası
                    
                    - "Obanın kızları geceyi gündüze katmışlar, çeyizlikler hazırlamışlardı." (Yahya Kemal)
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çeyiz olarak hazırlanan, çeyiz için ayrılan
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çeyiz eşyası
                    
                    
- ÇEVRİLME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çevrilmek işi
                    
                    - "Almancadan çevrilme romanlar yayımlıyor."
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çevrilmek işi
                    
                    
- ÇENİLEME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çenilemek işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çenilemek işi
                    
                    
- ÇEKİRDEK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
                    
                    - "Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği."
- "Siz çekirdekten yetişme bir gazetecisiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
 
- 
                    
                        Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu
                    
                    - "Şimdi bir sinemada kabak çekirdeği yiyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
 
- 
                    
                        Ağaçlarda soyulmayan bölüm
                    
                    
- 
                    
                        Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik
                    
                    - "İnsan kanındaki alyuvarlar, çekirdeği olmayan hücrelerdir."
 
- 
                    
                        Atom çekirdeği
                    
                    
- 
                    
                        Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü
                    
                    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Bir şeyin temelini oluşturan, öz, nüve
                    
                    - "Çekirdek kadro."
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
                    
                    
- ÇELTİKLİ
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        İçinde çeltik olan
                    
                    - "Çeltikli pirinç."
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        İçinde çeltik olan
                    
                    
