Başında çe olan 6 harfli 34 kelime var. Çe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çe olan kelimeler listesine ya da sonu çe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇELTEK
-
-
[isim]
Çoban yamağı, yardımcı, uşak
-
[isim]
Çoban yamağı, yardımcı, uşak
- ÇERVİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kasaplık hayvanlardan elde edilen çeşitli yağların eritilmişi
-
Yemeğin sulu kısmı
-
[isim]
Kasaplık hayvanlardan elde edilen çeşitli yağların eritilmişi
- ÇEKYAT
-
-
[isim]
Gerektiğinde açılıp yatak durumuna getirilebilen koltuk, kanepe
- "Ben holde çekyatın üzerinde yatmaya başladım." (Ayşe Kulin)
-
[isim]
Gerektiğinde açılıp yatak durumuna getirilebilen koltuk, kanepe
- ÇEMÇÜK
- ...
- ÇEĞMEL
-
-
[sıfat]
Yay veya çengel biçiminde bükülmüş olan
-
[sıfat]
Yay veya çengel biçiminde bükülmüş olan
- ÇENELİ
-
-
[sıfat]
Çenesi olan
-
Çok konuşan, çenebaz
-
[sıfat]
Çenesi olan
- ÇEVGEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Değnek
-
Polo
-
[isim]
Değnek
- ÇEMBER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri
- "İktidar muhalefet partilerini gittikçe daralan bir çember içine alıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bu biçime getirilmiş katı cisimlerin çevresi
- "Kalbur çemberi."
-
Çocukların çevirip arkasından koştukları tekerlek biçiminde oyuncak
-
Sandık, denk, fıçı vb.nin dağılmaması için üzerlerine geçirilen dayanıklı bir cisimden kuşak
-
Yazma, yemeni, baş örtüsü
- "Çemberimde gül oya / Gülmedim doya doya." (Halk türküsü)
-
Aşılması, çözümü güç durum
-
Basketbolda içinden topun geçmesiyle sayı kazanılan ağlı demir halka
-
[isim]
Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri
- ÇERKEZ
- ...
- ÇEVİRİ
-
-
[isim]
Bir dilden başka bir dile aktarma, çevirme, tercüme
-
Bir dilden başka bir dile çevrilmiş yazı veya kitap, tercüme
- "Düşüncelerimi sormak üzere bu çevirileri parça parça İstanbul'a yollamıştı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bir dilden başka bir dile aktarma, çevirme, tercüme
- ÇEMREK
-
-
[sıfat]
Kolları ve bacakları sıvanmış (kimse)
- "Tepeden tırnağa çamura, toza batmış, dize kadar çemrek kalabalığı görenler, bunda bir iş, mühim bir iş olduğunu anlamakta gecikmediler." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Kolları ve bacakları sıvanmış (kimse)
- ÇELTİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kabuğu ayıklanmamış pirinç
-
[isim]
Kabuğu ayıklanmamış pirinç
- ÇENTİK
-
-
[isim]
Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık
- "Bıçağın ağzında çentik var."
-
Küçük oyuk
- "İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler, yenikler görünüyor." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Kertikli
- "Çentik bıçakla iş yapılamıyor."
-
Basım sırasında basım aletinin diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk
-
[isim]
Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık
- ÇETECİ
-
-
[isim]
Çeteden olan kimse
- "Sadi artık kâh bir hoca, kâh bir çeteci kılığında idi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çeteden olan kimse
- ÇELEBİ
-
-
[isim]
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan
-
Hristiyan tüccar
- "Çelebi, tütün mü alacaksınız?"
-
[sıfat]
Görgülü, terbiyeli, olgun (kimse)
- "Yeleği gümüş köstekli, fesi kalıpsız, orta yaşlı bir adamdı. Son derece Osmanlı ve çelebi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan
- ÇELENK
-
-
[isim]
Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka
- "Uçaktaki elli iki delegenin boyunlarına genç kızlar çelenk geçirdiler." (Haldun Taner)
-
Kadınların başlarına taktıkları mücevher veya madenden yapılmış sorguç
-
[isim]
Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka
- ÇERKEŞ
- ...
- ÇEVREN
-
-
[isim]
Ufuk, göz erimi
- "Arada sırada da olsa, böyle buluşup konuşmak çok güzel oluyor, insanın çevreni genişliyor." (Tahsin Yücel)
-
[isim]
Ufuk, göz erimi
- ÇEVRİK
-
-
[sıfat]
Çevrilmiş, dönük
- "Bu gücün içeriye ve dışarıya çevrik belirtileri insan için hep yararlıdır." (Azra Erhat)
-
[sıfat]
Çevrilmiş, dönük
- ÇENTME
-
-
[isim]
Çentmek işi
-
[isim]
Çentmek işi