Başında çe olan 5 harfli 49 kelime var. Çe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çe olan kelimeler listesine ya da sonu çe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında çe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇENET

  1. [isim] Açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk
  2. İstiridye vb. iki çeneli yumuşakçalarda, kolsu ayaklılarda kavkının iki parçasından her biri

ÇELME

  1. [isim] Çelmek işi
    • "Bir keresinde de karısı şişman kocasına ustalıkla bir çelme attı." (Haldun Taner)
  2. Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma
    • "Bir itişme, bir bakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Herkesin birbirine çamur attığı, çelme taktığı, birbirinin gözünü oyduğu bu dünyada..." (Haldun Taner)
  3. Arkadan hafifçe bağlanan baş örtüsü

ÇEPNİ
...
ÇEKEK

  1. [isim] Kayık, mavna ve küçük gemilerin karaya çekildikleri yer
    • "Kıyıdaki kayık çekekleri yıktırıldı."

ÇEŞNİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yiyeceğin ve içeceğin tadı, tadımlık
    • "Çeşni olsun diye..."
    • "Varlığa yepyeni bir çeşni katan yepyeni bir ulus yaratacağım sizden." (Turan Oflazoğlu)
  2. Özellik
    • "Böyle samimi konuşmalarda sözlerimden hiç eksik etmediğim latife çeşnisini temin için 'burada kalmak için hatta üste biraz para da vermeye razıyım' diye ilave edecektim." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇEKİÇ

  1. [isim] Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti
  2. Yaklaşık 1,20 m uzunluğundaki madenî tele bağlı ve ağırlığı 7,257 kg olan gülle

ÇEMEN

  1. [isim] Maydanozgillerden, kimyon türü bir bitki (Cuminum cyminum)
  2. Bu bitkinin kokulu tohumu
  3. Bu tohumu un durumuna getirip sarımsak, kırmızıbiberle karıştırarak yapılan, genellikle pastırma üzerine sürülen macun

ÇEKER

  1. [isim] Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı

ÇELEK

  1. [isim] Boynuzu kırık veya eğri hayvan

ÇEKÇE
...
ÇEVRİ

  1. [isim] Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil
  2. Girdap
    • "Hava çevrisi şiddetli olduğundan ağaçları söker, yapıları yıkar."

ÇEÇEN
...
ÇEKEM

  1. [isim] Yeşil yapraklı, dikensi, ateşe atıldığında çatırdayarak yanan bir bitki

ÇELLO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Viyolonsel

ÇEREZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Asıl yemekten sayılmayan, peynir, zeytin vb. yiyecekler
  2. Yemek dışında yenilen yaş veya kuru yemiş vb. şeyler
    • "Çorba, file, keklik, balık, biraz çerez, bir iki biradan sonra hesabımı sordum." (Ahmet Rasim)

ÇEPİN

  1. [isim] Bahçelerde kullanılan küçük çapa

ÇEHRE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yüz (II)
    • "Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım." (Ncmettin Halil Onan)
    • "Benimle yalnız kalınca yine bir nöbet ağlayıp sızlayacaklarını hissettiğim için çatkın bir çehre almıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bir şeyim yok, asabım bozuk diye cevap veriyor, çehre ediyordu." (Refik Halit Karay)
    • "İhtiyarın çehresi fena hâlde bozulmuştu." (Ömer Seyfettin)
  2. Görünüş
  3. Kimlik
    • "Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  4. Somurtkanlık

ÇEVİK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kolaylık ve çabuklukla davranan, tetik, atik
    • "Sofrada Atatürk'ün pek kuvvetli ve çevik birkaç arkadaşı vardı." (Falih Rıfkı Atay)

ÇELİM

  1. [isim] Güç, kuvvet

ÇELİK

  1. [isim] Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
    • "Süngülerini çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Bu alaşımdan yapılmış
    • "Tavandaki abajursuz, çelik elektrik lambasını yakmış okuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü