Başında çe olan 5 harfli 49 kelime var. Çe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çe olan kelimeler listesine ya da sonu çe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEKİK
-
-
[sıfat]
Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan
- "Çekik göz. Çekik kaş."
-
İçeriye doğru kaçmış, batık
- "Zayıf, ince uzun bir vücudu, kuru, çekik esmer bir yüzü var." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan
- ÇEPNİ
- ...
- ÇEMİŞ
-
-
[sıfat]
Sıska, zayıf (kimse)
-
Görgüsüz, kaba (kimse)
-
[sıfat]
Sıska, zayıf (kimse)
- ÇENGİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çalgı eşliğinde oynamayı meslek edinmiş kadın
- "Eski Galata'dan artakalmış çengiler zilzurna dağılıyorlar." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Çalgı eşliğinde oynamayı meslek edinmiş kadın
- ÇEMEN
-
-
[isim]
Maydanozgillerden, kimyon türü bir bitki (Cuminum cyminum)
-
Bu bitkinin kokulu tohumu
-
Bu tohumu un durumuna getirip sarımsak, kırmızıbiberle karıştırarak yapılan, genellikle pastırma üzerine sürülen macun
-
[isim]
Maydanozgillerden, kimyon türü bir bitki (Cuminum cyminum)
- ÇELGİ
-
-
[isim]
Alna bağlanan yazma, yemeni
-
[isim]
Alna bağlanan yazma, yemeni
- ÇEKYA
- ...
- ÇEHRE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yüz (II)
- "Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım." (Ncmettin Halil Onan)
- "Benimle yalnız kalınca yine bir nöbet ağlayıp sızlayacaklarını hissettiğim için çatkın bir çehre almıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bir şeyim yok, asabım bozuk diye cevap veriyor, çehre ediyordu." (Refik Halit Karay)
- "İhtiyarın çehresi fena hâlde bozulmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
Görünüş
-
Kimlik
- "Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Somurtkanlık
-
[isim]
Yüz (II)
- ÇERÇİ
-
-
[isim]
Köy, pazar vb. yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan kimse
-
Bazı bölgelerde tuhafiyeci
-
[isim]
Köy, pazar vb. yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan kimse
- ÇEŞNİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yiyeceğin ve içeceğin tadı, tadımlık
- "Çeşni olsun diye..."
- "Varlığa yepyeni bir çeşni katan yepyeni bir ulus yaratacağım sizden." (Turan Oflazoğlu)
-
Özellik
- "Böyle samimi konuşmalarda sözlerimden hiç eksik etmediğim latife çeşnisini temin için 'burada kalmak için hatta üste biraz para da vermeye razıyım' diye ilave edecektim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yiyeceğin ve içeceğin tadı, tadımlık
- ÇEPİN
-
-
[isim]
Bahçelerde kullanılan küçük çapa
-
[isim]
Bahçelerde kullanılan küçük çapa
- ÇEKİÇ
-
-
[isim]
Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti
-
Yaklaşık 1,20 m uzunluğundaki madenî tele bağlı ve ağırlığı 7,257 kg olan gülle
-
[isim]
Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti
- ÇEDİK
-
-
[isim]
Mesh üzerine giyilen sarı pabuç
- "Kavuğu başından düşmüş, çedik pabuçlarından biri ayağından fırlamış." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Terlik
-
[isim]
Mesh üzerine giyilen sarı pabuç
- ÇEMİÇ
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Dut veya üzüm kurusu
-
[isim]
Dut veya üzüm kurusu
- ÇEKER
-
-
[isim]
Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı
-
[isim]
Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı
- ÇEKÇE
- ...
- ÇELİM
-
-
[isim]
Güç, kuvvet
-
[isim]
Güç, kuvvet
- ÇENEK
-
-
[isim]
Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm
- "Bakla, fasulye gibi bitkilerin tohumlarında ikişer çenek bulunur."
-
Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri
-
Böceklerde ağzın iki yanında bulunan parçalayıcı sert organ
-
[isim]
Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm
- ÇERAĞ
- ...
- ÇEKEK
-
-
[isim]
Kayık, mavna ve küçük gemilerin karaya çekildikleri yer
- "Kıyıdaki kayık çekekleri yıktırıldı."
-
[isim]
Kayık, mavna ve küçük gemilerin karaya çekildikleri yer