Başında çe olan 5 harfli 49 kelime var. Çe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çe olan kelimeler listesine ya da sonu çe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında çe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇEPEL

  1. [isim] Kir, bulaşık, çamur, pislik
  2. Ürüne karışmış yabancı madde
    • "Üzümün çepelini ayıkladı."
  3. Çalı çırpı
  4. Bozuk, kapalı, yağmurlu hava
    • "Şu saatte kar yağıyordur, daha fenası hava çepeldir, sokaklar çamurludur." (Refik Halit Karay)

ÇEVRE

  1. [isim] Bir şeyin yakını, dolayı, etraf
    • "Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır." (Oktay Rifat)
  2. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam
    • "Her girdiği çevreye kişiliği ile birlikte olgun ve asil bir huzur havası getirirdi." (Haldun Taner)
  3. Sırma işlemeli mendil
    • "Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti." (Mahmut Yesari)
  4. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit
    • "Siyasi çevreler. Sanat çevresi."
  5. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit
    • "Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir." (Haldun Taner)
  6. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst
  7. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi
  8. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü

ÇERAĞ
...
ÇEDİK

  1. [isim] Mesh üzerine giyilen sarı pabuç
    • "Kavuğu başından düşmüş, çedik pabuçlarından biri ayağından fırlamış." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Terlik

ÇELGİ

  1. [isim] Alna bağlanan yazma, yemeni

ÇEREZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Asıl yemekten sayılmayan, peynir, zeytin vb. yiyecekler
  2. Yemek dışında yenilen yaş veya kuru yemiş vb. şeyler
    • "Çorba, file, keklik, balık, biraz çerez, bir iki biradan sonra hesabımı sordum." (Ahmet Rasim)

ÇENEK

  1. [isim] Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm
    • "Bakla, fasulye gibi bitkilerin tohumlarında ikişer çenek bulunur."
  2. Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri
  3. Böceklerde ağzın iki yanında bulunan parçalayıcı sert organ

ÇEKEL

  1. [isim] Küçük çapa
  2. Üvendirenin alt ucunda bulunan, pulluğa yapışan toprağı ayırmaya yarayan demir bölüm

ÇEVRİ

  1. [isim] Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil
  2. Girdap
    • "Hava çevrisi şiddetli olduğundan ağaçları söker, yapıları yıkar."

ÇEPNİ
...
ÇETİN

  1. [sıfat] Amaçlanan duruma getirilmesi, elde edilmesi, çözümlenmesi, işlenmesi güç veya engeli çok olan, zor, müşkül
    • "Bu karar aileyi bozup dağıtacak şiddetli, çetin bir karar olabilir mi?" (Memduh Şevket Esendal)

ÇECİK

  1. [isim] Madenî kulp, halka, çivi

ÇETEN
...
ÇEÇEN
...
ÇEKYA
...
ÇEMEN

  1. [isim] Maydanozgillerden, kimyon türü bir bitki (Cuminum cyminum)
  2. Bu bitkinin kokulu tohumu
  3. Bu tohumu un durumuna getirip sarımsak, kırmızıbiberle karıştırarak yapılan, genellikle pastırma üzerine sürülen macun

ÇERÇİ

  1. [isim] Köy, pazar vb. yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan kimse
  2. Bazı bölgelerde tuhafiyeci

ÇEBİÇ

  1. [isim] Bir yaşındaki keçi yavrusu

ÇELİK

  1. [isim] Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
    • "Süngülerini çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Bu alaşımdan yapılmış
    • "Tavandaki abajursuz, çelik elektrik lambasını yakmış okuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇELME

  1. [isim] Çelmek işi
    • "Bir keresinde de karısı şişman kocasına ustalıkla bir çelme attı." (Haldun Taner)
  2. Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma
    • "Bir itişme, bir bakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Herkesin birbirine çamur attığı, çelme taktığı, birbirinin gözünü oyduğu bu dünyada..." (Haldun Taner)
  3. Arkadan hafifçe bağlanan baş örtüsü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü