Başında çe olan 5 harfli 49 kelime var. Çe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çe olan kelimeler listesine ya da sonu çe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında çe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇETEN
...
ÇEVRE

  1. [isim] Bir şeyin yakını, dolayı, etraf
    • "Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır." (Oktay Rifat)
  2. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam
    • "Her girdiği çevreye kişiliği ile birlikte olgun ve asil bir huzur havası getirirdi." (Haldun Taner)
  3. Sırma işlemeli mendil
    • "Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti." (Mahmut Yesari)
  4. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit
    • "Siyasi çevreler. Sanat çevresi."
  5. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit
    • "Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir." (Haldun Taner)
  6. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst
  7. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi
  8. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü

ÇEYİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gelin için hazırlanan her türlü eşya, cihaz
    • "Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir eve verilen Zeynep..." (Tarık Buğra)
    • "Kazandığını bir yana atar, kendine çeyiz düzer." (Mahmut Yesari)

ÇEPİN

  1. [isim] Bahçelerde kullanılan küçük çapa

ÇEKİK

  1. [sıfat] Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan
    • "Çekik göz. Çekik kaş."
  2. İçeriye doğru kaçmış, batık
    • "Zayıf, ince uzun bir vücudu, kuru, çekik esmer bir yüzü var." (Peyami Safa)

ÇERGE

  1. [isim] Derme çatma çadır, göçebe çadırı
    • "Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular." (Ömer Seyfettin)
  2. Çingene çadırı
  3. Otağ

ÇEHRE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yüz (II)
    • "Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım." (Ncmettin Halil Onan)
    • "Benimle yalnız kalınca yine bir nöbet ağlayıp sızlayacaklarını hissettiğim için çatkın bir çehre almıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bir şeyim yok, asabım bozuk diye cevap veriyor, çehre ediyordu." (Refik Halit Karay)
    • "İhtiyarın çehresi fena hâlde bozulmuştu." (Ömer Seyfettin)
  2. Görünüş
  3. Kimlik
    • "Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  4. Somurtkanlık

ÇEMİŞ

  1. [sıfat] Sıska, zayıf (kimse)
  2. Görgüsüz, kaba (kimse)

ÇECİK

  1. [isim] Madenî kulp, halka, çivi

ÇEŞME

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Genellikle yol kenarlarında herkesin yararlanması için yapılan, borularla gelen suyun bir oluktan veya musluktan aktığı, yalaklı su hazinesi veya yapısı, pınar

ÇEKEL

  1. [isim] Küçük çapa
  2. Üvendirenin alt ucunda bulunan, pulluğa yapışan toprağı ayırmaya yarayan demir bölüm

ÇERAĞ
...
ÇELME

  1. [isim] Çelmek işi
    • "Bir keresinde de karısı şişman kocasına ustalıkla bir çelme attı." (Haldun Taner)
  2. Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma
    • "Bir itişme, bir bakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Herkesin birbirine çamur attığı, çelme taktığı, birbirinin gözünü oyduğu bu dünyada..." (Haldun Taner)
  3. Arkadan hafifçe bağlanan baş örtüsü

ÇELGİ

  1. [isim] Alna bağlanan yazma, yemeni

ÇEŞNİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yiyeceğin ve içeceğin tadı, tadımlık
    • "Çeşni olsun diye..."
    • "Varlığa yepyeni bir çeşni katan yepyeni bir ulus yaratacağım sizden." (Turan Oflazoğlu)
  2. Özellik
    • "Böyle samimi konuşmalarda sözlerimden hiç eksik etmediğim latife çeşnisini temin için 'burada kalmak için hatta üste biraz para da vermeye razıyım' diye ilave edecektim." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇEKYA
...
ÇEMEN

  1. [isim] Maydanozgillerden, kimyon türü bir bitki (Cuminum cyminum)
  2. Bu bitkinin kokulu tohumu
  3. Bu tohumu un durumuna getirip sarımsak, kırmızıbiberle karıştırarak yapılan, genellikle pastırma üzerine sürülen macun

ÇETİN

  1. [sıfat] Amaçlanan duruma getirilmesi, elde edilmesi, çözümlenmesi, işlenmesi güç veya engeli çok olan, zor, müşkül
    • "Bu karar aileyi bozup dağıtacak şiddetli, çetin bir karar olabilir mi?" (Memduh Şevket Esendal)

ÇEPEZ

  1. [isim] Bozuk ipek kozası

ÇELLO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Viyolonsel

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü