Sonunda zen olan 23 kelime var. ZEN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde zen olan kelimeler listesine ya da başında zen olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YERDEGEZEN
ÇEKİDÜZEN, GİRİFTZEN
KUDÜMZEN, MAHFUZEN, MÜMTAZEN, ZURNAZEN
MECAZEN, SEMAZEN
BENZEN, LAFZEN, MAHZEN, NAKZEN, NEYZEN
BAZEN, BEZEN, DÜZEN, FÜZEN, HEZEN, KUZEN, PAZEN
ÖZEN
ZEN
E N Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ZEN
2 Harfli Kelimeler
EN, NE, ZE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YERDEGEZEN
-
-
[isim]
Yılan
-
[isim]
Yılan
- GİRİFTZEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Girift çalan kimse
-
[isim]
Girift çalan kimse
- ÇEKİDÜZEN
-
-
[isim]
Toplumca kabul gören ölçü
- "Onun her yazdığı iyi olmayabilir, kendini bırakıp çekidüzen gözetmeden karmakarışık yazdığı da oluyor." (Nurullah ataç)
- "Bir iki yutkunup sesine çekidüzen verdikten sonra şu ninniyi tutturdu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Toplumca kabul gören ölçü
- KUDÜMZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kudüm çalan
-
[isim]
Kudüm çalan
- ZURNAZEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zurnacı
-
[isim]
Zurnacı
- MÜMTAZEN
- ...
- MAHFUZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Gözaltında olarak
- "İstanbul'dan mahfuzen getirmişler."
-
[zarf]
Gözaltında olarak
- SEMAZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sema ayininde dönen derviş
-
[isim]
Sema ayininde dönen derviş
- MECAZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Mecaz yoluyla, mecaz olarak
-
[zarf]
Mecaz yoluyla, mecaz olarak
- MAHZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapılarda yer altı deposu
- "Bakanlığın bu değerli birikimini tozlu mahzenlerden çıkarıp hiç değilse bir defa okumasını rica ederim." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yapılarda yer altı deposu
- BENZEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Maden kömürü katranından çıkarılan C6H6 formülündeki hidrokarbonun bilimsel adı
-
Benzin
-
[isim]
Maden kömürü katranından çıkarılan C6H6 formülündeki hidrokarbonun bilimsel adı
- NAKZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bozarak
-
[zarf]
Bozarak
- LAFZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sözün gelişine, söylenişine, yapısına göre, yazılı olmayarak
- "Şantajcılıkla şarlatanlık arasında lafzen ve maddeten benzerlik var." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Sözün gelişine, söylenişine, yapısına göre, yazılı olmayarak
- NEYZEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ney üfleyici, ney çalan kimse
-
[isim]
Ney üfleyici, ney çalan kimse
- DÜZEN
-
-
[isim]
Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem
- "Onun kendi yaşayışına yeni bir düzen vermesi gerekiyordu." (Tarık Buğra)
- "Yatak odasını düzene sokmakla meşguldü." (Refik Halit Karay)
-
Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması
- "Ağaçlarla evler arasında bir düzen kurmadıkça bir şehrin tadı tuzu kalır mı?" (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "Şu sazıma bir düzen ver." (Âşık Ali İzzet Özkan)
-
Yerleştirme, tertip
- "Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim
-
Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo
-
Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo
-
Dolap, hile
- "Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Müzik aletlerinde ses ayarı, akort
-
Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri
- "Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var." (Nezihe Meriç)
-
Alet edevat takımı
-
Bez dokuma tezgâhı
-
[isim]
Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem
- KUZEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Teyze, dayı, hala veya amcanın erkek çocuğu, erkek yeğen, böle
-
[isim]
Teyze, dayı, hala veya amcanın erkek çocuğu, erkek yeğen, böle
- PAZEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dokuması kalın, sık ve yumuşak, bir tür pamuklu bez
-
[isim]
Dokuması kalın, sık ve yumuşak, bir tür pamuklu bez
- HEZEN
-
-
[isim]
Sopa, değnek, dal
- "Azgın dalgalar saman çöpü gibi dağıtır salın hezenlerini." (Azra Erhat)
-
[isim]
Sopa, değnek, dal
- FÜZEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resim çizerken kullanılan, taflan çubuklarından yapılan kalem, kömür kalem
-
Kömür kalemle yapılmış resim
-
[isim]
Resim çizerken kullanılan, taflan çubuklarından yapılan kalem, kömür kalem
- BAZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ara sıra
- "Bazen bu yeknesak hayat beni çok sıkıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
Ara sıra