Başında yetiş olan 24 kelime var. Yetiş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yetiş olan kelimeler listesine ya da sonu yetiş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında yetiş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

YETİŞTİREBİLMEK

14 Harfli Kelimeler

YETİŞTİREBİLME, YETİŞTİRİCİLİK

13 Harfli Kelimeler

YETİŞTİRİLMEK

12 Harfli Kelimeler

YETİŞEBİLMEK, YETİŞTİRİLME

11 Harfli Kelimeler

YETİŞEBİLME, YETİŞKİNLİK, YETİŞMEYESİ, YETİŞMİŞLİK, YETİŞTİRİCİ, YETİŞTİRMEK

10 Harfli Kelimeler

YETİŞİLMEK, YETİŞTİRİM, YETİŞTİRME

9 Harfli Kelimeler

YETİŞİLME

8 Harfli Kelimeler

YETİŞKİN, YETİŞMEK, YETİŞMİŞ

7 Harfli Kelimeler

YETİŞEK, YETİŞİM, YETİŞİN, YETİŞME



5 Harfli Kelimeler

YETİŞ


Kelime bulma makinesi

E T Y İ Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

TEŞYİ, YETİŞ

4 Harfli Kelimeler

EŞİT, İŞTE, YETİ

3 Harfli Kelimeler

ETİ, İYE, ŞET, ŞEY

2 Harfli Kelimeler

EŞ, ET, EY, İŞ, İT, ŞE, TE, Tİ, YE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YETİŞTİREBİLMEK
...
YETİŞTİRİCİLİK

  1. [isim] Yetiştirici olma durumu

YETİŞTİREBİLME
...
YETİŞTİRİLMEK

  1. [nsz] Yetiştirme işi yapılmak
  2. Eğitilmek
    • "İstidatla beraber, yetiştirilmek, usul öğrenmek, saz bilmek ister." (Abdülhak Şinasi Hisar)

YETİŞEBİLMEK
...
YETİŞTİRİLME

  1. [isim] Yetiştirilmek işi

YETİŞMEYESİ

  1. öfke ile söylenen bir ilenme sözü
    • "Gâvur Ali kahvedeki cemaate hiçbir şey söylemeden küçük çobanla uzaklaştı, bir nefeste ağıla yetişti." (Ömer Seyfettin)

YETİŞTİRİCİ

  1. [sıfat] Üretici, müstahsil
    • "Tütün yetiştiricisi."

YETİŞMİŞLİK

  1. [isim] Yetişmiş olma durumu

YETİŞTİRMEK

  1. [-i] Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak
  2. Vaktinde hazır olmasını sağlamak, tamamlamak, bitirmek
    • "Kitabı önümüzdeki aya yetiştireceğim."
  3. Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek
    • "Hastayı doktora yetiştirmek."
  4. [nsz] Üretmek, büyütmek, geliştirmek
    • "Evlerinin bahçesinde bir iki elma, erik ağacı yetiştirirler." (Necati Cumalı)
  5. İletmek, duyurmak
    • "Müjdeyi komşu hanımlara yetiştirmeye koşmuştu." (Halit Fahri Ozansoy)
  6. Sağlayıp vermek
    • "Sigara yakmak isteyenlere kibrit yetiştirir." (Haldun Taner)
  7. [-i] Yetmesini sağlamak
    • "Cephemiz susuz, kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
  8. [-e] Söylenmemesi gereken bir şeyi hemen söylemek
    • "Hiç kalır mı? Ertesi gün valiye yetiştirdiler." (Memduh Şevket Esendal)
  9. [-i] Çocuğun gelişip büyümesine özen göstermek
    • "Munise'yi güzel ahlaklı bir kadın olarak yetiştirecektim." (Reşat Nuri Güntekin)
  10. [-i] Eğitim, öğrenim sağlamak

YETİŞKİNLİK

  1. [isim] Yetişkin olma durumu
    • "Her insan, hayatının bütün evrelerinde, çocukluğunda, gençliğinde, yetişkinliğinde başarılı olmak ister."

YETİŞEBİLME
...
YETİŞİLMEK

  1. [-e] Yetişme işi yapılmak, ulaşılmak

YETİŞTİRİM

  1. [isim] Bir hayvana herhangi bir amaçla birtakım alışkanlıklar ve beceriler kazandırma işi

YETİŞTİRME

  1. [isim] Yetiştirmek işi
  2. Birinin koruyuculuğunda yetişen kimse

YETİŞİLME

  1. [isim] Yetişilmek işi

YETİŞMİŞ

  1. [sıfat] Gereken niteliğe veya olgunluğa erişmiş
    • "Anadolu'da arif derler, bir halk yetişmişi vardır." (Falih Rıfkı Atay)

YETİŞMEK

  1. [-e] Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak
    • "Gâvur Ali kahvedeki cemaate hiçbir şey söylemeden küçük çobanla uzaklaştı, bir nefeste ağıla yetişti." (Ömer Seyfettin)
  2. Vaktinde tamam olmak, bitmek, hazırlanmak, hazır olmak
    • "Bu giysi yarına yetişmeli."
  3. Vaktinde varmak, vaktinde bulunmak
    • "Öteki tünelle gelseler de vapura yetişeceklerini bilirlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. Bir işe başlamış olanlara veya gidenlere sonradan katılmak
    • "Kadınlar, derme çatma ayakkabılarıyla onlara zor yetişebiliyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. Değmek, uzanıp dokunabilmek
    • "Ben o dala yetişemem. Bu ip kuyunun dibine yetişmez."
  6. Vakit bulmak, yapabilmek
    • "Ben bu kadar işe yetişemem."
  7. [nsz] Yetmek, yeter olmak, kâfi gelmek
    • "Bu para yetişir. Bu yemek hepimize yetişir."
  8. Bir zamanda yaşamış olmak, bir zamanı veya kimseyi görmüş olmak
    • "Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." (Peyami Safa)
  9. [nsz] Üremek, büyümek, olmak
    • "Şu Marmara kıyılarında o sene bol meyve yetişmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  10. [-de] Eğitim görmüş olmak, öğrenmek, gelişmek
    • "İşte bu kadronun içinde yetişecektim ben." (Yusuf Ziya Ortaç)
  11. İş görebilecek yaşa gelmek, büyümek
  12. Yardım etmek, yardımına koşmak
    • "Tam o sırada talih imdadıma yetişti." (Refik Halit Karay)

YETİŞKİN

  1. [sıfat] Yetişmiş, olgunlaşmış
  2. Evlenme çağına gelmiş (kız)
    • "Hem de yetişkin, yosma bir kadın beni erkek yerine koymuştu." (Necati Cumalı)
  3. Beden, ruh ve duygu bakımlarından olgunluğa erişmiş olan (kimse)
  4. Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan
  5. [isim] Kanunların belirttiği belli bir yaşı aşmış, toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç

YETİŞME

  1. [isim] Yetişmek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü