Sonunda ve olan 32 kelime var. VE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ve olan kelimeler listesine ya da başında ve olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

9 Harfli Kelimeler

KALENSÖVE

8 Harfli Kelimeler

KONSERVE, ZİMBABVE

7 Harfli Kelimeler

ÇERÇEVE

6 Harfli Kelimeler

MOTİVE, RÖLÖVE



5 Harfli Kelimeler

BRÖVE, CEZVE, CİLVE, GAZVE, GEYVE, İLAVE, KAHVE, KİRVE, KİSVE, KUVVE, MEYVE, TELVE, YELVE, ZELVE, ZİRVE

4 Harfli Kelimeler

ACVE, BÜVE, DEVE, DÜVE, GÜVE, İŞVE, NÜVE, ŞİVE, SÖVE, YAVE

2 Harfli Kelimeler

VE


Kelime bulma makinesi

E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EV, VE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KALENSÖVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sivri tepeli külah
  2. Yüksük

KONSERVE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Isı ile sterilize edilerek uzun zaman saklanabilecek biçimde kutulanmış (yiyecek)
    • "Konserve balık."
  2. [isim] Bu yolla hazırlanmış yiyecek

ZİMBABVE
...
ÇERÇEVE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
    • "Duvarda bir çerçeve asılıdır ki çarpıktır, düzeltemezsiniz." (Refik Halit Karay)
  2. Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık
    • "Pencerenin geniş çerçevesi yıldız salkımlarıyla dolu." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan
    • "Boğaziçi'nin böyle bir medeniyet çerçevesi içinde geçen hayatı ne güzel ve mükemmeldir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç

RÖLÖVE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma

MOTİVE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] "Güdülemek" anlamındaki motive etmek ve "güdülenmek" anlamındaki motive olmak birleşik fiillerinde geçer

TELVE

  1. [isim] Fincanın dibine çöken kahve tortusu
    • "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)

KUVVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düşünce, niyet
  2. Bir devletin silahlı kuvvetlerinin durumu veya gücü
  3. Yeti

KİSVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kılık kıyafet
    • "Lakin bir türlü ahaliye mahsus kisveyi üzerinden atamamış..." (Refik Halit Karay)
  2. Hacıların Kâbe'de giydikleri beyaz üstlük

CEZVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kahve pişirmeye yarayan, saplı, küçük kap

MEYVE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş
    • "Oğlu Hakan'ın doğduğu yıl meyveye duran dut, en doğurgan dönemindeydi." (Muzaffer Uyguner)
  2. Ürün, sonuç, kâr
    • "Mektebimizin şapirografla basılan haftalık Fidan'ında, en güzel meyve benim imzamdır." (Yusuf Ziya Ortaç)

KAHVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıcak iklimlerde yetişen, kök boyasıgillerden bir ağaç (Coffea arabica)
  2. Bu ağacın meyvesinin çekirdeği
  3. Bu çekirdeklerin kavrulup çekilmesiyle elde edilen toz
  4. Bu tozla hazırlanan içecek
    • "Bir fincan kahve daha içer, bir tutam enfiye daha çekerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  5. Kahve, çay, ıhlamur, bira, nargile içilen, hafif yiyecekler bulunduran, tavla, domino, bilardo, kâğıt vb. oynanan yer, kahvehane, kıraathane
    • "Halktan biri olarak oturup dinlenebileceğiniz ucuz bir kahve kalmamıştır artık." (Necati Cumalı)

ZELVE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Çift öküzünün boyunduruktan çıkmaması için boynunun iki yanından boyunduruğa, aşağıya doğru geçirilen çubuk

KİRVE

  1. [isim] Sünnet olan çocuğun bütün masraflarını üstlendikten sonra sünnet sırasında çocuğu kucağına alarak elini, kolunu tutan ve bütün hayatı boyunca çocuk üzerinde babasına yakın hak taşıyan kimse

CİLVE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hoşa gitmek için yapılan davranış, kırıtma, naz
    • "Romantik devirlerde bu nevi cilvelere aşk mâni olurdu, şimdi de kültür." (Peyami Safa)
    • "Değil mi ki cilveler yapıyorsun, kalkıp da bize erdemlilikten söz etme!" (Atilla İlhan)
  2. Görünme, ortaya çıkma, tecelli
    • "Denizin çok cilvelerini tattık, diyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

BRÖVE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belli bir eğitimden sonra uçak kullanabilecek veya paraşütle atlayabilecek duruma gelmiş kimselere verilen yeterlik belgesi

GEYVE
...
İLAVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Katma, ekleme, ulama
    • "Bu istilanın nasıl bir facia olduğunu Avrupa tarihçileri iyi yazdıkları için bir kelime ilave etmeye lüzum yoktur." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Eklenmiş, katılmış parça
  3. Arttırma, büyütme, abartma
  4. Ek

ZİRVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doruk
    • "Dağın zirvesi."
  2. Bir işte ulaşılan en üst aşama
    • "Sanatın zirvesi."

GAZVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap aşiretleri arasında yapılan savaş
    • "İki aşiret, bir gazve esnasında çarpışmışlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Din uğruna yapılan savaş

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü