Sonunda un olan 5 harfli 47 kelime var. UN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde un olan kelimeler listesine ya da başında un olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BUDUN

  1. [isim] Kavim
  2. Ulus, millet

KOYUN

  1. [isim] Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries)
    • "Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk'ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı." (Asaf Halet Çelebi)
  2. Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse

ZORUN

  1. [isim] Mecburiyet
    • "Biz artık ilkel insan anlayışımızı değiştirmek zorununu duyuyoruz." (Melih Cevdet Anday)

DÜYUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Borçlar

BURUN

  1. [isim] Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
    • "... şöyle demiştim, böyle yapmıştım, diyene burun büker." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Nikâh ettirir ettirmez kadının burnu Kafdağına çıkmış." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Çeltikçiler, o burunları Kafdağında çeltikçiler çarşıya düşmüşler, önlerine gelene dert yanıyorlar." (Yahya Kemal)
    • "Orada zaman zaman sebepsiz yere burnu sızlardı insanın." (Murathan Mungan)
  2. Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü
    • "Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum." (Haldun Taner)
    • "Burunları bile kanamadan ganimete kavuşacaklardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  3. Kibir, büyüklenme
    • "Burnundan yanına varılmıyor."
  4. Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü

MASUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Korunan, korunmuş
    • "Poyrazdan masun bir kulübe göreceksin." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Saklanmış

DERUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İç, içeri, öz
  2. Gönül, yürek, ruh

BABUN
...
BOYUN

  1. [isim] Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
    • "Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." (Atilla İlhan)
    • "Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli ya öbür tarafla birleşmeli idik." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Eli göğsünde, boyun keserek dervişçe bir selamla alçak bir sedirin ucuna ilişti." (Haldun Taner)
    • "Hürrem Hakkı, Ferhunde'nin önünde boyun kırdı." (Mahmut Yesari)
  2. Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım
    • "Nevin hayretle boynunu bükerken içeri Behiç girdi." (Peyami Safa)
  3. Sorumluluk
  4. Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer
  5. Üzeri
    • "Günahı söyleyenlerin boynuna, derler ki bu iki genç birbirlerini küçükten beri sevmişler de öyle nişanlanmışlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KULUN

  1. [isim] Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu

RAKUN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor)

AFSUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyü

ÇAVUN

  1. [isim] Hayvan derisinden veya çavdan yapılmış kırbaç

UĞRUN

  1. [zarf] Gizlice

ZEBUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Güçsüz, zayıf, âciz
    • "İnsan gözünden ziyade, bu kafese konmuş vahşi, yırtıcı hayvanların, içleri hırs, haşinlik ve ürkeklikle dolu, heybetli fakat zebun gözlerine benziyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek." (Yavuz. Sultan Selim)
    • "Bir zaman gelir ki sırf kendi icadımız olan bir his elinde zebun kalırız." (Hüseyin Cahit Yalçın)

SABUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde
  2. Bu maddenin kalıp durumunda olan biçimi

CÜNUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Delilik

KARUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok zengin kimse

KOŞUN

Kelime Kökeni : Moğolca

  1. [isim] Asker, yan yana durmuş asker dizisi, saf
  2. Yan yana dizilmiş insanların oluşturduğu dizi
  3. Koşu, yarış

YEKUN
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü