Sonunda un olan 5 harfli 47 kelime var. UN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde un olan kelimeler listesine ya da başında un olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YEKUN
- ...
- KOŞUN
-
Kelime Kökeni : Moğolca
-
[isim]
Asker, yan yana durmuş asker dizisi, saf
-
Yan yana dizilmiş insanların oluşturduğu dizi
-
Koşu, yarış
-
[isim]
Asker, yan yana durmuş asker dizisi, saf
- KURUN
- ...
- SÜKUN
- ...
- SORUN
-
-
[isim]
Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem
- "İskemlesinde sıkıntıyla kıpırdanarak iç geçirdiğini duydum, sorun çıkarmaya başladığımı düşünüyordu." (Ahmet Ümit)
-
Sıkıntı veren durum, dert
-
[isim]
Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem
- ÇAVUN
-
-
[isim]
Hayvan derisinden veya çavdan yapılmış kırbaç
-
[isim]
Hayvan derisinden veya çavdan yapılmış kırbaç
- KOYUN
-
-
[isim]
Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries)
- "Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk'ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı." (Asaf Halet Çelebi)
-
Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse
-
[isim]
Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries)
- ÇOĞUN
-
-
[zarf]
Çok kez, sık sık, ekseriya
- "Çoğun içinden geldiği gibi, algıladığım gibi yazıyorum." (Selim İleri)
-
[zarf]
Çok kez, sık sık, ekseriya
- KAVUN
-
-
[isim]
Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir bitki (Cucum)
-
Bu bitkinin genellikle güzel kokulu, sulu ve etli meyvesi
-
[isim]
Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir bitki (Cucum)
- MELUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli
- "Melun şeytan."
-
[isim]
Lanetlenmiş kimse
- "Kendisini Müslüman adıyla takdim eden bu kır saçlı melunu da tanıdım." (Aka Gündüz)
-
Nefretle karşılanan, kötü
-
[sıfat]
Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli
- CÜNUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Delilik
-
[isim]
Delilik
- BOYUN
-
-
[isim]
Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- "Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." (Atilla İlhan)
- "Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli ya öbür tarafla birleşmeli idik." (Falih Rıfkı Atay)
- "Eli göğsünde, boyun keserek dervişçe bir selamla alçak bir sedirin ucuna ilişti." (Haldun Taner)
- "Hürrem Hakkı, Ferhunde'nin önünde boyun kırdı." (Mahmut Yesari)
-
Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım
- "Nevin hayretle boynunu bükerken içeri Behiç girdi." (Peyami Safa)
-
Sorumluluk
-
Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer
-
Üzeri
- "Günahı söyleyenlerin boynuna, derler ki bu iki genç birbirlerini küçükten beri sevmişler de öyle nişanlanmışlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- UŞKUN
-
-
[isim]
Karabuğdaygillerden, yaprakları yürek biçiminde, kökü dıştan sincabi ve içten sarı renkte olan bir ravent türü (Rheum rhaponticum)
-
[isim]
Karabuğdaygillerden, yaprakları yürek biçiminde, kökü dıştan sincabi ve içten sarı renkte olan bir ravent türü (Rheum rhaponticum)
- HATUN
-
-
[isim]
Kadın
-
Bayan, hanım
- "Emine hatun."
-
Eş, zevce
-
Yüksek makamdaki kadınlara ve hakan eşlerine verilen unvan
- "Bağdat hatun."
-
[isim]
Kadın
- SOMUN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yuvarlak ve şişkin ekmek
- "Çocuk işe başlamadan Şaban amca bir çanak yoğurtla bir yarım somunu getiriyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yuvarlak ve şişkin ekmek
- BABUN
- ...
- DÜYUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Borçlar
-
[isim]
Borçlar
- MADUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alt
-
Ast
-
[isim]
Alt
- KANUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yasa
- "Ben bir gazeteciyim. Kanunları çiğnemişsem bu ülkenin savcıları gerekeni yaparlar." (Ahmet Ümit)
- "Kanun yoluyla faizcilik yapan bankalar tutmuştur iki yanı." (Necati Cumalı)
-
Geçerli olan kural
- "Dünyanın en büyük kanunu, nefsini müdafaa ve muhafaza etmek için karnını doyurmaktır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Yasa
- BİRUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm