Sonunda uf olan 24 kelime var. UF ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uf olan kelimeler listesine ya da başında uf olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HÜSNÜYUSUF
EHLİVUKUF
TASARRUF, TASAVVUF, TEVAKKUF
MASRUF, MAZRUF, MELFUF, MEVKUF, MEVSUF, PANDUF
CÜRUF, HUSUF, KÜSUF, LÜTUF, MARUF, MATUF, VUKUF, ZÜYUF
MUF, PUF, RUF, YUF
UF
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HÜSNÜYUSUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karanfilgillerden, bazı türleri bahçelere süs olarak dikilen bir bitki, gugu çiçeği (Dianthus barbatus)
-
[isim]
Karanfilgillerden, bazı türleri bahçelere süs olarak dikilen bir bitki, gugu çiçeği (Dianthus barbatus)
- EHLİVUKUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilirkişi
-
[isim]
Bilirkişi
- TASARRUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
- "Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Tutum
-
Para biriktirme, artırım
- "Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
- TEVAKKUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durma, duraklama, eğleşme
-
Bağlı olma, ilgili olma
-
[isim]
Durma, duraklama, eğleşme
- TASAVVUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı'nın niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akım
- "Bu dil derindir ve birçok tasavvuf deyimleri ile zengindir de!" (Falih Rıfkı Atay)
-
Kur'an'da önerilen ve peygamberin hayatında uygulamaları görülen hayat tarzını yaşama gayreti, İslam gizemciliği
-
[isim]
Tanrı'nın niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akım
- MELFUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sarılmış, bağlanmış, eklenmiş
-
[sıfat]
Sarılmış, bağlanmış, eklenmiş
- MEVKUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Vakfedilmiş
-
Tutuklu
- "... şirketin başlıca müdürleri orada mevkuf." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Vakfedilmiş
- MAZRUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zarf içine konmuş, zarflı
-
[isim]
İçerik
- "Zarfa değil, mazrufa bakmalı."
-
[sıfat]
Zarf içine konmuş, zarflı
- MEVSUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
-
[isim]
Sıfat tamlamasında tamlanan
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
- MASRUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sarf edilmiş, harcanmış
-
[sıfat]
Sarf edilmiş, harcanmış
- PANDUF
- ...
- VUKUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlama, bilme, bilgi
- "Kuzenim, mektuplarında Fransız edebiyatına da vukufunuzdan uzun uzadıya bahsediyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Anlama, bilme, bilgi
- MARUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herkesçe bilinen, tanınan, belli, sanlı
- "Her kapısından çıplak bir baldır uzanan maruf mahalle burnumuzun dibinde değil." (Haldun Taner)
-
Dinî bakımdan uygun görülen, beğenilen, buyrulan
-
[sıfat]
Herkesçe bilinen, tanınan, belli, sanlı
- KÜSUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneş tutulması
-
[isim]
Güneş tutulması
- CÜRUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erime durumundaki madenlerin yüzeyinde toplanan madde, demir boku, dışık
- "Fabrikalar da bütün asitlerini, cüruflarını, pisliklerini denize döküyorlar." (Haldun Taner)
-
Kaloriferlerden çıkan yanmış kömür artığı
-
[isim]
Erime durumundaki madenlerin yüzeyinde toplanan madde, demir boku, dışık
- ZÜYUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalp veya ayarı düşük paralar
-
[isim]
Kalp veya ayarı düşük paralar
- MATUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir yöne eğilmiş
-
Yöneltilmiş
-
[sıfat]
Bir yöne eğilmiş
- LÜTUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım, ihsan, inayet, atıfet
- "Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu." (Cahit Uçuk)
- "Merhametin biricik kaynağı olan senden lütuf diliyorum."
-
[isim]
Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım, ihsan, inayet, atıfet
- HUSUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay tutulması
-
[isim]
Ay tutulması
- PUF
-
-
[isim]
Arkalıksız, alçak, yumuşak, ayakları gözükmeyen oturacak
- "Aynanın önündeki kumaş kaplı, arkalıksız, kabarık, yumuşacık pufa oturmuş." (Refik Halit Karay)
-
Kaba, kabartılmış, yumuşak minder
-
[isim]
Arkalıksız, alçak, yumuşak, ayakları gözükmeyen oturacak