Başında tutuk olan 18 kelime var. Tutuk ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tutuk olan kelimeler listesine ya da sonu tutuk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tutuk bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
TUTUKLATABİLMEK, TUTUKLAYABİLMEK
TUTUKLATABİLME, TUTUKLAYABİLME
TUTUKLANMAK, TUTUKLATMAK, TUTUKSUZLUK
TUTUKLAMAK, TUTUKLANIŞ, TUTUKLANMA, TUTUKLATMA, TUTUKLULUK
TUTUKLAMA
TUTUKEVİ, TUTUKLUK, TUTUKSUZ
TUTUKLU
TUTUK
K T T U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
TUTKU, TUTUK
4 Harfli Kelimeler
KUTU, KUUT, TUTU, UTKU
3 Harfli Kelimeler
KUT, TUT
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TUTUKLAYABİLMEK
- ...
- TUTUKLATABİLMEK
- ...
- TUTUKLAYABİLME
- ...
- TUTUKLATABİLME
- ...
- TUTUKLANMAK
-
-
[nsz]
Tutuklama işine konu olmak
-
[nsz]
Tutuklama işine konu olmak
- TUTUKLATMAK
-
-
[-i]
Tutuklama işini yaptırmak
-
[-i]
Tutuklama işini yaptırmak
- TUTUKSUZLUK
-
-
[isim]
Tutuksuz olma durumu
-
[isim]
Tutuksuz olma durumu
- TUTUKLAMAK
-
-
[-i]
Kanun yoluyla hürriyeti kısıtlayarak bir yere kapatmak, tevkif etmek
-
[-i]
Kanun yoluyla hürriyeti kısıtlayarak bir yere kapatmak, tevkif etmek
- TUTUKLATMA
-
-
[isim]
Tutuklatmak işi
-
[isim]
Tutuklatmak işi
- TUTUKLANIŞ
-
-
[isim]
Tutuklanma işi veya biçimi
-
[isim]
Tutuklanma işi veya biçimi
- TUTUKLULUK
-
-
[isim]
Tutuklu olma durumu, mevkufiyet
-
[isim]
Tutuklu olma durumu, mevkufiyet
- TUTUKLANMA
-
-
[isim]
Tutuklanmak işi
- "Babasının tutuklanmasıyla tayinin geri kalması kaygısı artık var değil." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Tutuklanmak işi
- TUTUKLAMA
-
-
[isim]
Tutuklamak işi, tevkif
- "Muhalefeti ortadan kaldırmaya niyetli olan Damat Ferit Paşa'nın ilk işi bir sürü yeni tutuklamalar oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Tutuklamak işi, tevkif
- TUTUKLUK
-
-
[isim]
Tutuk olma durumu
- "Bu, onca sosyal uzviyet üzerinde, beyni durduran, kulakları tıkayan, gözlere perde çeken, dile ve ellere inmeli bir adam tutukluğunu veren bir darbe idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Düzgün işlememe durumu
- "Motor tutukluk yapıyor."
- "En çok da kaleminin hiç tutukluk yapmamasına seviniyordum." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Tutuk olma durumu
- TUTUKSUZ
-
-
[sıfat]
Tutuklanmadan yargılanan
-
[zarf]
Tutuklanmadan
-
[sıfat]
Tutuklanmadan yargılanan
- TUTUKEVİ
-
-
[isim]
Tutukluların kapatıldığı yer, kodes, tomruk, tevkifhane
-
[isim]
Tutukluların kapatıldığı yer, kodes, tomruk, tevkifhane
- TUTUKLU
-
-
[isim]
Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, tutuk, mevkuf
- "Girip çıkan resmîler, siviller, elleri bağlı ya da çözük tutuklular..." (Çetin Altan)
-
[isim]
Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, tutuk, mevkuf
- TUTUK
-
-
[sıfat]
Akıcı, rahat konuşamayan
-
Eski işlevini göremez duruma gelmiş
- "Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk." (Atilla İlhan)
-
Kısılmış, tutulmuş, kesik
- "Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu." (Peyami Safa)
-
Tutuklu
-
Kapalı, tıkalı
-
Sıkıntılı
- "Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Durgun, çekingen, sıkılgan
-
[sıfat]
Akıcı, rahat konuşamayan