Başında sınır olan 17 kelime var. Sınır ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sınır olan kelimeler listesine ya da sonu sınır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sınır bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SINIRLANDIRMAK
SINIRLANDIRMA
SINIRDAŞLIK, SINIRLANMAK, SINIRSIZLIK
SINIRLAMAK, SINIRLANIŞ, SINIRLANMA, SINIRLAYIŞ, SINIRLILIK, SINIRSIZCA
SINIRAŞAN, SINIRLAMA
SINIRDAŞ, SINIRSIZ
SINIRLI
SINIR
I I N R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
SINIR
4 Harfli Kelimeler
ISIN
3 Harfli Kelimeler
ISI, SIR
2 Harfli Kelimeler
IR, IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SINIRLANDIRMAK
-
-
[-i]
Sınırlamak, hudutlandırmak
-
[-i]
Sınırlamak, hudutlandırmak
- SINIRLANDIRMA
-
-
[isim]
Sınırlandırmak işi
-
[isim]
Sınırlandırmak işi
- SINIRDAŞLIK
-
-
[isim]
Sınırdaş olma durumu
-
[isim]
Sınırdaş olma durumu
- SINIRSIZLIK
-
-
[isim]
Sınırsız olma durumu
-
[isim]
Sınırsız olma durumu
- SINIRLANMAK
-
-
[nsz]
Sınır çekilmek
-
Belli bir sınır içinde bırakılmak, belirlenmek
- "Şairlerimizin duygu, düşünce dünyası, Batılı ustalarının dünyalarıyla sınırlanmıştır." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Sınır çekilmek
- SINIRLANIŞ
-
-
[isim]
Sınırlama işi
-
[isim]
Sınırlama işi
- SINIRLAMAK
-
-
[-i]
Sınırını çizmek, sınırını belirtmek veya belirlemek
-
Belli bir sınır içinde bırakmak, belirlemek
-
[-i]
Sınırını çizmek, sınırını belirtmek veya belirlemek
- SINIRLANMA
-
-
[isim]
Sınırlanmak durumu
-
[isim]
Sınırlanmak durumu
- SINIRLAYIŞ
-
-
[isim]
Sınırlamak işi veya biçimi
-
[isim]
Sınırlamak işi veya biçimi
- SINIRSIZCA
- ...
- SINIRLILIK
- ...
- SINIRLAMA
-
-
[isim]
Sınırlamak işi
-
[isim]
Sınırlamak işi
- SINIRAŞAN
- ...
- SINIRSIZ
-
-
[sıfat]
Sınırı olmayan, bir sınırla ayrılmamış olan, hudutsuz
-
Pek çok, sonsuz
- "Bahar geleli kargalar sınırsız bir neşe içinde." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Sınırı olmayan, bir sınırla ayrılmamış olan, hudutsuz
- SINIRDAŞ
-
-
[sıfat]
Ortak sınırları olan, hemhudut
-
[sıfat]
Ortak sınırları olan, hemhudut
- SINIRLI
-
-
[sıfat]
Sınırı olan, bir sınırla ayrılmış olan, hudutlu
-
Sınırlanmış, belirlenmiş, belirli
- "Bizim divan edebiyatımızın da halk edebiyatımızın da konuları sınırlıdır." (Necati Cumalı)
-
Az miktarda
- "Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sınırı olan, bir sınırla ayrılmış olan, hudutlu
- SINIR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut
- "1920 baharı muhteşem bir mart sabahında Sultan Dağları'nın sınır çizdiği Batı Anadolu'ya kan ve barut kokularıyla geliverdi." (Tarık Buğra)
-
Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
-
Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç
- "Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı."
-
Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst sınır, limit
-
Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit
-
Uç, son
-
[isim]
İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut