Başında sık olan 8 harfli 11 kelime var. Sık ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sık olan kelimeler listesine ya da sonu sık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sık bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SIK
2 Harfli Kelimeler
IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIKINMAK
-
-
[nsz]
Kendini sıkmak, zorlamak
-
[nsz]
Kendini sıkmak, zorlamak
- SIKILMAZ
-
-
[sıfat]
Sıkılması olmayan, utanmaz, yüzsüz
-
[sıfat]
Sıkılması olmayan, utanmaz, yüzsüz
- SIKIŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirine basınç yapacak kadar yaklaşmak
- "Üç hademe, ebe, hasta bakıcı merdivenin orta sahanlığında sıkışmışlar, sedyeyi çevirmeye çalışıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Basınçla iki şey arasında kalmak
- "Parmağı kapıya sıkışmış."
-
Dar bir yere zorla sığmak veya sığdırılmak
- "Karşıda apartmanın köşesine sıkışmış baraka kahveden bir adam, bir kürek ateş çıkardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Zor bir durumda kalmak
- "Osmanlı İmparatorluğu sıkışınca üç milyon asker çıkarabiliyordu." (Etem İzzet Benice)
-
Sıkıntı ve darlık vermek, çarpıntı duymak
- "Göğsü sıkışmış."
-
Tuvalet ihtiyacı gelmek
-
[nsz]
Birbirine basınç yapacak kadar yaklaşmak
- SIKBOĞAZ
-
-
[isim]
Bir şey yaptırmak için "birini zorlamak, baskı yapmak" anlamlarına gelen sıkboğaz etmek deyiminde geçer
- "Sen bizi sıkboğaz ediyorsun diyorum yani bu işi yarına bıraksak ha..." (Muammer İzgü)
-
[isim]
Bir şey yaptırmak için "birini zorlamak, baskı yapmak" anlamlarına gelen sıkboğaz etmek deyiminde geçer
- SIKILMAK
-
-
[nsz]
Sıkma işi yapılmak
- "Çamaşırlar sıkıldı."
-
Can sıkıntısı duymak
- "Bu merasimden fazla sıkıldığını belli eden bir sabırsızlıkla kapıdan yana bakmaya başladı." (Haldun Taner)
-
Utanıp çekinmek
- "O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sıkıntıya düşmek
-
[nsz]
Sıkma işi yapılmak
- SIKLIKLA
- ...
- SIKMALIK
-
-
[sıfat]
Sıkılmaya elverişli
- "Sıkmalık portakal."
-
[sıfat]
Sıkılmaya elverişli
- SIKLAŞMA
-
-
[isim]
Sıklaşmak işi
-
[isim]
Sıklaşmak işi
- SIKTIRMA
-
-
[isim]
Tahkimat birimlerinin oynamasını veya kaymasını önlemek amacıyla birim ile arazi arasında kalan boşluklara sıkıştırılan bir tür takoz
-
[isim]
Tahkimat birimlerinin oynamasını veya kaymasını önlemek amacıyla birim ile arazi arasında kalan boşluklara sıkıştırılan bir tür takoz
- SIKILGAN
-
-
[sıfat]
Kendinde gereken güven ve cesareti bulamayan, utangaç, çekingen
- "Eski mahcup, sıkılgan Hüsam Efendi, şimdi çaçaron bir şey olmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Kendinde gereken güven ve cesareti bulamayan, utangaç, çekingen
- SIKILAMA
-
-
[isim]
Sıkılamak işi
-
[isim]
Sıkılamak işi