Sonunda rt olan 4 harfli 29 kelime var. RT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde rt olan kelimeler listesine ya da başında rt olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AORT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kalbin sol karıncığından çıkan ve vücuda kırmızı kan dağıtan büyük atardamar
-
[isim]
Kalbin sol karıncığından çıkan ve vücuda kırmızı kan dağıtan büyük atardamar
- FERT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birey
- "Mustafa Kemal bir fert değil, bir timsaldir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Birey
- CIRT
-
-
[isim]
Kâğıt, kumaş vb. yırtılırken çıkan ses
-
[isim]
Kâğıt, kumaş vb. yırtılırken çıkan ses
- KURT
-
-
[isim]
Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus)
- "Kurdun oğlu akıbet kurt olur, demiş ve bu söz beş muallimin meslek ve ilim haysiyetine dokunmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir yeri, bir şeyi iyi bilen
-
[sıfat]
İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz
- "Deminden beri sus pus olmuş, fırsat bekleyen kurt müşterilerin ilk defa sesi duyuluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus)
- DERT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzüntü
- "Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper." (Halide Edip Adıvar)
- "Elimden çeker alır, kime dert anlatırım o zaman?" (Aka Gündüz)
- "Artık açıkça mahallenin başına dert olmaya başlamış." (Yaşar Nabi Nayır)
- "Nereden buraya gelmiş, âlemin başına dert kesilmişti." (Refik Halit Karay)
-
Hastalık
- "Hastayım derdime verem diyorlar." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
- "Benim derdim başımdan aşkın, bir de onunla uğraşamam şimdi." (Ahmet Ümit)
-
Ağrı
-
Sorun, kaygı
- "Ne var ki dert evin satılması ile bitmeyecekti." (Tarık Buğra)
-
Ur
- "Boynunda dert çıkmış."
-
[isim]
Üzüntü
- KORT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Tenis oynanan alan, tenis kortu
- "Otelin tenis kortunu geçtik." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Tenis oynanan alan, tenis kortu
- TIRT
- ...
- SERT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı
- "Sert tahta."
-
Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen
- "Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor." (Tarık Buğra)
-
Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı
- "Sert iklim. Sert hava."
-
Güçlü kuvvetli
- "Kapıyı kapadı, döndü, sert adımlarla ilerledi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı
- "Sert şarap. Sert tütün."
-
Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan
- "Birçokları beni dik ve sert olduğum için belki sevmiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Gönül kırıcı, katı, ters
- "... sarardı, dudakları titredi ama adam sert bir davranışla kadehi kadının eline tutuşturdu." (Halide Edip Adıvar)
-
Hırçın, öfkeli, hiddetli, gönül kırıcı
- "Sert ses."
- "Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Titizlikle uygulanan, sıkı
- "Sert bir yönetim."
-
Ötümsüz
-
[sıfat]
Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı
- ŞORT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Genellikle bazı sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında başlayan kısa pantolon
- "Göğsü açık ayağında da şortu var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Genellikle bazı sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında başlayan kısa pantolon
- YURT
-
-
[isim]
Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan
- "Türk yurduna Türkiye denir."
-
Memleket
- "Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum
- "Güçsüzler yurdu."
-
Göçebe Türklerin oturduğu çadır
-
Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer
-
Diyar
- "Bu köy pehlivanlar yurdudur."
-
Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan
-
Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer
-
Sahip olunan arazi, emlak
-
[isim]
Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan
- DÖRT
-
-
[isim]
Dört sayısının adı
- "Ülkemizde, elbette yüz binlerce mutlu, sıhhatli, şen, dört başı mamur çocuk var." (Talât Halman)
- "Oğulları babasını iyileştirmek için dört bir yana koşuşurdu." (Atilla İlhan)
- "Cemil, Cemil! diye haykırarak yağmurun altında dört dönüyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Ömrünü dört duvar arasında geçirmiş, çocuklarından başka insan yüzü görmemiş temiz bir ev kadını birdenbire değişemezdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bu sayıyı gösteren 4, IV rakamlarının adı
- "Bizi memnun etmek için etrafımızda dört dönüyordu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Üçten bir artık
-
[isim]
Dört sayısının adı
- PERT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Değer yitimi, zarar
-
[isim]
Değer yitimi, zarar
- TART
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kovma, çıkarma
-
[isim]
Kovma, çıkarma
- MART
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Yılın otuz bir gün süren, üçüncü ayı
-
[isim]
Yılın otuz bir gün süren, üçüncü ayı
- HART
-
-
[zarf]
Birden ve sert bir biçimde (ısırmak, yemek)
-
[zarf]
Birden ve sert bir biçimde (ısırmak, yemek)
- HIRT
-
-
[sıfat]
Sersem, budala, ahmak
-
[sıfat]
Sersem, budala, ahmak
- ŞART
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olması başka durumların gerçekleşmesini gerektiren şey, koşul
- "İster istemez bu şartlara boyun eğecekti." (Falih Rıfkı Atay)
- "Anası, oğlan gelirse içeri almayacağına şart etmişti." (Memduh Şevket Esendal)
- "Sarfiyat hususunda bir şart koşmuyorlar." (Refik Halit Karay)
- "Artık hep, evli adamlar gibi biz de şart olsun yeminine başladık." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Olması başka durumların gerçekleşmesini gerektiren şey, koşul
- VİRT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
-
Çok tekrarlama, diline dolama
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
- GIRT
-
-
[isim]
Sert veya kalın bir şey kesilirken çıkan ses
-
[isim]
Sert veya kalın bir şey kesilirken çıkan ses
- MÜRT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ölmüş, gebermiş (hayvan)
-
[sıfat]
Ölmüş, gebermiş (hayvan)