Başında peş olan 23 kelime var. Peş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde peş olan kelimeler listesine ya da sonu peş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında peş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
PEŞTAMALCILIK
PEŞKİRCİLİK, PEŞTAMALLIK, PEŞTAMALSIZ
PEŞİNATSIZ, PEŞİNCİLİK, PEŞTAMALCI, PEŞTAMALLI
PEŞKİRCİ, PEŞMELBA, PEŞTAHTA, PEŞTAMAL
PEŞİNAT, PEŞİNCİ, PEŞİNEN, PEŞTUCA
PEŞKEŞ, PEŞKİR, PEŞREV
PEŞİN, PEŞLİ, PEŞTU
PEŞ
E P Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
PEŞ
2 Harfli Kelimeler
EŞ, PE, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PEŞTAMALCILIK
-
-
[isim]
Peştamalcının işi
-
[isim]
Peştamalcının işi
- PEŞTAMALSIZ
-
-
[sıfat]
Peştamalı olmayan
-
[sıfat]
Peştamalı olmayan
- PEŞKİRCİLİK
-
-
[isim]
Peşkircinin işi
-
[isim]
Peşkircinin işi
- PEŞTAMALLIK
-
-
[isim]
Hava parası
-
[sıfat]
Peştamal olmaya yarayan (dokuma)
-
[isim]
Hava parası
- PEŞİNCİLİK
- ...
- PEŞİNATSIZ
-
-
[zarf]
Peşin para almadan
- "Peşinatsız taksitle satış."
-
[zarf]
Peşin para almadan
- PEŞTAMALLI
-
-
[sıfat]
Peştamalı olan
- "Babam peştamallı başımı okşadı ve on dakika sonra yola çıktık." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Peştamalı olan
- PEŞTAMALCI
-
-
[isim]
Peştamal, futa, havlu vb. dokuyan veya satan kimse
-
[isim]
Peştamal, futa, havlu vb. dokuyan veya satan kimse
- PEŞTAHTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
-
Sarrafların üzerinde para saydıkları tahta
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
- PEŞMELBA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeftalili, kremalı bir çeşit dondurma
-
[isim]
Şeftalili, kremalı bir çeşit dondurma
- PEŞTAMAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hamamda örtünmek için kullanılan ince dokuma
- "'Misafirlere mahsus bir sürü yedek silecek bohçaları peştamalından kesesine kadar hazır durur." (Refik Halit Karay)
-
İş yaparken bele bağlanan uzun, geniş dokuma
-
Başa ve omuzlara örtülen dokuma
- "Sonra onun da arkasındaki peştamal kan içinde, saçları didik didik, yuvarlandığını gördüm." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Hamamda örtünmek için kullanılan ince dokuma
- PEŞKİRCİ
-
-
[isim]
Peşkir dokuyan veya satan kimse
-
[isim]
Peşkir dokuyan veya satan kimse
- PEŞTUCA
- ...
- PEŞİNCİ
-
-
[isim]
Malı peşin para ile satan veya satın alan kimse
-
[isim]
Malı peşin para ile satan veya satın alan kimse
- PEŞİNEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Peşin olarak, önceden
- "Birkaç arkadaşımın içeride olduğunu haber veriyor ve alacağım zevk için beni peşinen tebrik eden bir tebessümle gülüyordu." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Peşin olarak, önceden
- PEŞİNAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para
- "Peşinat ne kadar?"
-
[isim]
Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para
- PEŞKEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yaranmak amacıyla uygunsuz olarak verilen şey
-
[isim]
Yaranmak amacıyla uygunsuz olarak verilen şey
- PEŞKİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genellikle pamuk ipliğinden dokunmuş ince havlu
-
Yemek yerken kullanılan, el kurulanan, büyük mendil biçiminde pamuk veya keten bez, peçete
- "Henüz birkaç yudum içtiği şarabın ıslaklığını sapsarı bıyıklarının üstünden peşkiriyle silerek dedi ki:" (Peyami Safa)
-
[isim]
Genellikle pamuk ipliğinden dokunmuş ince havlu
- PEŞREV
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
- "Kahvenin radyosu, tam o sırada sultaniyegâh peşrevine başlamıştı." (Haldun Taner)
-
Güreşe tutuşmadan önce pehlivanların ellerini birbirine ve uyluklarına vurarak ve hafifçe sıçrayarak yaptıkları gösteri
-
Halk hikâyelerinde, türkülerin okunup çalınışı sırasında türkü aralarına katılan mâni türünden küçük türküler
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
- PEŞLİ
-
-
Peş (II) eklenerek genişletilmiş (giysi)
- "Hacı Kalfa, bugün arkasına dört peşli bir eski zaman entarisi giymiş..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Peş (II) eklenerek genişletilmiş (giysi)